‘Göller Yöresinin Yakarışı’ Projesi İle Eğirdir Gölü’nde; İnceleme Yaptılar

Isparta’nın Eğirdir İlçesinde bulunan Türkiye’nin 4. Büyük Gölü ve 2. Büyük içme suyu rezervi Eğirdir Gölü’nde incelemeler yaptılar.
 
Göller yöresinin yakarışı projesi Eğirdir Gölü' nün yakarışını dile getiriyor. Isparta Şehit Polis Mehmet Karacatilki Bilim ve Sanat Merkezi sosyal bilgiler öğretmeni Zuhal KONDU'nun yürütücülüğünü yaptığı TÜBİTAK 4004 Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları destekleme programı kapsamında 27 Ağustos - 1 Eylül tarihleri arasında Isparta, Eğirdir, Burdur'da gerçekleştirilecek "Göller Yöresinin Yakarışı" projesi başladı.
 
TÜBİTAK desteği ile 27 Ağustos- 1 Eylül tarihleri arasında Gölcük Gölü, Kovada Gölü ve Eğirdir Gölü, İnsuyu Mağarası, Salda Gölü, Yarışlı Gölü, Karataş Gölü, Burdur Gölü, Karacaören Baraj Gölü'nde gerçekleştirilecek olan projeye Isparta, Burdur, Denizli, Afyon, Konya illerinden katılan çeşitli branşlardaki öğretmenlere Eğirdir Gölü'nün ve Göller Yöresi'ndeki göllerin bölge turizmine, ekonomisine ve doğasına, bitki ve hayvan popülasyonuna katkıları hakkında bilgi verilirken; küresel ısınma ile birlikte göllerin maruz kaldığı kuraklık ve kuraklığın sonucu meydana gelen olumsuz durumlar; göllerdeki su çekilmesine sebep olan diğer unsurlar hakkında katılımcılara bilgi verilecek.
 
Proje yürütücüsü Zuhal KONDU, "Göller Yöresinin Yakarışı isimli projemiz Eğirdir Gölü ve göller bölgesindeki göllerin bölge ekonomisine, turizmine, ekolojisine katkısına; ayrıca günümüzde iklim değişikliğiyle birlikte gittikçe artan kuraklığa bağlı olarak kurumaya başlayan göllere, gelecekte karşılaşılabilecek olumsuz durumlara dikkat çekmek amacıyla hazırlanmıştır." Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 2022 yılının ''Balıkçılık ve Su Ürünleri Yılı'' ilan edilmesi dolayısıyla balıkçılık ve su ürünleri üretiminde önemli bir yere sahip olan Eğirdir Gölü ve Göller Yöresi'ndeki göllere, sulak alanlardaki kuraklığa ve sonuçlarına dikkat çekmek için projede hem teorik hem de uygulamalı gerçekleştirilmektedir.
 
Etkinliklerle ekolojik yıkıma dikkat çekilerek, katılımcıların çevreye farkındalıklarının ve duyarlılıklarının artırılması, hayatın her alanında vazgeçilmez bir kaynak olan suyun öneminin kavratılması için etkinliklerin doğanın içinde, yerinde öğrenme ilkelerine uygun olarak alanında uzman eğitmenler tarafından gerçekleştirilmesi planlanmıştır." dedi. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Gölhisar Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yasemin Öztürk, ‘Daha öncesinde de kuş gözlemi ile ilgili kuş çizimleri ile ilgili katılımcılara çalışmalarda bulunduk. Gölün ekstra bir önemi var. Tabii bunun altını çizmek istiyorum. Su kuşlarıyla ünlü, aynı zamanda burada büyük önemli bir memeli türü yer almakta. ‘Saz kedisi’ özellikle hoyran gölü kısmında sazlık alanlarda yaşıyor.
 
Bu alanda yerleşim yeri bulunmakta ve yakınlarında da saz kedisi yaşamaktadır. Saz kedisinin şöyle bir önemi var, dünya ölçeğinde de nesli tehlike altındaki türlerden bir tanesi, bu da onu daha da önemli hale getiriyor ve domuzdur. Diğer domuzların leşini bile yeri geldiği zaman tüketilmekte en önemli özelliği de budur. Yani kedilerin açısından en iyi yüzücülerden bir tanesi ve koku alma yeteneği oldukça gelişmiş. Onun burada olması iyidir. Eğirdir Gölü’nün aktörlerinden bir tanesi diyebiliriz aslında ve birçok kuş türüne de ev sahipliği yapıyor. Sakar, Meke’nin yüksek popülasyonunu burada görmeniz söz konusu. Özellikle kışın sürüler halinde binlercesini bir arada görebilirsiniz. Görsel şölen yaratıyor, aynı zamanda martılar elmabaş patka dediğimiz kuş türleri de yer almaktadır.’ dedi.
 
Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Profesör Dr. Ayşegül Kubilay, ‘Bugün burada olmamızın sebebi 4004 eğitim projemiz ve bu eğitim projemizi göller yöresinin yakarışı isimli bir proje. Bu kapsamda bende göller yöresi ekosistemini tanımak ve Eğirdir gölü ekosistemi ile ilgili bir eğitim verdim. Buradaki çok değerli hocalarla güzel bir etkileşim sağladık ve özellikle 1991 yılında bitirmiş olduğum yüksek lisans tezimin bentik pano'ya ilgili çalışmalarımı kapsamlı olarak anlattım ve gölde yaşayan pano ile ilgili bilgiler verdim.2 dedi. Denizli Pamukkale Üniversitesi Türkoloji Bölümü öğrenisi Hasan Tokgöz; ‘Aynı zamanda milli eğitimde türk dili ve edebiyatı öğretmeni olarak görev yapmaktayım. Göller yöresinin yakarışı adlı projeyi gördüğümde çok ilgimi çekti ve mutlaka katılmam gerektiğini düşündüm. Ailem çocuklarımdan fedakarlık göstererek bu güzel projeye katıldığım için çok mutluyum. Bu projeyi hazırlayan özellikle Zuhal Kondu hocama teşekkür etmek istiyorum. Çok harika bir proje olmuş bize bu göllerin yakarışını duyurduğu için biz de inşallah öğrencilerimize bu yakarışı duyurmak ve gelecek nesillere gözlerimizi bırakmak istediğimizi ifade etmek istiyorum.’ dedi.
 
Ben Bilim Sanat Merkezi Müdürü Faruk Abdullah Özcan, ‘Projemiz TUBİTAK tarafından desteklenen 4004 doğa eğitimi ve bilim okulları kapsamında başlayan bir projemiz 5 gün sahada 5 ilden gelen katılımcı öğretmenlerimizle gerçekleştirdiğimiz bir proje, iklim değişikliği ve bu konuda sahadaki öğretmenlerimize gidip kendi okullarında öğrencilerine bu konunun farkındalığını yaşayacaklardır. Keyifli geçiyor, güzel geçiyor. Umarım diğer projelere de örnek bir proje olacaktır. Umarım bu tür projeler gerekli. Bundan sonra devamı gelir.’dedi. Şehit Polis Mehmet Karaca, Bilim ve Sanat merkezi kimya öğretmeni Burcu Tutan, ‘Projede katılımcı öğretmen olarak yer alıyorum. Su herkesin bildiği üzere zaten yaşam kaynağımız, suyun olmadığı yerde yaşam yok. Bizde bu 4004 doğa ve çevre projemizle birlikte bölgemizde yer alan göller yöresinde yer alan göllerimizi gezerek ve buralardaki su seviyelerini ve ekosistemi inceleyerek su üzerinde daha fazla farkındalığa sahip olmaya çalıştık. Değerli hocalarımız tarafından bu bölgeyle ilgili çok fazla bilgi edindik ve amacımız bunları öğrencilerimize aktararak öğrencilerimize farkındalık oluşturmak ve suyun önemini daha fazla kavrar ve bunu dengeli kullanır hale getirmek istiyoruz.’ dedi. İngilizce Öğretmeni Ahmet Serdar Biçer, ‘Konya'da İngilizce öğretmeniyim.
 
Bu projeye Konya’dan katılıyorum. Gerçekten en baştan en sona kadar çok verimli bir proje. Bütün aşamalarında çok keyif aldık ve çok bilgilendik. Ben şahsen kendim hani okuluma döndüğümde öğrencilerime bunu en iyi şekilde aktarmayı istiyorum. Bu konuda çok hevesliyim. Bölgemiz gerçekten aslında çok güzel bir bölge, sulak bir bölge fakat bunları kendi elimizle kaybediyoruz. Kendi elimizle getiriyoruz. Bu her anlamda çok üzücü bir olay. Fakat hiçbir şey bitmiş değil. Bundan sonra ne yapabileceğimiz konusunda biz öğretmenler olarak öğrencilerimizle istişare ederek çözüm noktasında üretici yollarda olmayı planlıyoruz.’ dedi.
 
Yürütücülüğünü Isparta Şehit Polis Mehmet Karacatilki Bilim ve Sanat Merkezi Sosyal Bilgiler Öğretmeni Zuhal KONDU, uzmanlığını ISUBÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa CEYLAN, ISUBÜ Avcılık ve Yaban Hayatı Dr. Öğretim Üyesi Ahmet KOCA ve Isparta Şehit Polis Mehmet Karacatilki Bilim ve Sanat Merkezi Türkçe Öğretmeni İzlem ÇAKMAK’ın yaptığı projenin Eğirdir Gölü'nde gerçekleştirilen etkinliklerinde Prof. Dr. Osman ÇETİNKAYA, Prof. Dr. Ayşegül KUBİLAY, Prof. Dr. Yıldırım ATAYETER, Doç. Dr Mustafa CEYLAN, Halid YILDIZ, Dr. Vedat YEGEN, Dr. Öğretim Üyesi Alamettin BAYAV Eğirdir Gölü'ndeki kirlilik ve su çekilmesi, Göller Yöresi ekosistemi, Eğirdir Gölü'nün Jeomorfolojik gelişimi ve insan ilişkisi, Eğirdir Gölü'ndeki yaşayan balıklar ve diğer ekonomik su canlıları, balık türlerinin yok oluşu, suyun bölge ekonomisine katkısı, ılıman iklim ve meyve yetiştirildiğinde sulama eğitimi konularında bilgi verdi.
 
27 Ağustos Cumartesi günü Isparta İl Milli Eğitim Müdürü Erhan BAYDUR'un katılımı ile açılışı yapılan projeye Eğirdir Belediyesi, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Burdur Belediyesi, Isparta Belediyesi, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı 6. Bölge Müdürlüğü, Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü. Eğirdir Meyvecilik Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü destek vermektedir. Proje sonucunda katılan öğretmenlerin edindikleri bilgi ve birikimlerini okullarında öğrencilerine aktararak doğaya ve suya daha duyarlı nesiller yetişmesine katkı sağlamaları beklenmektedir.