Tarih: 05.06.2018 12:27

5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜNDE SALDA’YA “FESTİVALE DOĞRU” BAKMAK..!

Facebook Twitter Linked-in

Bize- canlılara  yaşama imkanı sunan Çevrenin 1960 lı yıllarda giderek  insanlar tarafından tahrip edilmesi nedenleriyle  1972 yılında İsveç’in Stockholm kentinde Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı toplanır.. Farkındalık oluşturulması, çevrenin korunması ve analizi için 5 Haziranı , kutlama değil,   dünyanın ne hale geldiğinin, neler yapılmasının değerlendirilmesi günü ilan etmiştir… Bir çok ülke ise bunu KUTLAMA günü olarak değerlendirdiğinden,  kuralları doğanın değil kendisinin koyması sonucu günümüzde de çok ama çok ciddi sorunlarla karşı karşıdır.. Korumadan kullanarak para kazanma bakışı, hava-su-toprak kirliliğini, , besin kıtlığını; hastalıkları, GDO lu –kimyasal- zehir içeren ürünlerin giderek artmasına ve bunun sonucu artan hastalıklar ve buna bağlı daha çok ekonomik ve yaşamsal kayıplara, sellere, kuraklığa, kıtlığa  ve savaşlara neden olmaktadır. Her geçen saniye aranır hale gelmektedir… Nedeni mi? 5 Haziranların  “kutlanması” !
SALDA GÖLÜ Salda Gölü; hafif tuzlu karstik göl olup, 2milyon yıllık bir geçmişe sahiptir. Fakat son  yirmi yıl içerisinde “insanların etkileriyle” yaşadığı   ciddi sorunları yaşamını azaltmaktadır. Ne den mi?
Gölde oluşan hidromanyezit oluşumu( beyaz toprak-kayalar- Mars Toprağı )  yüzbinlerce yılın tamamen göl ekosisteminde bütünlük oluşturan- korunan  çok az sayıda su canlılarının göldeki su kalitesi ve mineral yapısıyla oluşturdukları biyolojik mineralizasyon olayıdır. Bu özelliği bulundu bölgenin kayaç yapısından, ikliminden gölü besleyen derelerde ve göldeki su akışından kaynaklanmaktadır.
Doğadan elbette ekonomik olarak yararlanacağız.. Ama bunun bir sınırı var… Tıpkı sabırla “Altın Yumurtlayan tavuğu” kesmeden koruyarak olmalı… Son yıllarda neler yaşadı Salda Gölü , tarım için gölet için kendini besleyen çok az sayıda çayların önüne gölet yapmak, tarımsal kirlilik, taş ocakları yol yapımı! Neden  yapmayın burası yeri değil dediğimizde;  dönemin ;Ziraat odası başkanın açıklaması, acı ve düşünülmesi gereken, bence ibretlik….. Başkan; “üretici için göl değil kazanç önemli… göl kurursa kurusun gözüyle bakılmakta….”  Bunun yanı sıra başkan,  ben aidatlarımızı gelirimizi köylüden sağladığımız için köylünün arkasında durmak  zorundayım” …!
Daha sonraları burayı Festival alanı  olanı olarak kullanmak…! Yapın fakat yeri burası değil başka yerde yapınız…! “Olmaz.. Biz sizden daha çok çevreciyiz…” 
29 Haziran-1 Temmuz arası gerçekleşmesi planlanan  Salda Gölü kıyısında  yapılacak  festivalin yapılma gerekçesi ve ısrarı. Yeşil ova Bel. Bşk. “Ben yıllarca kendimi doğaya adamış bir adamım. İlçemiz Yeşilova’da ‘Çiçekçi Başkan’ olarak anılıyorum. Sebebi her tarafa ağaç dikiyor olmam. Ben onlardan daha iyi bir doğacıyım. Bunları söyleyenlerin doğa ile alakası olmadığını biliyorum. Göl çevresinde ne kadar ağaç varsa biz dikmişizdir. Kendini çevreci olarak sunanların belki bir dikili ağacı yoktu. Her ne olursa olsun ilçemi kalkındırıp ileri götüreceğim. Bazıları buna engel olmaya çalışacaklardır ama Atatürk’ün bir sözü vardır: ‘Önüne hangi engeller çıkarsa çıksın eğer ülke menfaatine çalışıyorsan çalışmaya devam et’ demektedir. Ben de Yeşilova, Burdur ve ülke menfaatine çalıştığımı düşünüyorum. Ve bu menfaatte de her şeyi yapmaya hazırım. Bana ne olursa olsun ama mutlaka ilçemi kalkındıracağım, ileri götüreceğim. İleri bir ilçe olarak devam ettireceğim. …. Kasapta et, fırında ekmek kalmıyor böyle günler de….” 
Çevre ben senden daha çevreciyim ,  daha çok ağaç diktim,ilçemi- ülkemi  kalkındıracağım yarışıyla değil; bilim ve akılla ölçülür… Geçen yıllarda  göl kıyısında yapılan ve araçların göle içine sokulması , Salda Gölü’ne özgü  canlılık içeren ve mutlak  koşulla  ezilmemesi gereken toprağı ezildi , canlılık oluşumu  adeta “katledildi” Salda bu bakışla ileri ye taşınmaz.. Bindiğiniz dalı kesmektir.. Festivalin yapılmasına karşı çıkılmamakta… Burası korunan alandır  Yeri gölün kıyı alanı değildir… Gölün koruma alanının dışıdır.böyle korunmaz… Bu aslanın çok sevdiği yavrusunu” boğmasına “benzemektedir..
Parayı her şey gören zihniyet, “parayla hareket” edenler doğayı yok etmemelidir- edemezler… Bu tür açıklamalar doğanın bile bile yok olacağını bilerek, “suç” işlemektir… Yasalar ne için var?  Bu bakışla, iyileştirilen doğal alan var mı?
Herkes doğanın çatısının, havasının, suyunun, akıntısının ve rüzgarının içindedir. hayayı, toprağı ve suyu kötü kullanmaktayız,  doğal korunan alanlar kimsenin “malı” değildir… Halkın -yerelin isteği, para kazanma  istekleri korumak amaçlı olmalıdır, bu bakış; doğayı ve geleceği yok edecek şekilde olmamalıdır ve bu tür isteklerde; politik popülist bakışla değil bilimsel görüşler alınır ve uygun yerde yapılır. “İnatlaşmayla değil”..  Bu bakış;  turkuaz rengindeki suyu ve bembeyaz kumsallarıyla Maldivleri andıran SALDA GÖLÜ’nün henüz yeterince keşfedilemeden tüm sırlarıyla birlikte yok olmasına neden olacaktır !
Çözümse;2012 yılında benimde içinde bulunduğum çok sayıdaki  araştırmacının TC. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli P.G.M  ce yaptırılan SALDA GÖLÜ Biyolojik Çeşitlilik Araştırmalarının sonuçlarının yer aldığı ve 2013 Mart ayında Türkçe – Yabancı dille basılan Kitaplarda Salda Gölünün nasıl korunması, nasıl ekonomik olarak yararlanılması konusunda  açıklamalar yer almaktadır…Bu çalışma Salda Gölü’nün biyolojik, sosyal ve yönetimsel çalışmalarını ve temel hedef olarak da; ekolojik-sosyo-ekonomik-kültürel ilişkilerle, yöresel ölçekte taraflar arasında uyumlu ilişkiler SALDA GÖLÜ  gibi eşsiz  doğal kaynağın Ulusal ve Uluslar arası kültürel korunmasını amaçlanmıştır. Salda Gölü’nün geleceğe taşınması bakımından ,alan ile yöre halkı ilişkisinin sürdürülme biçiminin  ve Salda Gölü Yönetim Planın  hazırlanması uyulmasının  çok önemli olduğuna da değinilmektedir… Öyleyse…? Olayı sadece çöp ve tuvalet olarak değerlendirilmemeli.  Salda Gölü bir bütündür, bölünemez. Şurası daha az değerli burası daha önemli denilemez. Burası bütüncül bir yaşam alanı. Sorun sadece çöp, tuvalet değil. Çok nazik olan kıyı yaşamında telafi edilemeyecek zararların doğacak olması. Bunu anlamıyorlar bir türlü. Defalarca dile getirmek gerekiyor: Burada festival yapılmaz. Burası korunan  alan. Festival Salda Gölü’nü tanıtmaz, yok eder!
Yrd. Doç. Dr. Erol KESİCİ Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —