SDÜ Tıp Fakültesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi kadrosuna Çocuk Hematoloji Uzmanı ve Çocuk Kardiyoloğu katıldı. Böylelikle Çocuk Hematolojisi ve Çocuk Kardiyoloğu için dış kentlere sevk zinciri zorunluluğu ortadan kalktı. SDÜ, Türkiye’de çocuk sağlığı ve hastalıkları teşhis ve tedavisinde tüm bilim dallarına sahip ender kurumlardan biri haline geldi.
-SDÜ’de Çocuk Hematoloğu ve Çocuk Kardiyoloğu
Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi, çocuklarda özellikle Akdeniz Anemisi hastalığının yüksek olduğu Isparta’da çok önemli bir adım attı: Çocuk Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Ebru Yılmaz Keskin SDÜ Hastanesi’nde göreve başladı. Doç. Dr. Keskin, Akdeniz Anemisi (Talasemi) ve Lösemi (Kan Kanseri) üzerine önemli çalışmalar yapacak. SDÜ Hastanesi’nde ayrıca Çocuk Kardiyoloğu da göreve başladı. Böylelikle Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde çocuk sağlığı ve hastalıkları teşhis ve tedavisinde tüm anabilim dalları tamamlanmış oldu.
-Türkiye’de Çocuk Hematoloji Uzmanı sayısı çok az
SDÜ Tıp Fakültesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi Dâhili Tıp Bilimleri Bölüm Başkanlığı Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ebru Yılmaz Keskin, Temmuz 2017’de göreve başladığını söyledi. Türkiye’de Çocuk Hematoloğu sayısının çok az olduğunu ifade eden Keskin, bu gerçekten yola çıkarak Isparta ve çevresinin çok önemli bir kazanıma sahip olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Ebru Yılmaz Keskin, şöyle dedi:
“Hematoloji ‘Kan Bilimi’. Sağlıklı ya da bu durumla ilgili bozukluğu olan kişilerde kanın yapısını bileşenlerini ve işlevlerini inceleyen bilim dalı. Kan bildiğimiz gibi vücuttaki dokulara oksijen, çeşitli besinler ve hormonları taşımakla görevli. Aynı zamanda dokularda, metabolizma sonucunda açığa çıkan birtakım atık maddeleri vücuttan uzaklaştırılmak üzere çeşitli dokular taşımakta.
Hematoloji, kanın çeşitli bileşenlerinde ortaya çıkan birtakım bozukluklarla ilgili araştırmalar yapmaktadır. Ve bununla ilgili bozukluk bulunan çocukların tanı ve tedavisini gerçekleştirmektedir.”
-Bilim çok ilerledi, Lösemi’de iyileşme oranı yüzde 90 seviyesinde
Pediadrik Hematoloji Bilim Dalı olarak en çok baktıkları önemli hastalıklardan birinin Lösemi (Kan Kanseri) olduğunu kaydeden Doç. Dr. Ebru Yılmaz Keskin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çocukluk çağında, Lösemi en sık gördüğümüz bir türdür. 1950’li yıllarda iyileşme oranı yüzde 10’un altındayken, artık tıp bilimindeki gelişmeler sayesinde bu oran yüzde 90’a varan iyileşme oranlarından söz edebiliyoruz.
Lösemiler, çocukluk çağındaki kanserlerin en büyük oranını oluşturmakta. En az %30’u çocukluk çağı kanserleri. Lösemi bulgularını şöyle sıralayabiliriz: Düşük dereceli devam eden ateş, iştahsızlık, kilo kaybı, halsizlik, kemik ağrıları ve aşırı hassasiyeti, kan pulcuklarının sayısının azalmasından dolayı vücutta kırmızı renkte beneklenmeler gibi durumlar… “
-Isparta’da Akdeniz Anemisi taşıyıcılığı çok yüksek
Doç. Dr. Ebru Yılmaz Keskin, en çok karşılaştıkları bir diğer alanın da Akdeniz Anemisi (Talasemi) olduğunu söyledi. Özellikle Isparta’da Akdeniz Anemisi taşıyıcılığının yüksek olduğunu bildiklerini anlatan Yılmaz, şu saptamalarda bulundu:
“Bu çocuklarımızın düzenli olarak takip edilmesi, kanlarının alınması gerekiyor. Ve kan almaya bağlı olarak ortaya çıkan sorunlarının Çocuk Hematoloğu tarafından takip edilmesi gerekiyor. Daha öncede Isparta’da Çocuk Hematoloğu olmadığı için, sıklıkla en yakın illere özelliklede Antalya’ya gitmek zorunda kalmaktaydı. Ulaşım ve orada geçirilen zamanın daha uzun olmasından dolayı ailelerimiz çok sıkıntı yaşamaktaydı. Ama şu anda burada çocuklarımızı çok daha konforlu bir şekilde takip edebiliyoruz. Ayrıca Talasemi ile ilgili olarak, bulunmasını arzu ettiğimiz çocuk yan dalları bölümleri SDÜ’de mevcut.
Isparta’da Akdeniz Anemisi taşıyıcılığı genetik sebeplerle yaygın olduğu için, tarama programları çok özenli şekilde yapılmalıdır. Evlilik öncesi tarama çalışmaları burada çok kilit bir konumdadır. Taşıyıcı olan eşler çocuk sahibi olmayı düşündüğü an her bir doğumda yüzde 25 ihtimalle bebek hasta doğuyor. Yüzde 50 ihtimalle çocuk taşıyıcı oluyor. Yüzde 25 ihtimal ise sağlıklı olması.”
-Çocuk kalp hastalıklarının oranı binde 8
SDÜ Tıp Fakültesi Dâhili Tıp Bilimleri Bölüm Başkanlığı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mahmut Keskin de çocuklarda kalp hastalıkları görülme oranının binde 8 olduğunu söyledi. Eşi Çocuk Hematoloğu Doç. Dr. Ebru Yılmaz Keskin ile birlikte Temmuz 2017’de SDÜ’de göreve başladığını ifade eden Çocuk Kardiyoloğu Yrd. Doç. Dr. Mahmut Keskin, şöyle dedi:
“SDÜ, çocuk sağlığı ve hastalıkları teşhis ve tedavisinde tüm disiplinleri kapsayacak şekilde bir yapıya kavuşmuş oldu. Hematoloji örneğinde olduğu gibi Çocuk Kardiyolojisi’nde de dış kentlere sevk zorunluluğu ortadan kalktı. Bunun yanı sıra çevre kentlerden ve Türkiye’nin farklı coğrafyalarında teşhis ve tedavi için hastalar SDÜ’ye gelmeye başladı.
Çocuklarda kalp hastalıkları ikiye ayrılabilir: Doğumsal ve sonradan edinilen… Doğumsal kalp hastalıklarında genelde ritim bozukluğu olabiliyor fakat daha çok kalpte delik olarak ortaya çıkıyor. Daha nadir ve karmaşık olarak kalp kapaklarının da tutulduğu çeşitli hastalıklar görülebiliyor.”
-Erken tanı çok hayati önem arz ediyor
Çocuk Kardiyoloğu Yrd. Doç. Dr. Mahmut Keskin, bu noktada kalp hastalıklarında erken tanının hayati önemine dikkat çekti. Doğuştan kalp hastalıklarının tanısının çok kritik bir eşik olduğunu anlatan Keskin, şöyle dedi:
“Özellikle yeni doğan süreçte morarmayla giden doğuştan kalp hastalıklarının tanısı çok önemlidir. Erken ameliyat ya da erken anjiyo grafik işlemlerinin yapılması çok değerlidir. Çocuk doğumsal kalp hastalıklarının şu anda neredeyse tamamının tedavisi mümkündür.”
Bilimsel araştırmalar aydınlığında çocuk kalp hastalıklarının oranının binde 8 olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Mahmut Keskin, şüphe edilmesi gereken durumları da şöyle analiz etti:
“Yeni doğan bir bebekte zor beslenme, beslenme anında aşırı terleme, beslenmeye ara verme, solunum sıkıntısı, morarma, özellikle dudak çevresi morarması gibi durumlarda öncelikle çocuk uzmanına danışılması gerekiyor.
Büyük çocuklarda yine çabuk yorulma, egzersizle gelen göğüs ağrısı, aşırı terleme, çarpıntı, bayılma gibi durumlarda yine mutlaka çocuk kalp hastalıklarına gidilmesini önemle öneriyoruz. SDÜ’de Çocuk Kardiyolojisi tıbbi donanım açısından da tam ve hazır durumdadır. Zira çocuk doğumsal kalp hastalıklarının şu anda neredeyse tamamının tedavisi mümkündür.”