İnsani Yardım Vakfı (İHH) Isparta Temsilcisi Osman Akçil, Mısır’da 2013 yılında gerçekleştirilen askeri darbe sonrası; siyasi muhaliflere yönelik kaçırma, gizli alıkoyma, işkence ve infaz gibi hak ihlalleri sistematik olarak devam ettiğini belirterek; “Mısır rejimi cezaevlerinde tutuklu insan sayısının on binleri bulduğu tahmin edilmektedir. Mısır’da yüzlerce kişiye idam cezası verilmiş ve maalesef bu idamların bir kısmı ailelere bile haber vermeden infaz edilmiştir. Acilen bu idamlar durdurulmalıdır” dedi.
AKÇİL; İNSANLIĞA ÇAĞRIMIZDIR!
Son olarak aralarında Mohamed Elbeltagy, Ossama Yassin, Saffet Hicazi gibi önde gelen siyasi kişilerin de olduğu 12 kişi hakkında idam cezasının onandığına dikkat çeken İnsani Yardım Vakfı (İHH) Isparta Temsilcisi Osman Akçil, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada; “Siyasi mahkumların itirazlarını değerlendiren Mısır Temyiz Mahkemesi, 14 Haziran 2021 tarihinde haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı bir şekilde tarihe kara bir leke olarak geçecek idam kararlarını onaylamıştır. Savunma avukatları, suçlamaların tümünün uydurma iddia ve uydurulmuş deliller ile işkence altında alınmış ifadelere dayandığını açıklamıştır. Üstelik sanıkların savunma hakkını kullanması keyfi biçimde ihlal edilirken, avukatların adil yargılanma hakkının ihlaline yönelik birçok itirazı sonuçsuz kalmıştır.
Mısır halkının özgür iradesi ile seçtiği liderlere yönelik darbe ve sonrasındaki hukuksuz uygulamalar başından beri dozu eksilmeyen büyük bir sindirme sürecine dönüşmüştür. Şu ana kadar gözaltı ve tutuklananların sayısı net olarak açıklanmasa da, mahkum yakınlarının ifadeleri, bunun binlerce kişiyi aştığını göstermektedir.
Uluslararası insan hakları kuruluşlarının raporlarında da delilleri ile belirtildiği gibi, halen çok sayıda siyasi mahkum sistematik işkenceye uğramakta ve her türlü ihlale maruz kalmaktadır. Son idam kararları bir kez daha göstermiştir ki, şayet dünyadan güçlü bir ses ve tepki verilmez ise şu an Mısır hapishanelerindeki binlerce kişi için durum çok daha kritik bir sürece dönüşecektir. İşkence, taciz, öldürme ve daha onlarca hukuksuzluğun engellenmesi için dünyanın sağduyu sahibi kamuoyu harekete geçmelidir.
Bu nedenle başta kendi ülkemiz olmak üzere tüm dünya liderlerini, açık bir yaşam hakkı ihlali sayılan idamlarla ilgili alınan kararlar konusunda daha duyarlı olmaya davet ediyoruz. Bu çerçevede, Mısır nezdinde resmi girişimler başlatarak en azından idam mahkumlarına “siyasi af” konusunda baskı yapmalarını istiyoruz. Şayet bu konuda her hangi bir sonuç alınamaması halinde uluslararası toplum “Koruma Sorumluluğu” (R2P) ilkesi çerçevesinde girişimlerde bulunmalıdır. Uluslararası sözleşmelerle garanti altına alınmış bulunan hakların korunması konusunda kurumlar ve liderler harekete geçmelidir.
Gelecekte benzer ihlallerin yaşanmasını önlemek adına Mısır’daki siyasi tutukluların serbest bırakılması konusunda “genel af” önerileri ve insani diplomasi girişimlerine fırsat verilmelidir. Muhaliflerle mevcut rejim arasındaki gerilimin tonunu düşürmek üzere uluslararası aktörler harekete geçmelidir.
Bu noktada mevcut Mısır rejimine de çağrıda bulunuyoruz. Bugüne kadar darbe sonrası yapılan idamlardan mevcut yönetimler hiçbir fayda sağlanmadığı gibi bu idamlar siyasi krizi ve toplumsal barışı da daha çok zedelemiştir. Verilen idam kararları mevcut sistemin meşruiyetini sorgulattığı gibi dikta rejiminin, baskı ve zulmünde göstergesi olarak görülmektedir. Mısır rejimi, insan haklarını ayaklar altına alan ve hiçbir hukuki zemini bulunmayan idam kararlarını almaktan ve infaz etmekten derhal vazgeçmelidir.
Bu metin insanlığa ortak çağrımızdır. Bu çağrı ile insanlığın ortak vicdani duruşuyla Uluslararası kurumları, Birleşmiş Milletleri, İslam İşbirliği Teşkilatı’nı, ülkemizdeki ve tüm dünyadaki vicdan sahiplerini, ülkelerin liderlerini idam kararlarının dünyanın gözü önünde infaz edilmesine karşı, İDAMLARIN DURDURULMASINA yönelik çaba göstermeye davet ediyoruz” dedi.