Türk Ocakları Isparta Şubesi Başkanı Dr. Levent Başyiğit, Türk Ocakları olarak, Batı Trakya’dan Kırım’a, öteki mazlum Türk yurtlarındaki kardeşlerimiz gibi her hâlükârda Doğu Türkistan Türklerinin maruz bırakıldıklarını belirterek; “Gayriinsani muamelelere karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” dedi.
Türk Ocakları Isparta Şubesi Başkanı Dr. Levent Başyiğit, Türkiye – Çin Suçluların İadesi Antlaşması Hakkında Açıklama yaptı Başkan Başyiğit açıklamasında; “Bilindiği üzere, Çin tarafından bağımsızlığına son verilerek “Sinkiang” adıyla özerk bir bölgeye dönüştürülen Doğu Türkistan’da yaşanan baskı ve zulüm, son yıllarda sözde “eğitim kampları” adı altında milyonlarca Doğu Türkistan Türk’ünün asimilasyon ve beyin yıkamaya tabi tutulması şeklinde devam etmektedir. Aydınlar, bilim insanları ve sanatçılar, aşırılık suçlamasıyla hapislerde tutulmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti ve Kazakistan gibi başka devletlerin vatandaşı olan Doğu Türkistanlılar dahi akraba ziyareti için gittikleri Doğu Türkistan’da suçlu muamelesi görmekte ve ayrılmalarına izin verilmemektedir.
Bugün, Türkiye ile Çin arasında 13 Mayıs 2017 tarihinde imzalanan “Suçluların İadesi Antlaşması” ülkemizde tartışma konusudur ve Antlaşma’nın yakında TBMM tarafından imzalanması ihtimalinden söz edilmektedir. 22 Aralık 2020 tarihinde toplanan Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi’nin 24. Oturumunda, bu Antlaşma oylanarak kabul edilmiş ve Antlaşma’nın Çin Parlamentosu tarafından onaylandığı, 26 Aralık 2020 tarihinde duyurulmuştur.
Antlaşma’da yer alan bazı maddelerin, “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayıp Türkiye’de sığınmacı veya mülteci olarak yaşamakta olan Doğu Türkistanlıların çeşitli suçlamalarla Çin’e iade edilmesinin önünü açacağı” konusunda yaygın endişeler vardır. Bu Antlaşma, “iadesi mümkün olan suçlar”, “zorunlu ve takdirî ret”, “geçici tutuklama”, “hızlandırılmış iade” vb. konularda hükümler içermektedir. Antlaşma’da yer alan “zorunlu ve takdirî ret” sebepleriyle ilgili hükümlerin, bazı endişeleri giderecek mahiyette olduğu belirtilmekte ise de Çin’in bu Antlaşma’yı kullanarak Türkiye’de yaşayan ve vatandaş statüsünü haiz bulunmayan Uygur Türklerinin, çeşitli suçlamalarla iadelerini talep edeceği şüphesizdir.
Millî iradenin tecelligâhı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bu mühim konuyu etraflıca değerlendireceğine ve Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin mağduriyetlerine yol açabilecek mahzurları dikkate alarak bir karar vereceğine inanıyoruz.
Unutulmamalıdır ki Türkiye, sadece bu ülkede doğanların değil aynı zamanda kendi öz yurtlarında zulme uğramış bütün mazlum ve mağdur Türklerin vatanıdır. Hiçbir kardeşimizin sudan bahanelerle baskıcı ve totaliter bir rejimin hüküm sürdüğü bir devlete iadesi kabul edilemez. Türk Ocakları olarak bizler, Batı Trakya’dan Kırım’a, öteki mazlum Türk yurtlarındaki kardeşlerimiz gibi her hâlükârda Doğu Türkistan Türklerinin maruz bırakıldıkları gayriinsani muamelelere karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Büyük Türk Milleti’ne arz ederiz” dedi.