İlimize Centrum Garden adı altında konut, AVM ve otel yatırımı yapan İşadamı Mesut Şener, ikinci üniversite, sanayi ve turizm konusunda değerlendirmelerde bulundu. Isparta’da demir, bakır, kömür gibi maden değerlerinin olmadığını ifade eden Şener, ilimizin mevcut potansiyellerinin değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti.
SAĞLAM TEMELLERLE BİR AN ÖNCE HAREKETE GEÇİLSİN
2.üniversitenin Isparta’ya şart olduğunu ve geç kalındığını kaydeden Mesut Şener, burada hızlı bir şekilde hareket edilmesi gerektiğini bildirdi. Şener, “2.üniversitenin yeri konusu belki tartışabilir. Tartışılmayacak konu ikinci üniversite olsun mu olmasın mı konusudur. Olsun. Üniversite Isparta için bir marka. Isparta’nın dış dünyaya gülen ve aydınlık yüzü. Üniversitemizin büyümesi ve ikinci üniversite olması lazım. Nasıl olsun konusunda belki fikirlerimizi söyleyebiliriz ama akademisyenlerimizi bu konuda dinlemek lazım. Sayın rektörümüzün o konuda fikirleri çok kıymetli bence. Burada ikinci üniversiteyi kurarken, dikkatli ve seçici hareket edersek kurarsak arkasından üçüncüye de yol açmış oluruz. Bir zaman ikinci üniversite teknik üniversite formatı olması konuşulmuştu. Belki sağlık bilimleri konusuna mı kayması lazım. Ama bu konu daha fazla bu işin içinde olanların tartışıp ortaya koyacakları bir mevzu. Ama ne olursa olsun bir an önce yapılsın. Bir üniversite kurulduğu gün üniversite olmuyor. Aradan yıllar geçtikten sonra üniversite olur. SDÜ 25 yılda buraya geldi. Aslında 25 yılda az. Dünyadaki Avrupa’daki köklü üniversitelerin 100-200 yıllık mazileri var. Bu anlamda sağlam temeller atılsın. Ama bir an önce harekete geçilsin. Aynı zamanda Atabey İslamköy arasında Şevket beyin de bir girişimi var. Belki ilave bir vakıf üniversitesi veya devlet üniversitesi olabilir. Ya da mevcut üniversiteye ek olabilir. Ama onların da ciddi çalışması olduğunu biliyoruz.
EĞİTİMİN YANINSA TARIMSAL SANAYİ VE TURİZMİ EKLEYEBİLİRİZ
Bizim şehir olarak gelişmede ilerlediğimiz yön, doğru bir yön. Dinamikler bize şunu söylüyor ki; eğitimde iyi bir yerdeyiz daha iyisi olalım. Sağlıkta iyi yerdeyiz en iyisi olalım. Bunun yanına tarımsal üretimi, tarımsal sanayiyi, turizmi ekleyebilirsek, bunun yanına üniversitenin de çalışmalarını yaptığı alanlarda ilerleyebilirsek şehre çok büyük katkısı olur. Örneğin güneşten elektrik üretme konusuyla ilgili çok sevindirici gelişmeler var. Isparta bu konuda merkez olabilir. Gerek araştırmasında, gerek enerji üretiminde, gerek ekipmanların üretiminde Isparta merkez olabilir. Bu yönde de çok ciddi bir gelecek olduğunu düşünüyorum. Yoksa bizim çelik, demir, kömürümüz yok. Böyle bir sanayi kuramayız.Isparta’da. kuracaklarımız bizim öz değerlerimiz. Gülcülükte açık bir potansiyel var. Gülbirlik’in önemli katkıları var. Özel sektörün gurur duyulacak çalışmaları var. Gül konusunda en büyük eksiğimiz pazarlama. Bu pazarlama ayağını çözebilsek önemli mesafe alacağız. Geleceği var” şeklinde konuştu.
GÜMÜŞGÜN LOHİSTİKTE DEĞERLENDİRİLMELİ
Öte yandan Gümüşgün bölgesinde müthiş bir lojistik fırsatı doğduğunu ifade eden Şener, “Bu zenginleşmeye de devam ediyor. Antalya’ya inecek otoyolun da oradan geçecek olmasıyla birlikte orası ciddi bir lojsitik üssü olabilir. Çünkü Türkiye’de ender yerlerden bir tanesi orası. Karayolu, havayolu ve tren yolunun kesiştiği nokta. Bu kesiştiği noktada limana 100 kilometre. Bu büyük bir değer. Önümüzdeki seneler de burası da inşallah ciddi bir şekilde değerlendirilir ve Organize Sanayi Bölgesi etrafına lojistik tesisleri kurulabilir. Artık günümüzde lojistik çok önemli hale geldi” dedi.
TRAFİK SORUNU ŞEHRİ YAYARAK ÇÖZÜLEBİLİR
Diğer taraftan şehir merkezindeki trafik sıkışıklığına değinen İşadamı Mesut Şener, buradaki temel çözümün şehri yaymaktan geçtiğini ifade etti. Şener, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şehri ne kadar sıkıştırırsanız bu sıkıntılar artar. Mimar Sinan Caddemiz batı-doğu aksında vazgeçilmez bir yol. Mimar Sinan Caddesi’ni kurtarmamız lazım. Burayla ilgili çalışmalar geçmişte de oldu. Şuan ki Belediye Başkanımız da ciddi çalışmalar yapıyor. Mümkünse yer altına almak ve transit haline getirmek lazım. Orada hiçbir şekilde durulmaması lazım. Ayrıca şehri yaymak lazım. Çünkü ne kadar ne yapabilirseniz yapın şehrin merkezinde yolların genişlikleri belli. Etrafı bina dolu, ilave yollar açamayacağınıza göre ancak geçişleri kısıtlayarak çözebilirsiniz. Bu da daha fazla trafik, daha fazla kuyruk demek. Ben halkımızdan da bu konuda duyarlılık bekliyorum. Biraz daha çevre yollarını kullansınlar, şehir merkezine girmekten biraz daha imtina etsinler. Bu şekilde bir rahatlıya kavuşturulsun. Belediyenin yaptığı kapalı otoparklar çok önemli. İnşallah onları kullandırabiliriz, insanlar alışabilirler. Bunları kullanmalıyız. Otopark sıkıntısını böyle çözeceğiz ama otopark sıkıntısını çözsek bile Mimar Sinan’dan geçen araç sayısını ne yapacağız? Bu azalmayacak.
Alternatif güzergahları tanıtmak gibi çalışmalar yapmak lazım. Üniversiteden Halıkent’e gidecekse, Mimar Sinan’dan geçmeden gidebileceği en az 3-4 tane alternatif yol var. Bunları kullandırmaya özendirmek lazım. Ancak sorun böyle çözülür.
ÇEKİRDEK ŞEHİRLERİN İÇİNDEN ANA TRAFİK GEÇMİYOR
Dünyanın hiçbir yerinde Eskişehir tabir edilen o çekirdek şehirlerin içinden ana trafik geçmiyor. Bizde de geçmemesi gerekir aslında. Şehrin ana güzergahların olduğu yerleri ne kadar trafiğe kapatırsak belki o kadar dış bölgelerden geçmeye özendireceğiz. Bu gidişle park sorununu çözeceğiz ama bu sefer de oradan geçenlerin sorununu çözemeyeceğiz.
SANAYİ DIŞARI TAŞINMALI
Sanayi şehrin dışına taşınmalı. Ama orada bir takım zorluklar var. Aşılabilirse tabi taşınsın. Isparta’nın ilk sanayisi, eski sanayi dediğimiz yer artık sanayi bölgesi değil aslında. Ondan sonra yapılan yeni sanayi sitesi dediğimiz bölümde de şöyle baktığınızda ana caddelerin üzerinin sanayiyle alakası yok. Oraların hepsi ticarethane oldu. Sanayi dükkanı hüviyetini kaybetti. Gül Küçük Sanayi Sitesi’nde de yeni sanayiye benzer bir gelişme şuandan itibaren gözleniyor. Çevre yoluna yakın bölümde yavaş yavaş sanayi dükkanı değil de ticarethaneler oluşmaya başladı. Demektir ki önümüzdeki senelerde geriye doğru bu şekilde gelişecek. Yapılabiliyorsa biraz daha uzağa almak lazm. Ama mülkiyet sorunları olduğunu biliyorum. Çok parçalı bir mülkiyet var sanayi sitelerinde. Ama çözüm bulunmayacak diye bir şey yok.”
TURİZM DEĞERLERİNİ YETERİ KADAR PAZARLAYAMIYORUZ
Son olarak turizm konusunda değerlendirmede bulunan Şener, şunları söyledi: “Isparta’nın turizm potansiyeli aslında var. Ama biz yeteri kadar kullanamıyoruz, yeteri kadar değerlendiremiyoruz, yeteri kadar pazarlayamıyoruz. Esas sorunumuz orada. Yıllardır Davraz’la ilgili çok çaba sarf ediliyor. Ama kayak merkezleri gibi tesisler çok uzun zamanlardır biliniyor ve kökleniyor. Gerek Eğirdir ve gerek Yalvaç’ta, Atabey’de de şehrin içinde belli noktalarda aslında tanıtılacak çok yer var. Ama örneğin bir tur yaptıralım deseniz bunun bir düzenlemesi yok. Önümüzdeki dönemde İslamköy’de Süleyman Demirel Külliyesi ve Kalkınma Müzesi’nin de bu anlamda çok önemli bir katkısının olacağını düşünüyorum. Isparta’ya gelenlere yeteri kadar tanıtılırsa görmek isteyecekleri yerlerden birisi. Bu da önümüzdeki dönemde değerlendirilmesi gereken bir şey. Orası dışarıdan bakıldığında sadece bir kuru bina gibi görünüyor ama içinde çok farklı şeyler var. İçinde bir gerçek anlamda müze var. Yan tesislerde kütüphane gibi yerler var. Anıt mezar yapıldığı zaman yanındaki bölgede ciddi ilgi çekecek. İslamköy şuanda sanıyorum günde ortalama 300-500 şehir dışından ziyaretçi alıyor. Sırf buraları görmek için geliyorlar. Bunu geliştirmeliyiz. Bu noktada ilave katkılar koymalıyız. Turizm konusunda Isparta’da sevdalılar var. Fevzi Özdemir çok çalışıyor, onu takdir ediyorum bu konuda. Isparta’da takdir etmeli ve destek olmalı. Isparta’yı her platformda tanıtmalıyız.
KONSANTRE ÇALIŞMA GEREKLİ
Elmamız var tanıtmalıyız, müzemiz var tanıtmalıyız, Davraz’ımız var tanıtmalıyız, Barla’mız var tanıtmalıyız. Kızıldağ var tanıtmalıyız. Bir çok değerlerimiz var ama bunları tanıtmayı ve pazarlamayı halen tam olarak yapabilmiş değiliz. Daha konsantre çalışma lazım turizmle alakalı.
HERKESİN EL ELE VERMESİ LAZIM
Tüm çabamız herkesin bir araya gelip Isparta için ele ele vermesi. Burayı nasıl daha büyütebiliriz, nasıl daha kıymetli şehir haline getirebiliriz diye düşünmemiz, çabalamamız ve yapmamız lazım. Bu konuda sayın valimizin, sayın belediye başkanımız ve sayın vekilimiz Süreyya Sadi Bilgiç’in çok büyük emeklerinin olduğunu söylememiz gerekiyor. Sivil toplum kuruluşları, ticaret odası, dernekler çok önemli. Üniversite bizim en önemli unsurlarımızdan bir tanesi. Bunlar daha sık bir araya gelmeli. Bu birliktelikten çok büyük güç doğacağı ve Isparta’ya çok daha fazla yarar sağlayacağız kesin. Isparta’nın daha yaşanabilir olması için herkesin çabası şart.”