Adli Yılın açılışı nedeniyle açıklama yapan Isparta Baro Başkanı Av. Gökmen Hakkı Gökmenoğlu, adli tatillerin artık ülkemize fayda getirmediğinin fiilli olarak günümüzde de anlaşıldığını ifade ederek, “Özellikle bu sene fiili olarak hiç Tatile girmemiş olan Adli yılı yeniden açıyoruz” dedi.
2017-2018 Adli Yıl, dün itibariyle açıldı. Adli yıl açılışı nedeniyle yazılı bir açıklama yapan Isparta Baro Başkanı Avukat Gökmen Hakkı Gökmenoğlu, avukatlar olarak her zaman adli tatillere karşı olduklarını belirterek, “Bu sene de Yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı, adil yargılanma ve sorunlarla dolu işleyişine ilişkin konularda toplumun çok ciddi kaygı endişe ve şikâyetleri mevcuttur” dedi.
HİÇ TATİLE GİRMEMİŞ OLAN ADLİ YILI YENİDEN AÇIYORUZ
Baro Başkanı Av. Gökmenoğlu’nun açıklaması şöyle; “2017-2018 Adli yılının Başta Yargının Kurucu asli unsuru olan meslektaşımız Avukatlara ve Tüm Yargı Camiasına ve Ulusumuza hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyoruz. Her ne kadar Adli Yıl her sene 20 Temmuz- 30 Ağustos arasında yasal olarak tatile girmekte ise de biz Avukatlar, her zaman adli tatillere karşı olduk. Belirtilen tarih aralığında bile biz Avukatlar çalışmaya devam ettik ve yargının tatilinin olamayacağını da her platformda dile getirdik. Adli tatiller günümüz şartlarında Adalet arayan, Adalete erişmek isteyenlere yapılan bir haksızlıktır. Adli tatillerin artık Ülkemize bir fayda getirmediği de fiili olarak da günümüzde anlaşılmıştır. Bu sene Adli yıl 1 Eylül 2017 tarihi itibariyle başlamakta ise de, özellikle bu sene fiili olarak hiç tatile girmemiş olan Adli yılı yeniden açıyoruz.
TOPLUMUN ÇOK CİDDİ KAYGI ENDİŞE VE ŞİKÂYETLERİ MEVCUTTUR
Her yıl adli yıl açılış törenleri yapılmakta, adli yıl açılışı münasebeti ile yapılan tespit ve değerlendirmeler neticesinde, ”Hukukun üstünlüğü”, “Hukuk Devleti”, ”Yargı Bağımsızlığı ve “Yargıç Güvencesi” gibi temel ilkeler de ortaya çıkan sorunlar bir bir gözden geçirilmekte, ancak bir önceki yıla göre Yargıdaki sorunların arttığı tespit edilmektedir. Bu sene de Yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı, adil yargılanma ve sorunlarla dolu işleyişine ilişkin konularda toplumun çok ciddi kaygı endişe ve şikâyetleri mevcuttur. Bu sorunları tartışmadan üstünü örtmek, hastalıklı bir Hukuk devletine sebebiyet vermektedir. Ancak her geçen gün tartışma, eleştirme ve yeni fikirler üretme gücümüzü de üzülerek kaybettiğimizi müşaade ediyoruz.
OLUMLU DEĞİŞİKLİKLERİN OLDUĞUNU BURADA
BELİRTMEK İSTERDİK AMA ÜZGÜNÜZ BELİRTEMİYORUZ
Türk Halkı yargının kaç kişiden oluştuğu ile hiç ilgilendirmemektedir. Toplum yargının aldığı kararın zamanı, sürati, etkisi ve kararı veren hâkimin tarafsızlığıyla ilgilenmektedir. Son yıllarda yargı mensuplarının katıldığı dernek ve birliklerin faaliyetleri, sorunları da beraberinde getirmiştir. Farklı dernek veya birlik üyesi yargı mensupları, aynı hukuki konuyu, siyasi görüşleri, topluma farklı anlatmışlar, hukukta yansızlığa gölge düşürmüşlerdir. Yıllardan bu yana Barolar olarak mesleğimizle ilgili sorunları dile getiriyoruz. Bağımsız savunmanın kurumsallaşabilmesi için tüm çabayı harcıyoruz, Kurumsallaşamayan yargının savunma ayağı olarak biz Avukatlar, bağımsız savunmayı oluşturamamanın sıkıntısını yaşıyoruz. Avukatlar olarak çok sorunumuz var bunları sıralayıp değerli kamuoyunun vaktini almak istemiyoruz. Olumlu değişikliklerin olduğunu burada belirtmek isterdik ama üzgünüz belirtemiyoruz.
1 YILDA DEĞİŞMEYEN ŞEYLER DE OLDU TABİ Kİ…
Son 1 yılda değişmeyen şeyler de oldu tabi ki; savunmanın üvey evlat olarak görüldüğü, yargılamada avukatı yok sayan anlayış değişmedi, 20’li yaşlarda tecrübesiz gençlerin hakim savcı yapılması uygulaması değişmedi, silahların eşitliği ilkesi gereği avukatla aynı koşullarda bulunması gereken savcılık makamının üstün durumu değişmedi, HSK’nın tarafsızlığını ihlal eden kuruldaki yürütme organı ağırlığı değişmedi aksine arttı, adliyelerin avukatların görüşüne gerek duymayan idare sistemi değişmedi, değiştirilemedi.
BİZİM GAYRETİMİZ BELKİ DE ATEŞE SU TAŞIYAN KARINCANIN GAYRETİDİR
Bugün 79 Baro Başkanı 79 ayrı kürsüden benzer şeyleri söylemektedir. Bizim gayretimiz belki de ateşe su taşıyan karıncanın gayretidir. Hepinizin bildiği bir hikayedir karıncanın hikayesi. Nemrud, Hz. İbrahim’i yok etmek için büyük bir ateş yaktırmıştır. Bu arada bir karıncanın ağzında su taşıdığını gören ve aynı ateşe odun parçası taşıyan bir kartal karıncaya ne yaptığını sorar. Karınca ise ateşi söndürmek için su taşıdığını söyler. Bu cevaba gülen kartal ‘ateşin büyüklüğünü görmüyorsun galiba, senin taşıdığın suyla mı sönecek bu ateş’ der. Karıncanın cevabı ders niteliğindedir: Benim taşıdığım su belki ateşi söndürmez ama ben tarafımı belli etmiş olurum.
GELECEKTEN UMUDUMUZ KESİLMEMİŞTİR
İşte karınca kararınca bizim yaptığımız eleştiriler, konuşmalar yargı sistemindeki aksaklıkları ortadan kaldırmaz belki ama tarafımızı belli etmiş oluruz. Her yönüyle aydınlık, Cumhuriyet İlkelerine gönülden bağlı, laik ve Sosyal bir Hukuk Devleti olmanın koşullarını yerine getirmiş bir Türkiye, Yargının ve Yargı Mensuplarının görev, yetki ve konumları ile çağdaş Devletler standardına eriştiği Türkiye’yi hayal ediyoruz. Ancak bizim gelecekten umudumuz kesilmemiştir. Geçmişte yapılan hatalardan dersler çıkartılarak el birliği ile yargının itibarını korumak hepimizin vazifesidir.
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜN, İNSAN HAKLARINA SAYGININ, HAKKIN VE ADALETİN TARAFINDAYIZ
Biz, avukatlar ve barolar olarak bağımsız ve adil yargının, Hukukun üstünlüğünün, İnsan haklarına saygının, Hakkın ve adaletin tarafındayız. Bu değerler için mücadele etmeye devam edeceğiz, kazanımlarımız için sevinecek, değiştiremediğimiz şeyler için de elimizden geleni yapmış olmanın vicdani rahatlığını duyacağız. Sözlerime son verirken yargı görevini ifa ettiği sırada ya da görevinden ötürü şehit edilmiş Avukat, Hakim, Savcı tüm meslektaşlarımızı rahmetle anıyoruz. Avukatın olmadığı bir yargı sisteminin bir anlık herkesçe hayal edilmesini ve vahim tabloyu görmenizi rica ediyoruz. Herkese adalet dolu, Hak’tan, hakkaniyetten yana bir yıl diliyor.”