Biz otel yapamıyoruz adamlar peynir gibi dağları kesiyor, izin var!

Eğirdir Belediye Başkanı Ömer Şengöl, Basın Kulübü'nün programında yine bomba açıklamalarda bulundu. Eğirdir Gölü'nün devlet eliyle zarara uğratıldığını, su ürünleri potansiyelinin yok edildiğini ileri süren Şengöl, Eğirdir'in turizm merkezi olması yönündeki girişimlere 'yasak hemşehrim' yaklaşımı gösterilmesinden yakındı. Otel, ev ve işyeri yatırımlarını gerçekleştirememekten yakınan Şengöl, göl manzaralı dağın tepesinde mermer ocağı izin verilmesine, doğanın ve çevrenin canına okunmasına göz yumulmasına isyan etti. İşte o açıklamalar:
 
ÇOK ŞEY YAPABİLİRİZ
           
Biz burada çok yatırım düşündük. Birçok şey kurmak çocuk oyuncağı. İş çalıştırılması ve korunması. Birçok yerde tuvalet ihtiyacı gündeme geliyor. Yapmak mesele değil ama oraya personel koyup, çalıştırmak çok zor. Temizliğine bakmak o kadar zor. Beach Park kurabiliriz. Havuzun sağlıklı olması lazım. Kaza-bela için hazırlıklı olmak lazım. Personel istihdamı lazım. Enerji tüketimi lazım, ondan sonra müşteri lazım. 'Müşteri gelmez' demiyoruz ama attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değecek mi?
 
DAĞI PEYNİR GİBİ KESİYORLAR
           
4 yıldızlı seviyede iyi bir otelimiz olmalı. Burada oteli yapamıyoruz. Fakat adam karşıda dağın tepesinde, dağları kesiyor, peynir gibi ona izin var. Biz 4 milyon yıllık Eğirdir Gölü'nün kenarında bekçilik yapıyoruz, nereye birşey yapacaksak 6 ay antreman yaparak inşaat yapabiliyoruz. Bilinen tarihi 7 milyon yıl. Neden yasak hemşerim? 'Gölü kirletirsiniz' Arkadaş 7 milyon yıldır kirletmemişiz. Daha Türkiye'de kanalizasyon şebekesi yokken Eğirdir'de bokçu Derviş, borçu Salih amca foseptikler göle gitmesin diye sandıkla taşımışlar. Türkiye'de ilk tesislerden birisi Eğirdir'de. Bazıları 'çalışmıyor' diyor. Halem orada ise arşın burada. Çalışmadığı zaman gelip yakalayacaklar kulağımızdan tutup onun içine batıracaklar. Ama doğru yapıyorsak biz batırırız. Eğirdir, doğasını koruyor. Ben bu yıl 20 bin ağaç diktim. Böyle çevreyi koruyan insanlar var iken, buranın öz sahipleri ev, işyeri, otel yapamazken adam geliyor kütür kütür mermer ocaklarını kuruyor. Doğanın da çevrenin de canına okuyor.
 
GETİRİN NOTERİ, SENET VEREYİM
TAAHHÜTTE BULUNUYORUM
           
Ben otel yaptıramıyorum. Bırak otel yaptırmamayı ev yaptıramıyorum. Ticarethane yaptıramıyorum. 'Yasak hemşehrim' Askerde öyledir ya. Getirin noterleri. İmzalayayım. 5 yıl. 5 yıl bir gün sonra kirlilikleri ölçelim. Şimdiki yetkilerin yarısını versinler. Herkes yetkili ama hiç sorumlusu yok. Yaptırımda kimse yok. BİMER'e şikayet mektubu yazıldı mı yetkili. Herkes yetkili. Ben iddia ediyorum. Hangi noteri getirceklerse, kaç paralık senet alacaklarsa. Versinler gölün teslimini 5 yıl sonra bugünkünden daha temiz Eğirdir Gölü teslim etmezsem ayaklarımdan göle atsınlar. Onlara gerek yok, ben kendim atarım.
 
BİR AVUÇ SUDA BALIK ÇIKARDI
           
İşlerini iyi yapmış olsalardı bugüne gelinmezdi. Halep orada ise arşın burada. Ben gölün içinde bir evde doğdum. Gölün içindeki balıklar sayılıyordu. Bir avuç suda balık çıkıyordu. Balıklar mutlu, dans ediyordu. Bizim evimizde kiracı vardı, sepeti sallar gölden balık çekerdi. Bunlar vaka. Benim yaşım üstündeki kime sorarsanız sorun buraların her tarafından balık tutmuşlardır. Bizim gavinniyi gölden çıkaran devlettir. Bizim kanal boyunda bahçemiz var. Su şebekesi falan yok, su içerdik. Gölden giden sudan içerdik. Ama şimdi... Niye soruyoruz. Onlar da bana soruyorlar. Devlet ne yaptı? Devlet 4 milyon yılda oluşan canlılar mutlu hayatına devam ediyordu. 10 çeşit balık vardı. 4'ü favoriydi. Diğerleri çer-çöp. Devlet eliyle sudak atıldı film yandı. Noldu? Balıkları yedi. Bir çıkış, bır giriş gidiyor. Yolu var mı? Var. Ama devlet kendi ayaklarını, başka bir kurumun yönetmeliği ile bağlamış. Bu gölün kurtuluşu için yüzlerce kişinin üst üste koyduğu fikirler var.
 
22 HAZİRAN 2021'DE
KENDİMİ GÖLE ATACAĞIM
           
Herkes kirli diyor, Sağlık Bakanlığı'nın tahlilleri temiz diyor. Bizim toplum yosunu görüyor 'göl kirli' diyor. O da canlı bir varlık. Göl kenarında kamış görüyor 'çok pis' diyor. Gölün kendi çıkardığı şeyler. Göl üretiyor. Kirlilik değil, o orada bir canlı organizma. Sistemi bilmeyenlerin birçoğu kirlilik konusunu abartıyor. Göl hala temiz, hala kaynak suyu. Ve Eğirdir Gölü'nün etrafında yaşayan 50 bin kişi gölü kirletmeye kalksa da kirletemeyiz. Her gün rüzgar, güneş bol. Hem rüzgar, hem güneş temizliyor. Kaynaklar var. Ben hala iddia ediyorum. Kim karşıma çıkacaksa yarın noterden imzalayalım, bana teslim etsinler. 22 Haziran 2021'de kendimi göle atacağım. Ama yetkileri bana verecekler.
 
DEVLETİN BOŞA ATILACAK
PARASI VARSA ATSIN
           
Kuşaklama projesine gülüyorum. Devletin biryerlere atılacak parası vardır, ona ben karışmam. O proje kimsenin projesi değildir. İlk imzası benim. EKOBİR'in Başkanı olarak Vali Şemsettin Uzun'un projesidir, imzasını ben attım. Köy Hizmetleri yapmıştır. 'Gölü kuşaklayalım' laf. Hepsi bu. Attığımız taş, ürküttüğümüz taşa değmeyecek ise haram olsun."

Akdeniz


Orjinal Habere Git