Bulgaristan’la rekabette kalite ön plana çıkıyor

Bulgaristan’la rekabette kalite ön plana çıkıyor

Bulgaristan’la rekabette kalite ön plana çıkıyor

Rosense Genel Müdürü İbrahim Işıldan, ihracat pazarlarında Bulgaristan’ın kozmetik ürünleriyle karşı karşıya geldiklerini ifade ederek, burada önemli noktanın kalite olduğunu söyledi. Ne kadar rekabet olsa da çoğu müşterinin Türk gül yağını seçebildiğini dile getiren Işıldan, daha fazla inovatif(yenilikçi) ürünlerle dış pazarlarda yerimizi sağlamlaştırabileceğimizi belirtti.
 
Isparta'daki Gül Gülyağı ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birliğinin (GÜLBİRLİK) kuruluşu Rosense,iç piyasanın yanı sıra dış piyasada önemli işlere imza atıyor. Rosense Genel Müdürü İbrahim Işıldan, Avrupa’nın yanı sırada birçok Uzak Doğu ülkesine de ürün gönderdiklerini belirterek, dış piyasa Bulgaristan’ın ürünleriyle rekabet yaşandığını dile getirdi. Rekabette kalitenin ön plana çıktığını belirten Işıldan, burada önemli olanın daha fazla inovatif ürün üretmek olduğunu söyledi. Işıldan, katıldığı Birebir programında Rosense markasını ve markanın geldiği noktayı anlattı.
150’YE YAKIN BARKOT ÜRÜNÜMÜZ VAR
Kozmetik kelimesinin çok büyük bir ürün portföyünü içerdiğini dile getiren Rosense Genel Müdürü İbrahim Işıldan, “Ürettiğimiz ana ürün gülyağı üretiminde yan ürün olarak elde edilen gül suyu. Mucizevi etkileri olabilecek bir ürün. atalarımız, bize söylerdi; gül suyu ateşi düşürür, tatlılara aroma verir, cildi temizler derdi. Bu bilinen bir şeydi. Bu çıkış noktasıyla birlikte gülün mucizevi gücünden yararlanarak ürünler üretmeye başladık. Pazarın tamamen ihtiyacını karşılama üzerine bir ürün portföyü oluşturulmuş idi. İlerleyen zamanlarda da inovatif ürünler yapmak amacımız olmaya başladı ve bu amacımızı devam ettirmeye çalışıyoruz. Gül suyu başta olmak üzere, el vücut kremleri, losyon, yüz temizleme ürünleri, güneş kremi, parfümler üretiyoruz. Yaklaşık 36 çeşit ürünümüz ürün portföyümüzde. Ambalaj değişikliğiyle beraber kozmetiğe gıdayı da dahil edersek yaklaşık  150’ye yakın barkot ürünümüz var” dedi.
ÜLKEMİZE GELEN KOZMETİK ÜRÜNLERİNİN YÜZDE 95’İ İTHAL MARKALI
Türkiye’ye gelen kozmetik ürünlerin yüzde 90-95’inin ithal markalı ürünler olduğuna işaret eden Işıldan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz bunu kullanıyoruz, ham madde ve bilgi tecrübemiz var. iç piyasaya neden yerli mal üretmeyelim? Aslında çıkış felsefelerimizden birisi buydu. Gülün çekiciliyle beraber gül suyu başta olmak üzere yurtdışından anında talepler gelmeye başladı. Katma değeri memleketimize normal bir sanayi ile kıyaslandığı zaman azmış gibi gözükse de bu bir süreç. Markalaşma süreci 2005’de başlamıştı. 12’inci yıla gireceğiz. Her sene Rosense markası bilinen bir marka haline geliyor. çok enteresan gelebilecek ülkelerden talepler almaya başladık. Tabi bu genişleme ve ilerleme dönemi.
KOZMETİĞİN VİROSU SAVUNMA BÜTÇESİ KADARDI
Kozmetik sektörünün ülkemizde toplam cirosu 2 yıl önce savunma bütçesi kadar vardı. Temizlik ürünleri de bunun içinde sayılabilir ama çok geniş bir ciroya sahip. Tabi bu pastadan Isparta olarak pay almak zorundayız.”
DAHA YOLUMUZ VAR
Öte yandan kozmetik ürünleri açısından daha kat edilecek yolun olduğunu vurgulayan Işıldan, şunları söyledi: “Bu sadece markalaşma, ürün gerçekleştirme olayının detayına inmemiz gerekiyor. Altyapıyı hazırlayarak, nitelikli elemanları da yetiştirmemiz gerekiyor. Bu durumlarda üniversite işbirliği her zaman dillendiriliyor, aktif hale gelmesi gerekiyor. Bilimsel çalışmaların yapılması gerekiyor. Çünkü atadan gelen bir cümle ile gül, gül suyu, gül yağı içindeki etken maddeleriyle fayda sağlıyor diyoruz ama bunun teknik altyapısını da aynı şekilde yapmamız gerekiyor. Böylelikle ilerleyen dönemlerde daha sağlıklı adımlar atabilelim, daha nitelikli, daha inovatif ürünler üretelim. Amacımız katma değeri yüksek ürünler üretmek. Fransa, Almanya ya da İsviçre’den çıkan ürünlere bakılırsa, İsviçreli bilim adamları deniliyor. Ispartalı bilim adamlarının da bu şekilde çalışmalar yapması gerekiyor. Rosense olarak 2005-2010 bizim markalaşma sürecimizdi. İkinci yarıda da bu altyapılara daha fazla önem vererek ürünler gerçekleştirmeye başladık ki faydasını sağlıyoruz. Ispartalı işadamları veya gül sektöründe bu işi yapmak isteyen işadamları da bu şekilde çalışmalarına yön vermeliler. Ama daha yolumuz var.
ECZANE PORTFOYÜMÜZÜ OLUŞTURDUK
Son 5 yıl sene içinde eczane portföyümüzü oluşturduk. Türkiye’nin herhangi bir eczanesine girdiğiniz zaman oradaki ekranda Rosense ürününü görmeniz mümkün. Rafta olmasa bile depodan istemeye yoluyla elde edilebilir. Bunun yanında AVM’lerde kozmetik ürünler çok popüler hale gelmeye başladı. 2 yıl öncesiyle birlikte önemli bir marka ağında kozmetik ürünlerimiz bulunmakta. Bazı yerel kozmetik depolar var, onlarla beraber kozmetik mağazalarında ürünlerimizde bulunmaktadır. Bizde bir aktar kültürü var. Aktar konusunda elit kesimlerde bulunacak yerlerde kozmetik ürünlerimiz bulunmakta. Isparta bölgesinde mağazalarımız var. Bayilik sistemiyle Türkiye çapında birkaç yerde bayimiz var. AVM’lerde bulunmak gerekiyordu bunu da başardık. Türkiye’deki çeşitli AVM’lerde yer alıyoruz.
AVRUPA’DA İNETNET ÜZERİNDEN SATIŞ AĞIMIZ VAR
Avrupa’da Almanya merkezli olmak üzere, İngiltere, Danimarka, Hollanda ülkelerinde internet ağı üzerinden satış ağımız var. Satın alma algısı Avrupa’da internet üzerinden çok daha fazla. Amerika’da da bu şekilde devam ediyor. Son 2 yıldır Uzak Doğu’da bir piyasamız var. Gül popülaritesi hiç bitmeyecek bir ürün. Uzak Doğu’dan talep her geçen gün artıyor. Oradaki insanların kaliteyle özleşmeleri, istemeleri çok fazla. Biz oradaki fuarlarla birlikte pazar portföyümüzü oluşturduk. Çin, Japonya, Kamboçya, Vietnam, Tayvan, Güney Kore’ye ürün gönderiyoruz. Özellikle Çin’e konteynır bazında ürün gönderiyoruz.  Avrupa’da Almanya’da bir hız yakaladık. Ama internet satışları hızlı olduğu için Avrupa’nın her ülkesine ürün gönderebiliyoruz.”
2016 YILI İHRACAT HEDEFİNİ YAKALADIK
Diğer taraftan 2016 yılı için koydukları ihracat hedefini yakaladıklarını belirten Rosense Genel Müdürü Işıldan, “2017 için de rakamların iyi gideceğini ümit ediyoruz. Gülbirlik toplam cirosu kadar satış ciromuz mevcut. Adet bazında da bir önceki yıla göre yüzde 25-30 ihracat artışımız söz konusu” diye konuştu.
BULGARİSTAN’IN ÜRÜNLERİYLE KARŞI KARŞIYA GELİYORUZ
Son olarak ihracat pazarlarında Bulgaristan’ın kozmetik ürünleriyle yaşadıkları rekabeti anlatan Işıldan, “Uzak Doğu’da onları çok görüyoruz, Avrupa Birliği üyesi olmaları nedeniyle Avrupa pazarında da kolayca dağıtım yapabiliyorlar. Ama bu bizim ne kadar iyi, ne kadar inovatif ürünler yapabileceğimizle alakalı. Bir rekabet var ama Genel Müdürümüz Hasan Çelik’in söylediği gibi Türk gül yağının kalitesi önemli. Ne kadar rekabet olsa da müşterilerin çoğu Türk gül yağını seçebiliyor. Bu şekilde Isparta’nın ürettiği gül kozmetiği de bizim için kalite anlamında bir avantaj sağlayacaktır. Ne kadar iyi yapabileceğimizle alakalı. Ama neticesinde bir rekabet var. Kozmetik üründe bir üretim süreci gerekiyor. Nitelikli eleman her aşamada önemli. Bunlar ait makine ekipman, araştırma, geliştirme, kalite kontrol laboratuarlarının bize ileride çok fazla inovatif ürünler getirip memleketimize kazandıracağını düşünüyorum. Bu şekilde çalışmalarımızı yaparsak daha etkin pazarlar buluruz ve orada kalıcı oluruz” şeklinde konuştu.  

Anahtar Kelimeler: