Isparta Belediyesi ile Sosyal Hizmet Derneğinin ortaklaşa düzenlendiği 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Programı Kültür Sineması Salonunda gerçekleştirildi.
Çeşitli ülkelerden gelerek Isparta’da yaşayan mültecilerin de katıldığı program saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Programda şiir dinletileri, ASAM slaytı, SDÜ Akademik Oda Orkestrasının da yer aldığı etkinliğe Isparta Belediye Başkan Yardımcısı Fahretdin Gözgün de katıldı. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Isparta Sosyal Hizmet Derneği Başkanı Prof. Dr. Mahmut Bülbül, herkesin dil, din, ırk ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin eşit şartlarda yaşaması gerektiğine dikkat çekti. İnsan hakkının çağdaş, uygar toplumun temel özelliklerinden olduğunu söyleyen Bülbül, “İnsan hakları demokrasinin vazgeçilmez unsurudur” dedi. Bugün dünyanın birçok yerinde insan haklarının fütursuzca ve insafsızca gasp edilmekte olduğunu, birçok insanının eziyet gördüğünü anımsatan Bülbül, “Birçoğu da savaş nedeniyle yerlerinden yurtlarından edilmiştir. Özellikle Avrupa ülkeleri İngiltere, Amerika gibi uygar ve gelişmiş ülkelerin tüm dünyanın gözü önünde mazlum milletler üzerindeki insan haklarına aykırı eylemler yaptıklarını görmekteyiz. Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman soydaşlarımıza sözüm ona eğitim ve modernleştirme kisvesi altında yapılan zulüm ve soykırımdan da bahsetmeden geçemeyeceğim. Son üç-beş yıldan beri, soydaşlarımıza oradaki toplama kamplarında zulüm ve işkence yapılmaktadır” dedi.
Isparta Sosyal Hizmet Derneği Başkanı Prof. Dr. Mahmut Bülbül ayrıca Bosna Hersek'te yaşanan soykırımı inkar eden ve her fırsatta eski Sırp lider Slobodan Milosevic'e duyduğu hayranlığı dile getiren Avusturyalı yazar Peter Handke'ye Nobel Edebiyat Ödülü verilmesini de kınadığını açıkladı. 71 yıl önce Birleşmiş Milletler tarafından Dünya İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin yayınlandığını dile getiren Isparta Belediye Başkan Yardımcısı Fahretdin Gözgün, “Alkış tutulması gereken bir olaydı. İnsanlık adına önemli bir imzaydı. Tüm insanların haklarının savunulduğu bir bildirgeydi” dedi. ‘Bugün bir kutlama için mi? yoksa bugünü sorgulamak için mi? buradayız, bir düşünmek lazım’ diyerek konuşmasına devam eden Başkan Yardımcısı Fahretdin Gözgün, “Bugün dünyanın dört bir tarafına baktığımda birçok Müslüman’ın bir işkence içerisinde, ırkından, soyundan dolayı birçok insan mobinge, baskılarla, dinlerinden inançlarından, uyruğundan dolayı zulme maruz kalan insanlar var” görüşlerinde bulundu.
Salonda bulunan mültecileri işaret eden Gözgün, “Vatanından yurdundan edilmiş sizleri görüyoruz ki, bugün size bu konuda ne diyeceğim bugünü kutlamak adına haklı bir gerekçe var mı? diye düşünüyorum” şeklinde konuşurken, ‘bu kutlama değil, güzel temenniler olacak’ ifadesinde bulundu. Gözgün konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Biliyorum ki, dün benim Cumhur reisim Birleşmiş Milletlerde sınırları alanları daralmış, bir ülkenin haritasını çıkardı. Kürsüden ‘Dünya bu 5’ten büyük’ dedi. Evet Dünya 5’ten büyük. Ama 5 ülke yeri geldi dünya üzerinde özellikle Müslüman camia üzerinde büyük zulümlere, ekonomik olaraktan petrolün açlığına düşmüş bir ülke gibi, sırtlan gibi o ülkelerde katliama girdiler. Çok şükür en azından o kürsülerden ‘biz varız’ diyen Cumhur reisim için bir alkış almak istiyorum. Allah O’ndan razı olsun. En azından şunu iyi biliyorum ki, Ege Denizinden hayalleri yok olmuş ve cansız bedeni sahile vurmuş Aylan bebeği bütün dünyaya gözünün içine baka baka sizin evrensel bildirgeniz, insan haklarınız ve özgürlüğünüz bu mu? diyen biri vardı ki, çok şükür bu sorgulandı diye düşündüm.
Dün Amerika Birleşik Devletleri 407 evet bir hayır oyuyla Doğu Türkistan’daki yaşanan zulme karşı biz Çin’in zulmünü protesto ediyoruz dedi ve onunla birlikte 23 ülke. Neden Gazze’de değildin, neden Libya’da değilsin. Taşlar yerinen oynadığı için mi? Güç dengeleri bozulduğu için mi? Evet sorgulayacaksak bunları sorgulayacağız. Özgürlük adına anlatabileceğim çok şeyler yok. İnşallah bu 71, 72 olduğunda 72 milletin adının konuşulduğu bir dünya coğrafyasında artık çocuklar ağlamaz diyorum. Diliyorum ki, artık silah sesleri susmuştur diyorum. Artık diliyorum ki, benim televizyonumda bir şehidimin adı duyulmasın diyorum. Terör illeti dinmiş olsun diyorum. İnşallah çocukların sadece uçurtma uçurttukları hayallerini besledikleri güzel bir dünya olsun diyoruz” dedi.