Biz Eğirdir’in “sakini” değil! Eğirdir’in sahibiyiz!

Eğirdir için çok önemli de…!
Eleştiriler geliştirir; Tahammülsüzlük Küçültür; Buluttan nem kapanlarsa
Sorunlarıyla adeta çıkmazlar içerisinde olan bir zamanların “En güzeli” Eğirdir’imizde; “ turizm değerlerinin ekonomiye kazandırılarak bu değerlerin nitelikli bir ürün olarak oluşturulması ve ilgili sektörlerle paylaşılmasına aracılık etmek amacıyla…” ilkeleriyle kurulan; “Bizim Eğirdir Platformu 2017” geç kalınmış da olsa çok önemli bir sivil topluk kümesini oluşturmuştur; emek koyan herkese teşekkür ve en içten başarılar dilerim...
Unvanlar alıp da koruyamayan-Eğirdir çok sayıda STK oluşturulmalı ve bunların bir araya getirilmesi sağlanmalı desteklenmeli de; aklımıza hemen EKİ gelmekte! Kim destekledi kim dağıttı EKİ’yi…?!
  Bu Platformun; amaçların ilk maddesi “Bölge ekonomisinde üretim çeşitliliğinin artırılarak ekonomik istikrarın sağlanması..”,  son maddesi    “Yerel düzeyde imajın geliştirilmesi ve yerel halkın çevreyi koruma ve geliştirme bilincinin artmasına yönelik çalışmalar yapılacaktır”. Hedefleri arasında ;”Sakin şehir Felsefesinin anlatılması”… ve “ …çevre konusunda bilinçlenmesi” bu ilke ve  amaçlara kim karşı çıkılabilir ki ? Ancak ; bu güzel amaçlı platformun bazı  üye ve destekçileri, yapılan yorumlar için peşin hükümlü olmamalı ve “hakarete –vahamete” varan yaklaşımla cevap vermemeli. Sorulanı “anlayarak” cevap vermesi ve ayrıca diğer sivil toplum örgütlerini yok saymamasını öneririm.. Tabi ki yazdıkları “seviyeli seviyesiz”  yorumlarını da  silmemeleri, bunula kalmayarak  insanları etiketleyerek   açıklamalara ulaşımlarını engellememek gerekir düşünmekteyim. Tıpkı; Bilmemenin çaresi vardır, hatta bilmediğini bilmemenin dahi bir çaresi vardır. Lakin bilmediğini bilmek İSTEMEMENİN ASLA ÇARESİ YOKTUR”.  
Nereden mi çıktı; ÇEVREYİ, amaç ve ilke edinen  platformun; yöneticisinin fac. paylaşımında sorduk; Eğirdir ve  Gölü de kurtulacak mı?
Birinden yanıt yok;  bir diğer sn yöneticinin yanıtı; Bu ne demek anlamında, önce nedenini sorduğumuz halde açıklanmayan, anlaşılmayan rahatsızlıklar, Gel otelimize “çay içelim e!” Gelirim tabi! Bu yanıta ve diğer STK çağırmadıklarından veya “dilediklerini çağırdıklarından! birlik beraberlik yaratılmadığı nedeniyle; “Burada da mı ego “dedik, tanımadığım galiba  “fanatik destekçi –işletmeci olabilir.” yorumlarını sildikleri için kim olduğunu bilmiyorum .Olması da güzel…Ama; “anlamadan, haksızca, hakaret içeren olayı “göz yaşlarına döken!” …Bana; Sen nasıl dersin “egoist diye” … hakaretlerine…. “O bir çok fedakarlık yaptı memleket….., bilim insanlığından…. Vahamete kadar  “ayarlar”. Ne anlatmak istediğimi sormayan, anlamayan sayın savunucunun bahsettiği   “O” dediğinin kim olduğunu da anlamadım. Yönetimde 10 kişi var! İşletmeciler var akademisyenler var…..nelere
“Bahsetmek istediğim, kişi egosu  değil ki. Bütünsel ego.. Biz en iyisini yaparız… diyen bakışa. Konu memleketse fikirleri dinlemeli saygı duymalı , parçalanmamalı. Kişilerle “ne işim olur”? İşin özeti bu.. Verilen  yanıtlarsa…! Anlamadan, dinlemeden, bilmeden, “dana altın”  misali. Kurulan platform önemli de; Biz Eğirdir’in “sakini” değil! Eğirdir’in sahibiyiz.. Devimsiz değiliz…
 BİLGİ SAHİBİ OLMADAN FİKİR SAHİBİ OLMAK NASIL BİR BAKIŞTIR?
 “Tanıyanlar; var olan hakikate gerçekler -eklemeden, çıkarmadan, bozmadan, değiştirmeden inanmışlardır, işitip, görüp, yaşayıp kabul etmişlerdir.” “Tanımlayanlar ise var olan gerçekleri kendi eğrisine göre yamultmuşlardır. İşitip düşünüp taşınıp sonra da inkar etmişlerdir.  Bildikleriyle konuşanlara kapımız sonuna kadar açıktır. Lakin duyduklarıyla- anlamadan sorgulamadan konuşanlara da anlamasını tavsiye ederiz. Onun için sizden ricam : Lütfen bildikleri hususunda adabı muaşerete uyup bilmedikleri hususta da “ bilmiyorsanız alimine -ehline sorun”  sözünü göz ardı etmesinler…Bu tür hiç bir mesnede dayanmaksızın konuşanların, yazanların, bilgilendirmeyenlerin muhatap alınmaması yanıt verilmemesi durumunda karşı taraf aydınlanmayacak ve yanlışıyla kalacaktır…. Güle başka bir ad verseler de gül gene yine hoş kokar.
BULUTTAN NEM KAPMAK…
Fakat; en basit bir konuyu veya soruyu bile Sen bana ona ördek dedin misali uzatıp çok farklı ortamlara uzatırlar… Onların bir çok nedenleri vardır, algı yaratma. Algıda sorun, kayırmacılık, her devircilik, kendi düşüncelerini ön plana çıkarmak ister doğru ister yanlış olsun bilmeden hatta söylediklerinin yanlış olduğunu bilseler dahi doğruyu görmemekte ısrar etmek. “Her insanın üç türlü karakteri vardır ; Belli ettiği karakter, sahip olduğu karakter ve sahip olduğunu zannettiği karakter “
Konuyu başka başka yerlere ve kişiler hakaret boyutuna var yerlere çekmeye gerek, yeni kurulan platform ben çok önemsiyorum ,onlarında “bizleri önemsemesini(!) “ bekler, çalışmalarına ihtiyaç duyduklarında destek olacağımı ve belirtiğim nedenlerden dolayı da eleştirilerimi de dile getireceğimi bilinmesini isterim.. Erol KESİCİ TTKD Eğirdir Temsilcisi