AK Parti İl Başkanı Osman Zabun, katıldığı Birebir Programında ‘düşük profilli başbakan’ tartışmalarından yola çıkarak yeni anayasa ve başkanlık sistemini değerlendirdi. Zabun, ülkenin darbe anayasasından kurtulması gerektiğine işaret ederek, bu ayın sonunda yeni anayasa metninin mecliste oylanmasını beklediklerini dile getirdi.
BÖYLE BİR ZAYIF PROFİL ÇIKMASI MÜMKÜN BİLE OLAMAZ
Güçsüz başbakanlık modelinin hikâye olduğunu belirten AK Parti İl Başkanı Osman Zabun, “Sadece başbakanlık makamı itibariyle değil, bakanlıklar, milletvekili, meclisteki komisyonlar, belediye başkanlığı, ilçe başkanlığı gibi hangi kademe olursa olsun bizde zayıf profiller söz konusu bile olmaz. Herkes makamlığında en yüksek düzeyde halkımıza hizmet etme çabası içerisindedir. Sayın başbakanımızın ulaştırma bakanlığındaki hizmetlerini belki saya saya bitiremeyiz. Türkiye’nin önemli bir şekilde gelişmesinde, refah düzeyinin artmasında son derece önemli katkılar sunmuş bir bakanlık dönemi olmuştur. Aynı başbakanlık döneminde de bu hizmetleri katlayarak başbakanlık misyonuna uygun olarak bu millete kazandırma derdi içerisindedir. Böyle bir zayıf profil çıkması mümkün bile olamaz” dedi.
PARLAMENTER SİSTEMİN BU ÜLKEYE ÇOK UYGUN BİR SİSTEM OLMADIĞINI DA GÖRÜRÜZ
‘Orada belki sistemsel bir problem çıkabileceği düşüncesiyle bu ifade edilmiş olabilir’ diye Zabun, şunları söyledi: “Ama orada kastedilen şey daha az çalışan, daha az gayret eden bir başbakan değildir. Sıcak gündem içerisinde başkanlık modeli de gündeme geldi. Aslında Türkiye’nin tarihinden gelen idare gelenekleriyle aslında parlamenter sistem çok uyuşan bir yönetim değildir. Bizim ülkemizde bir takım genetik kodlarımız, davranış modellerimiz, sosyolojik gerçeklerimiz var. bu gerçekler karşısında parlamenter sistem aslında bu ülkeye çok uygun bir sistem değil. Parlamenter sistemin bu ülkede devreye alınmış olma sürecine baktığımız zaman hep sorun çıkarttığını, sorun ürettiğini görürüz. 1961 anayasası, o dönemde sık değişen hükümetler, daha sonra 1982 anayasasından sonra koalisyon dönemlerindeki bu ülkenin çekmiş olduğu sıkıntılar hatırlanırsa parlamenter sistemin bu ülkeye çok uygun bir sistem olmadığını da görürüz.
TÜRKİYE AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR ŞANSTIR
15 yıldır AK Parti tek başına iktidarda. Dolayısıyla herhangi bir yönetim problemi yaşanmıyor. Ama bunun belki en pratiğini 7 Haziran seçimlerinden sonra gördük. 7 Haziran seçimlerinde yüzde 42 dolayında oy almamış olmamıza rağmen hükümeti kuracak sayıyı elde edemediniz. Belki yüzde 45 alsanız da aynı tabloyla karşı karşıya kalma riski vardı.
Artık bu ülkede yönetim modelinden kaynaklanan sıkıntıları bir tarafa atmanın zamanı gelmiştir. Cumhurbaşkanımızın bunu tam iradeyle bunu ortaya koymuş olması, aynı şekilde AK Parti ailesinin ve TBMM’deki birçok milletvekilinin objektif olarak düşündüğü takdirde başkanlık modelinin Türkiye’ye mutlaka gelmesi gerektiğini, ileride doğurabilecek kaolitik durumların da ancak bu şekilde durdurulabileceğini düşündüklerini biz biliyoruz. Bu da Türkiye açısından önemli bir şanstır.
ÇOK TİTİZLİK VE GAYRETLİ BİR ŞEKİLDE İTİNA İLE BİR ANAYASA METNİ HAZIRLANIYOR
Bizim seçim öncesindeki en önemli vaatlerimizden birisi de darbe anayasasından bu milleti kurtarmak ve yeni anayasa ile yola devam etme noktasındaydı. Haziran sonu gibi demokratik bir anayasayla bu milleti buluşturabilmek öngörüsü var. Çok titizlik ve gayretli bir şekilde itina ile bir anayasa metni hazırlanıyor. İnşallah Haziran sonunda meclise sunulacak ve
mecliste bir oylama gerçekleştirilecek. AK Parti’nin meclisteki sayısı 317 ama meclis başkanı oy kullanamadığı için 316 oyu var. 316’yı 330’ın üzerine çıkartabilecek bir destek geldiği takdirde referandum sayısıdır. Oradan bu şekilde kabul edildiği takdirde millete referandum olarak sunulacaktır.
330’UN ÜZERİNDE BİR EVETLE BU İŞ REFERANDUMA GİDECEK
Sayın cumhurbaşkanımızın ve partimizin bu anlamdaki açıklaması nettir. 367 referandumsuz olarak kabul edilebilecek bir sayı. 367’yi geçmiş olsa bile yeni anayasanın mutlaka referanduma götürülmesi ve milletin de onayının alması suretiyle hayata geçirilmesi yönünde bir görüş var. Ben 330’un üzerine çıkacağı kanaatindeyim. Çünkü milletimizden yeni anayasayla ilgili hangi siyasi partiye mensup olursa olsun çok ciddi bir talep var. Bu darbe anayasasının bu ülkeye uymadığı ve bu milletin üzerinde bir deli gömleği mesabesinde olduğunu ve bu deli gömleğinin artık yırtılıp atılması, tarihin çöp sepetinde yerini alması gerektiği yönünde büyük bir talep var. Dolayısıyla diğer partilere mensup milletvekillerinin de milletten gelen bu talep doğrultusunda herhangi bir direnç göstermeden mecliste gerçekleştirilecek müzakereler sonucunda oluşacak anayasa metnine evet diyecekleri kanaatindeyim. 330’un üzerinde bir evetle bu iş referanduma gidecek. Yeni anayasanın detaylarını meclise geldiğinde konuşacağız.”