Bugün, 22 Kasım 2024 Cuma

BİRLİK VE BERABERLİĞİN İFADESİ ANLAMLI BİR KOMPOZİSYON

BİRLİK VE BERABERLİĞİN İFADESİ ANLAMLI BİR KOMPOZİSYON

ISPARTA 11.06.2020 15:46:00 0
BİRLİK VE BERABERLİĞİN İFADESİ 
ANLAMLI BİR KOMPOZİSYON
Yazı hayatımda ve hele dershanedeyken birçok kompozisyon önüme geldi. Ödevlerini bana göstermek için can atanlar olurdu. Birçok öğrencinin ortak düşüncesi, hocam kompozisyonumu ‘Acaba, beğenecek mi?’ diyor. O korkuyla kompozisyonunu getirmeye, bana göstermeye yanaşmıyordu.
 
Kimisi de aksine çok cesur, tıpkı işlediği fikirleri gibi! Bu cesaret, hayatın her cephesinde insanın karşısına çıkıyor. Ya yeniyor, ya da yeniliyor. Ama en azından bir yandan içindeki kötü duyguları yenerken kendisini de yeniliyor. Bakın! Bir anda, iki farklı anlamda kullanılan bir yenilme ve yenilenme fikriyle karşı karşıya kaldık. Düşünce her açıdan güzeldir. Düşünmek, insanın tüm duygu âlemini yerinden oynatır. Hem kendisini titretir, hem de okuyanları ve bir bakarsınız bu düşünceleri paylaşmak üzere yazıyorsunuz.
 
Ben, bana kompozisyonlarıyla gelen birkaç öğrencimizin yazısını, o günlerde yazdığım köşemde yazıma ilaveten verdim. Bugün, güzel bir kompozisyonla karşılaştım ve üstelik yazar olma isteği olan bir kızımız, Ümmü Gülsüm Bayram. Bugünlerde çok ihtiyacımız olan birlik ve beraberliği işlediğine bakınca da, anladım ki, iyi bir düşünür olabilecek, bu kızımız ve belki de ülkemizde çok kıymeti anlaşılmasa da, yazar olacak. Yazar deyince bitmiş yazımın satır arasına girmek zorunda kaldım. TRT1’de ‘Yeşil Deniz’ diye bir dizi vardı. Onu seyrettiğim bir gün güzel bir anekdot yakaladım. Paylaşıyorum. “Küçük yaşta yetim kalan 2 çocuğu amcası yanına almış, büyütmüş. Bir abi, az haylaz görüntüsü veriyor gibi ancak konuşurken de anlamlı şeyler konuşuyor. Küçük okuyor. Ortaokul son sınıftaydı sanki.
 
Diploma töreninden amcasıyla birlikte çıkmışlar, okuldan eve doğru yürüyorlar. Yolda amcası, ‘Yeğenim ilerde ne olacaksın?’ dedi. Yeğeni, ‘Amca, yazar olacağım.’ dedi. Amcası, hafif başını kaşıdı, yüzünü buruşturdu, bir müddet kara kara düşündü ve yeğenine döndü, ‘Hım… Anlamadım ama neyse parası çoksa ol, yeğenim!’ dedi.” Seçeceğin yazarlığın bilinmediği bir ülkede yaşıyoruz. Bir köylü amca bile parası bolsa ol, dediği yazarlığı, seçmemin nedeni gönül adamı oluşumdan geliyor. Gönülden yazıyorum. Karşılıksız yazıyorum. Denemeciyim. İnsanı ve insan hayatını işliyorum. Yaptığım amme hizmetinden başka bir şey değil! Sende bu zor görevi üstlenirim diyorsan, buyur! İşte kapı! Burada nokta koyuyorum. İşi tadını kaçırmadan, Ümmü Gülsüm Bayram’ın yazısıyla sizleri baş başa bırakayım.
BİRLİK VE BERABERLİK LOKOMOTİF GÜÇTÜR
Birlik ve beraberliğin etkili gücünü çok iyi bilen ‘Hakikat âşığı’ Mehmet Akif Ersoy, hep hakikati söylemiş, işi milleti uyarmak olmuş ve bizlere adeta ışık tutmuştur. Tefrika kelimesinin anlamına bakmamız gereken bir hal zuhur etti. Tefrika nedir? Tefrika kelime anlamı itibariyle, kötülük etmeye varan, sürekli kötülük, sürekli anlaşmazlık, ikiliktir. O nedenledir ki, tefrika tasavvuf âşıklarının da en büyük derdi olmuştur. Yunus Emre, ‘Derdi olan iniler.’ Sözü ile tefrika derdinden dolayı inim inim inlemiş, dikkatleri bu tehdide çekerek, ifadesini ne güzel anlatmış. Yavuz Sultan Selim ise, bir sözünde tefrikayı şöyle izah etmiştir. “Milletimde, meydana gelebilecek birbirine düşme ve bölünme endişesi beni kabrimde bile rahatsız eder. Düşmanları def etmek için tek çaremiz bir ve beraber olmak iken milletimiz aksini yaparsa gönlüm yara bere içinde olur.” Bir bedenin organları gibi her daim birbirimize sahip çıkarak birlik ve beraberliğimizi korumalıyız.
 
Milletimizin tarihi geçmişine baktığımızda bu düşüncenin en iyi seviyede olduğu dönemlerde refah ve mutluluğun arttığını görüyoruz. Tarih boyunca birlik ve beraberliğimizin faydasını ne kadar görmüşsek anlaşmazlıkların, ayrılık fitnesinin de o denli zararını görmüşüzdür. Dünden bugüne değişik odakların ve anlayışların ülkemiz üzerinde ayrılık ve gayrılık üzerinden tutuşturmak istedikleri fitne ateşi bizleri derinden etkilese de, birlik ve beraberliğimiz sayesinde milletimizi asla yıkamamışlardır. Onun için ne zaman milletin içerisine tefrika girerse toplumların bekası da tehlikede olur. Göktürk Vezirlerinden Tonyukuk kitabesinde, “Yufka(zayıf) olanın delinmesi, ince olanın kırılması kolaydır.” demiş.
 
Sözleri bu hususu ne güzel açıklamaktadır. Devletlerin politikalarında, şayet karşısındaki güçlü ve kuvvetli ise anında, ‘böl’ , ‘parçala’ , ‘yut’ denilen bir politika izlenmektedir. Bunu en güzel bir ifadeyle M. Akif Ersoy dile getirmiştir. Mehmet Akif Ersoy, “Medeniyet size çoktan beridir diş biliyor. Önce parçalamak sonra yutmak istiyor.” demiştir. Millet olarak bir araya gelirsek ülkemiz güçlenir. Dünya da, pandemi, savaş ve savaşların yol açtığı ekonomik krizlerin yaşandığı bu dönemde dayanışmaya, birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Omuz omuza verip ülke olarak kalkınmanın önünü açmalıyız. Aklı başında olan her insan şunu bilir ki, ‘Bölüneni yutarlar.’ İşte onun için bir araya gelmenin heyecanıyla tefrikayı bırakarak yeniden milletçe birlik ve beraberlik içinde yaşamalıyız.
Ümmü Gülsüm Bayram Beslenme ve Diyetetik/1. Öğretim/1. Sınıf.
 

Cuma 10.5 ° / 7.7 °
Cumartesi 11.2 ° / -0.4 °
Pazar -0.3 ° / -5.2 °