Tarih: 19.05.2025 13:17

19 MAYIS RUHU 106 YAŞINDA

Facebook Twitter Linked-in

19 Mayıs 1919, Mustafa Kemal’in Milli Kurtuluş ve Milli Devrim Hareketini başlatmak için Samsun’a ayak bastığı gündür.

Türk Milletinin tarihte en zalim, en haksız, saldırılara uğradığı bir zamanda, topyekün silkinip şahlanışının başlangıç günü olan bugünün önemini iyi anlamak için, 106 yıl öncesine dönmek, o zamanlar vatanın ve milletin içinde bulunduğu karanlık durumu yeniden hatırlamak gerekir.

O devrin Osmanlı idarecilerinin yürekleri sızlamadan imzaladıkları Sevr Anlaşmasının sonucu, yurdun dört bir yanı savaşın galip devletleri tarafından işgal edilmiş, uzun yıllar devam eden 1. Dünya harbi  yüzünden milletçe aç ve yorgun bir durumda, kurtuluş ümidini tüketmiş, vatanın kurtuluşuna çare arayan İstanbulda ki bir avuç aydının düşünceleri ise, en ileri kurtuluş ihtimalinin  ancak bir anda olabileceği fikrine kadar varabilmişti.

Bu karanlık görünüşü bir tek adamın çelik iradesi yıktı.

19 Mayıs 1919 sabahı Samsun’a ayak basan Mustafa Kemal Paşa için parola, “ YA İSTİKLAL YA ÖLÜM” dü.

Zafere ulaşmak için önünde çok çetin bir yol vardı. Fakat, onun zorluklara yönelmiş iradesi için yolun çetin oluşu bir teşvik unsuruydu.

Mustafa Kemal’in çıkışıyla başlattığı hareket sadece bir kurtuluş hareketi değil aynı zamanda, köhnemiş, eskimiş, temelleri çürümüş Osmanlı Devlet sistemini yıkarak yerine yeni bir nizam kurmak amacına yönelmiş bir ihtilal hareket idi.

Samsuna çıktığı gün o, her türlü maddi varlığı elinden alındıktan sonra dahi, bir milleti şahlandırmanın ışıktan inancı halinde idi. Önündeki kurtuluş yolu çetin, karanlık bir vadiden geçecekti. Bir tarafta Türkiye’yi 3-5 ilden kurulu, yarı müstemleke halinde kullanmak isteyen ayrıca da batı medeniyetini temsil iddasında bulunan Dünya Savaşının işgal devletleri, öte yanda işte, yer yer, padişah taraftarlarının ve azınlıklarının ayaklanmaları ile uğraşmak gerekecekti.

Fakat 19 Mayıs 1919 Samsuna çıkan Dev İnsan, ne yapacağını, bu güçlükleri nasıl yeneceğini önceden bilen insandı. O, Osmanlı İmparatorluğunun bütün uyanış ve kurtuluş çırpınmalarının çıkmazlarını iyi anlamıştı. Bu çırpınmalar halka dayanmadığı için başarısız kalmıştı. Bunun için o doğrudan halka gidecekti. Halkın lideri olacaktı.

Nitekim, Mustafa Kemalin iradesi bütün güçlükleri safa safa yendi. Onun bu başarısının en büyük sebebi, halka inmesi, doğrudan doğruya halkın iradesi olmasıydı.

Evet, Türk Milleti o gün için hiçbir şeyi kalmamış bir milletti. Amma bu millet aynı zamanda başına bir lider geçtiğinde istiklali uğrunda yapamayacağı fedarlık, gösteremeyeceği feragat olmayan bir milletti.

19 Mayıs 1919 günü artık Kurtuluş ve Devrim hareketi başlamıştı. Mustafa Kemal bir süre sonra İstanbul Hükümetine karşı davranışını Amasya da ilan edecekti. Milletin bağımsızlığı için, milletin kararına ve milletin kendisine dayandığını Erzurum Kongresinde bildirecektir. Bu kararı duyurmak için Sivas Kongresini toplayacaktır, ve nihayet İstanbul Hükümetine karşı bir milletin temellerini Ankarada TBMM atacaktır. Bütün bu kararların temelinde, onun halk önderliğindeki ustalığını şekillendiren ulusal gerçekler yatıyordu. Milli hakimiyeti köprü başı yaparak safa safa ilerleyen devrim, saltanatı, hilafeti, teokratik şekillerini yıkmış ve ret etmiş, laik, demokratik cumhuriyeti kurmuştu.

Mustafa Kemalin 19 Mayıs 1919 ‘da Samsuna yak basması yalnız Türk milletinin kurtuluş ve devrim hamlesinin başlangıcı değildir. 19 Mayıs 1919 Asya ‘da ve Afrika ‘da her türlü ümmetten yoksun milletlere kurtulabilecekleri inancını veren bir harekettir.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK 1935 YILINDA DÜNYA KADINLAR BİRLİĞİNİ TÜRKİYE DE TOPLADI.36 ÜLKEDEN 360 KADIN DELEGE KATILDI.

ÇANKAYA KÖŞKÜNDE YAPTIĞI KONUŞMADA TÜRK KADINI BÜYÜK NESİLLER YETİŞTİRECEKTİR. ONUN İÇİN SİYASETTE VE YÖNETİCİLERİN TÜRK GENÇLİĞİNE 19 MAYISI EMANET ETMİŞTİR.

RAHAT UYU ATAM.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —