Tarih: 07.06.2016 08:29
Aile içi ve kadına şiddet yüzde 4 azaldı!
Aile içi şiddet ve kadına karşı şiddet olaylarında 2014-2015 yıllarını karşılaştıran Isparta Emniyet Müdürlüğü, yüzde 4’lük bir azalma tespit etti. Raporda ayrıca, kadının ekonomik olarak erkeğe bağımlı olmasının şiddeti pekiştiren bir faktör olduğuna işaret edildi. Bir önemli husus daha artık Isparta’da üniversite mezunu değil ilkokul mezunu kadınların daha çok şiddet gördüğü belirtildi.
622’DEN 597’E DÜŞTÜ
Rapora göre 2014 yılında 622 olay meydana gelirken, 2015 yılında bu sayı 597 oldu. Aile içi şiddet olaylarını pekiştiren faktörler arasında kadının yasalarda ikincil statüde yer alması ilk sırada gösterildi. Politik faktörler olarak da kadınların politika, sağlık, medya ve hukukta temsiliyetinin az olmasına dikkat çekildi. Kadına şiddet denildiğinde psikolojik şiddet, cinsel şiddet, ekonomik şiddet, fiziksel şiddet sayıldı.
EV HANIMLARININ YÜZDE 85’İ ŞİDDET GÖRÜYOR
İlimizde aile içi şiddetin başında aile geçimsizliği, geçim zorluğu, çocukların ihmali ve alkol bağımlılığı ilk sıralarda yer aldı. Raporda bir çarpıcı konu da şiddet uygulananların yüzde 90’ının ilkokul mezunu olduğuna ilişkin bilgiydi. Bunu lise mezunu ve yüzde 2’lik bir payla da fakülte mezunu takip etti. mesleğe ve zamana göre aile içi şiddet başlığında ev hanımlarının yüzde 85 oranında şiddete maruz kaldığı belirtildi.
BU TÜRKİYE GERÇEĞİ AMA NEDEN DEĞİŞMESİN!
Emniyetin bu raporunu Isparta Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Ayfer Eseryel, değerlendirdi. Evlilik akdinin sevgi üzerine yapılması gerektiğine işaret eden Eseryel, yapılan hukuki düzenlemelerin de sorunları çözmeyeceğine dikkat çekti. Ülkemizde olduğu gibi Isparta’da da aile içi şiddetin dur durak bilmeden hızla arttığını ileri siren Eseryel, “Her ne kadar veriler düştüğünü gösterse de karşılaştığımız olaylar, insanların yaşam tarzları, yaşadıklarını bize aktardığı zaman daha resmiyete dökülmemiş aile içi şiddete maruz kalan birçok insanın olduğunu görüyoruz. Bu Türkiye gerçeği ama neden değişmesin. Hep bu gerçekle mi yaşamak zorundayız, bunu sorgulamamız lazım” diye konuştu.
EVLİLİK ASLINDA SEVGİ AKDİDİR
Kanunların evliliği resmi bir akit gibi gördüğünü ifade eden Eseryel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fakat bu aslında sevgi akdidir. İnsanlar bir ömür boyu sevgiyle yaşamak için evlenir. Saygı görmek ister ve bu evlilikten de bir beklentisi vardır. Öncelikle ailelere bunu aşılamamız lazım. Aile içi şiddet, evliliği bozan, insanları mutsuzluğa iten, onların hayatlarını tamamen değiştiren bir durum yaratıyor. Dolayısıyla hem onlara aktarmak lazım. Ceza kanunlarıyla da müeyyidelerini artırarak da insanların artık saygısız, sevgisiz, aile içi şiddetle dolu bir yaşam tarzını da engellemek gerekir. Kanunların bu yönüyle etkisi vardır. Ama asıl etki insanların bilinçlenmesi, ben bu işte tam yetkiliyim, ben ne dersem okur, ataerkil bir yaşamdan geldik, onu sürdürmem gerekir şeklindeki yapılarını bırakması, karşısındakini anlayarak, dinleyerek sorunlarını çözmesi ve ortak bir noktada buluşması gerekir diye düşünüyorum.
YENİ DÜZENLEMELER OLACAĞINI ÖĞRENDİK
TBMM’de boşanma etkilerini araştırmak için kurulmuş olan komisyonda kadın lehine birçok kararlar alındığını gördük. Mal paylaşımında, nafakada, boşanmada, çocukların cinsel istismarına kadar varan suçlarda yeni düzenlemelere gidileceğini öğrendik. Aile içi şiddeti önlemek istiyorsak kadınları dezavantajlı durumdan çıkartıp daha fazla hak vermek gerekir diye düşünüyorum.”
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —