Türk Kadınları Birliği Isparta Şubesi 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü sebebiyle bir basın açıklaması yaptı. Yapılan yazılı açıklamada İstanbul Sözleşmesine vurgu yapılarak, “Öldürülen kadınların kanlarıyla kazanılan hukuki mücadeleler sonucu elde edilen bu kazanımlardan kadınlar asla vazgeçmeyecektir” denildi.
Türk Kadınlar Birliği Isparta Şubesi’nden yapılan açıklamada; “1999 yılında BM Genel Kurul Kararı ile 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan edilmiştir. Kadınların uğradığı her türlü şiddet konusunda farkındalık yaratmayı amaçlayan bu güne ne yazık ki bugün çok daha büyük bir anlam ve misyon yüklenmiştir. Kadına yönelik şiddet ülkemizde olduğu gibi dünyanın da en öncelikli problemlerinin başında gelmektedir. Dünyanın her yerindeki kadınlar, her gün sistematik erkek şiddetiyle karşı karşıya kalmaktadırlar.
Türkiye'de sadece 2020 yılında tespit edilebilen 335'ten fazla kadın cinayetine karşı her zamankinden daha yüksek bir ses çıkarmamız zorunluluk haline gelmiştir. Her biri ayrı bir hayat ayrı bir hikaye olan kadın ölümlerine dayanma gücümüz ve sabrımız kalmamıştır. Bu acıların her geçen gün daha da artarak yaşandığı bir ülkede kadın kazanımlarının tartışmaya açılması asla kabul edilebilir değildir. Öldürülen kadınların kanlarıyla kazanılan hukuki mücadeleler sonucu elde edilen bu kazanımlardan kadınlar asla vazgeçmeyecektir.
Ulusal ve Uluslararası alanda gittikçe güçlenen, her gün daha da anlam kazanan kadın dayanışması yaşadığı tüm acılara rağmen mücadelesini tüm gücüyle sürdürmeye devam edecektir. Bilinmelidir ki toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmadığı bir toplumda kadına yönelik ayrımcılık ve şiddetin önlenmesi söz konusu değildir. Uluslararası İstanbul Sözleşmesi 'nin 6. maddesi de taraf devletlerin kadına yönelik şiddet ve ayrımcılıkla mücadele ederken uygulayacağı bütün politikalarda toplumsal cinsiyet perspektifiyle hareket etmesini zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle eğitim, sağlık, iş, sosyal güvenlik ve benzeri her konuda oluşturulacak kadın politikalarının mutlak surette toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine kurulması gerekmektedir. Ülkede gittikçe artan kadına yönelik ayrımcı tutumlar göz ardı edilerek, kadınların en önemli kazanımlarından olan nafaka hakkı, İstanbul Sözleşmesi, 6284 Sayılı Kanun gibi hayati öneme sahip konuların gündeme getirilmesi şiddetle mücadele etmek bir yana ayrımcı bakış açısını daha da güçlendirmekten başka bir sonuç yaratmamaktadır.
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nün 21.yılında kadınları tahakküm altına almaya çalışan, ayrımcı zihniyete karşı çok daha yüksek sesle haykırıyor, mücadelemizden bir an olsun vazgeçmeyeceğimizi yeniden belirtiyoruz. Bütün kadınları, bu özgürlük ve demokrasi mücadelesinde dayanışmaya davet ediyoruz. Ayrımcılık ve şiddete hep birlikte karşı çıkalım. 'İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!!!' demeye birlikte devam edelim. Yaşasın kadınlar, yaşasın kadın dayanışması! Sevgi ve Dayanışmayla” denildi.