Çıkar hesaplarıyla gidenler yanlış yaptıklarını görürler

Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Günal, MHP MYK Üyesi ve İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, MYK Üyesi Hüseyin Kocabaş 16 Nisan’da yapılacak Anayasa Değişikliğini anlatmak ve evet oyu istemek için dün Isparta’ya geldi. Kültür Sineması’nda partililere ve vatandaşlara anayasa değişikliğini anlatan Günal ve beraberindekiler öncesinde parti binasında basın toplantısı düzenledi. Anayasa değişikliğine karşı çıkan CHP ve Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na yüklenen Mehmet Günal, isim vermeden partiden ihraç edilen Isparta Milletvekili Nuri Okutan’ı da eleştirdi.
PARTİMİZİN ÜYESİ DEĞİLLER VE PARTİMİZİN TABANI OLARAK GÖRÜLMESİ DOĞRU DEĞİL
Gazetecinin bir sorusu üzerine MHP’de taban ve tavan şeklinde bir ayrım olmadığını belirten MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Günal, “Bizim teşkilatımız bir bütündür. Rahmetli liderimiz Başbuğumuz Alpaslan Türkeş’in deyimiyle her nefer bir lider, nefer de bir liderdir. Onun için bu söylemleri dışarıdan bir takım arkadaşların söylemi olarak görüyoruz. Kaçkın dediğim ama partimizle alakası, üyeliği kalmamış, siyasi bir kavga uğruna, yıllarca ülkücülerin şehit edinmesine Aydıncıklarla, Doğu Perinçek’in elemanlarıyla beraber olabiliyorsa onlara söyleyebileceğimiz bir şey yok. Onun için biz hayır verenleri ayrı bu hayırcı tayfayı ayrı tutuyoruz. CHP’nin salonlarında onların yetkilileriyle, belediye başkanlarıyla, hatta Doğu Perinçek’in partisiyle beraber hayır kampanyası yapanları normal karşılamıyoruz. Onların doğrudan partimiz adına toplantı yapma ve sembollerimizi kullanma hakları yoktur. Onlarla ilgili de disiplin işlemlerinde olanlar atılmıştır. Partimizin üyesi değiller ve partimizin tabanı olarak görülmesi doğru değil. Sizin oy verdiğiniz, sizin seçtiğiniz milletvekilleri öyle bir yola girmişlerdir. Kısır siyasi hesaplarla veya çıkar hesaplarıyla gidenler bir süre sonra yanlış yaptıklarını görürler. Ama biz iyi niyetli olan vatandaşlarımızı onlarla aynı kefeye koyamayız. Parti içinde görüş ayrılıkları varsa oturup tartışabiliriz” şeklinde konuştu.
“SORUN ÇÖZEN, İNİSİYATİF ALAN BİR YAKLAŞIM BELİRLEDİK”
Öte yandan Anayasa Değişikliği için sürekli kampanya yapıldığını ancak işin içeriğinin doğru dürüst tartışılmadığını belirten MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Günal, şunları söyledi: “MHP neden evet dedi, AK Parti şunları yapmak istiyor, bunlarla neden aynı noktaya geldik gibi bir şeyler söyleniyor. Bugün Hayır olanlar bunun bir bölünmeye yol açacağını ve yeni süreçte bir takım tehlikeler olacağını söylüyorlar. Biz de bakarken şaşırıyoruz. MHP önce ülkem ve milletim, sonra partim sonra ben anlayışında olan ve bunu temel felsefe haline getirmiş bir partidir. Bizim için önce ülke çıkarları öndedir. Ülke tehlikedeyse bizim yaptığımız çalışmaların, belediyede, yerelde, genelde olduğumuz iktidarın bir anlamı kalmaz. O zaman biz seyirci kalmak yerine bu sistem tartışmalarını bitirip, sorun çözen, inisiyatif alan bir yaklaşım belirledik. Onun sonucu olarak buraya geldik.
“MHP’NİN NEDEN BUNU YAPTIĞINI ANLAMAK İÇİN 2011-2014 ARASINA BAKMAK LAZIM”
Maalesef çabuk unutuyoruz. MHP’nin neden bunu yaptığını ve neyi başardığını anlamak için önce 2011-2014 süresi içerisinde yapılan anayasa çalışmalarını hatırlayalım. Sayın Genel Başkanımızın inisiyatifiyle tüm partilerin katıldığı ve oybirliği ile karar alınacak bir anayasa uzlaşma komisyonu oluşturuldu. TBMM gov.tr sitesine girince tüm anayasa tartışmaları, belgeler orada var. Biz 60 madde üzerinde uzlaşmıştık. İlk 4 madde de hangi partinin ne teklif verdiğine bir bakın. Ona bakmadığınız zaman MHP neden bunu getirdi diye kendi kendinize sorarsınız. 2. ve 3.maddeyle ilgili CHP’nin ne dediğine bakın sonra bugün ne dediğine bakın.
“MHP ANAYASADAKİ İLK 4 MADDENİN KORUNMASINI SAĞLAMIŞTIR”
Önce Kılıçdaroğlu bu maddelerin değişmesini istiyor mu, istemiyor mu bir karar versin. Kendisi, evet çıkarsa bölüneceğiz diyor. CHP’nin kongresinde teklif gelirse 2 ve 3.maddeyi değiştireceğiz diyor.  Bölünmeyle ilgili MHP’yi kandırıyorlar, evet geçtikten sonra federasyon getirecekler diyorlar. Bunun için anayasa değişikliği gerekiyor. Anayasanın 177.maddesi yerinde duruyor. İş buraya gelmeden önce yapılan anayasa çalışmalarına ve hatta siyasilerin meydanlardaki konuşma metinlerine bakın. İlk 4 madde tartışma konusuydu. Eğitim diliyle ilgili herkes anadilinde eğitim alsın diyorlardı. Bakın o maddelere kim ne önerge vermiş. 66. Madde Türk vatandaşlığıyla ilgilidir. Anayasadan Türk kelimesi çıkarılıyordu. Birisi vatandaşlık diyor, öbürü Türkiye vatandaşlığı, MHP Türk vatandaşlığı diyor. Diğeri de hepsi uyar bana diyor. Bunları tartışıyorduk. MHP ülkeyi bölünmeye götürmeden, federasyon pazarlıklarını yol açmadan, bölücü partilerle işbirliği yapıp bir anayasa teklifi hazırlamasını engelleyecek şekilde bir teklif sunmuştur. MHP’nin hassasiyetleri ve ilkeleri dikkate alındığı için diğer maddelerle ilgili bir uzlaşma arayışına girilmiştir. Esas itibariyle devletin ülkesi ve milletin bölünmez bütünlüğünü koruyan anayasadaki maddelerin korunması sağlanmıştır.
“DEMEK Kİ MEVCUT ANAYASAYLA BİR ŞEYLER DEĞİŞTİRİLİYORMUŞ”
Tek adam olacak istediğini yapacak diyorlar. Partili Cumhurbaşkanı olursa her şeyi yaparmış. Ben de onlara soruyorum; bu haliyle şuankinden memnun musunuz? Bu haliyle yapıyor zaten. Partiye üye ve genel başkan olduğu zaman  milletvekili seçebilir, kongresine müdahale eder. Tayyip bey başbakanı ve genel başkanı değiştirmedi mi? Değiştirdi. Demek ki mevcut anayasayla bir şeyler değiştiriliyormuş.
“KUVVETLER AYRILIĞI PEKİŞTİRİLİYOR”
Burada yeni gelen bir takım düzenlemeler var. Onlar da 2019’da seçilecek cumhurbaşkanının sorumluluklarını düzenliyor. Yetkilerini sınırlıyor, yapacağı işleri belirliyor, bunun karşılığında da yüce divana gitmesini kolaylaştıran, tüm iş ve işlemlerinden sorumlu olan yasama örgütü olan meclisi güçlendiren ve kuvvetler ayrılığını pekiştiren bir düzenleme geliyor.
“MECLİSİ GÜÇLENDİRİYORUZ”
Neye göre tek adam diyorlar. İçeriğini konuşmuyorlar. İçeriğini konuşsalar haksız çıkacağını biliyorlar. Kendisini yargılayacak anayasa mahkemesi üyelerini kendisi seçecekmiş. Veya bizden kaçan kaçkınlar diyorum ben onlara hayırcı tayfa var, onlar öyle diyormuş, dinlemişler bize soruyorlar. Anayasa Mahkemesi’nin şuan ki üyelerini kim seçiyor? Öyle bir bilgi kirliliği yaratılmış mı sanki yeni bir şey geliyor. Şuan ki üye sisteminde askeri yargıdan dolayı 2 tane azalma var. Şimdi de Cumhurbaşkanı ve meclis seçiyor. Yeni olan Hakimler ve Savcılar Kurulu şimdi ki HSYK. 14 üyeden oluşacak. 4 tanesini cumhurbaşkanı seçecek ki şuanda da o seçiyor, orada da değişiklik yok.  Bakan ve müsteşarla birlikte 6, geriye kalan 7 tanesini meclis seçecek. Mecliste AKP çoğunluk olursa şunu seçerse diyorlar. Sizin hiç mi iddianız yok, parti olarak seçime girip bir şey seçemeyecek misiniz? Burada meclisi güçlendiriyoruz.
“FESHETMEK MECLİSİ KAPATMAK DEMEK AMA BURADA O YOK”
Meclisi feshedecek diyorlar. Bu yenileme seçimi. Fesih demek ortadan kaldırmak, kapatmak demek. Burada seçime götürüyorsunuz. Karşılıklı bir denge koydurduk. MHP’nin çabalarıyla belli noktaya gelinmiştir. Kasım seçimlerine bizi kim götürdü. Cumhurbaşkanı yetkisini kullanarak hükümet kurulamadığı için seçime götürdü. Burada sistem krizini önlemekse amacımız zaten eğer bir kriz olursa meclis seçimleri yenilenecek. Burada da yanlış yönlendiriyorlar. 2.dönem sonunda yenilerse diyorlar. Cumhurbaşkanının 2’den sonra yenileme hakkı yok. Halen daha mevcut Cumhurbaşkanı üzerinden bunu yapıyorsanız sizin siyaseten iddianız yok demektir.  Erken seçime cumhurbaşkanı meclisi haksız yere götürmüşse cumhurbaşkanını seçmeyeceksiniz. Meclis erken seçime haksız yere seçime götürüyorsa o zaman meclise cezayı siz keseceksiniz.”