Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Akbulut Isparta’da FETÖ’de Gelinen Noktayı Açıkladı; İşte Son Durum

Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Akbulut, 15 Temmuz’a sayılı günler kala FETÖ/PDY terör örgütüyle ilgili Isparta’daki son durumu açıkladı. Bu konuda bugüne kadar toplam 9 bin 145 soruşturma başlatıldığını, 1827 dava açıldığını ve 6 bin 952 soruşturmanın da takipsizlikle sonuçlandığını bildirdi.
 
Dün saat 10.00’da makamında konu ile ilgili olarak basın toplantısı düzenleyen Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Akbulut, toplantıda yaptığı açıklamasında şunları söyledi; “15 Temmuz Milli Birlik ve Beraberlik gününe az bir zaman kaldı. Bilindiği gibi, bundan 6 yıl önce 15 Temmuz’da bizim daha sonra adına FETÖ/PDY terör örgütü dediğimiz yapılanma Türkiye Cumhuriyetinin varlığı ve birliğine kastederek hanin darbe girişiminde bulunmuştu. Bu hain girişimde 251 vatandaşımız şehit oldu. Binlerce vatandaşımız da yaralandı.
BAŞSAVCI AKBULUT; “BU ÖRGÜTÜN YILLAR ÖNCESİNDEN DARBE GİRİŞİMİNE HAZIRLANDIKLARINI TESPİT ETTİK”
Peki aradan geçen bu 6 yıllık sürede dini cemaat olarak çeşitli kurum ve kuruluşlara sızan bu FETÖ/PDY terör örgütüyle ilgili ilimizde ne gibi çalışmalar yapıldı? Bunları sizlere açıklamak istiyorum. Tabiki ilk olarak bu terör örgütüyle ilgili soruşturmalarında önemli belge ve deliller elde edildi ve toplandı. İtirafçı beyanları, gizli haberleşme programlarında ele geçen yazılı iletiler, elde edilen yazılı ve dijital belgeler, en önemlisi örgüt içerisindeki itirafçıların anlatımlarından söz konusu terör örgütünün, devlet yönetimini ve devlet kurumlarını ele geçirmeye çalıştığını belirledik. Ayrıca birtakım yabancı unsurlara casusluk yaptığını, en nihayetinde uzunca bir süre silahlı darbe girişimine hazırlandıklarını tespit ettik. Bunlar yürütülen soruşturmalar ve iddianamelerde anlatılmakta ve delillendirilmiş durumdadır.
“BUGÜNE KADAR 9145 SORUŞTURMA AÇILDI 1827
DAVA AÇILDI 6952’Sİ TAKİPSİZLİKLE SONUÇLANDI”
Bu doğrultuda bugüne kadar FETÖ/PDY terör örgütüyle ilgili 9 bin 145 soruşturma açılmış durumdadır. Bu soruşturmalar sonucunda bin 827 dava açılmış ve 6 bin 952’si ise takipsizlikle sonuçlanmıştır. Soruşturmalar başladığında üzülerek ifade etmek gerekir ki bazı hatalarla karşılaştık. Hepimiz duyduk ve gördük. Bir silahlı terör örgütü ile mücadele gerçekleştiriyoruz ama bu mücadele sırasında terör örgütünün faaliyetleri hakkında haberdar olmayan, bu örgütün devleti ele geçirmeye yönelik faaliyetlerinden bihaber milli, dini ve insani duygularla örgüt içerisinde geçmiş tarihlerde yer almış, daha sonraki eylemlerine iştirak etmemiş, örgüt adına suç işlememiş mağdur ve mazlumları da koruma yükümlülüğümüz var. Bu insanları terörist olarak yaftalamadan topluma kazandırmak devletimizin şefkat yüzünü onlara göstermek bizim en asli görevlerimizden birisidir.
AÇILAN SORUŞTURMALARDA
TAKİPSİZLİK SAYISI NEDEN FAZLA?
Açılan soruşturmalarda takipsizlik verilen sayısının fazla olduğu dikkat çekiyor. Takipsizliğin fazla olması iltisakı tespit edilemeyen kişilerle ilgilidir. Soruşturmaların terör örgütünün gizli faaliyetlerinden haberdar olan ve örgütsel faaliyetlere katılan kişilerle ilgili olduğunu gördük. Onun dışında kandırılmış, milli ve insani duygularla orada hasbelkader yer almış vatandaşlarımızla bizim herhangi bir derdimiz yok. Bu vatandaşlarımızı da korumak istiyoruz. Takipsizlik sayılarının fazla olmasının nedeni hakkında ihbarda bulunulmuş ama örgütle ilgili iltisakı tespit edilemeyen kişilerle ilgili.  
“15 TEMMUZUN DEĞERİNİN DÜŞÜRMEYE
YÖNELİK DAVRANIŞLARI TASVİP ETMİYORUM”
Günümüzde, 15 Temmuz’un özellikle bazı kesimler tarafından tam ve doğru olarak algılanamadığını görüyoruz. 15 Temmuz’un bir siyasi partinin veya bir siyasi iktidarın mücadelesi değildir. Adına demokrasi dediğimiz çok partili siyasi yaşamda, çoğulcu, özgürlükçü demokrasilerde çok partili yaşamın devamlılığı adına verilmiş bir mücadeledir. İktidarda A, B, C veya D partilerinin olması önemli değildir. Çünkü silahlı bir darbe girişimi söz konusu çok partili yaşamı devre dışı bırakacağı için aslında bu bir demokrasi mücadelesidir. İlerleyen yıllarda 15 Temmuz’da halkımızın vermiş olduğu mücadelenin daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum. Bu bizim milli birlik günümüzdür. 15 Temmuz’la ilgili siyasi yorumlar yapılıp, onun önemini azaltma yönündeki davranışları tasvip etmiyorum.
“TÜRKİYE HER 10 YILDA BİR DARBEYE
MARUZ KALAN BİR ÜLKE OLMAYACAKTIR”  
Bizler, Türk yargısı olarak milli iradenin devamlılığından yanayız. Türk milleti adına Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını tatbik ederken, Türk milletine sadakat yemini etmiş yargı mensuplarıyız. Demokrasimiz ve Cumhuriyetimizin devamlılığından yanayız. Milli iradeyi kim temsil ederse etsin, hangi siyasi parti olursa olsun Türk yargısı, Cumhuriyet kanunlarını korumaya ve demokrasinin devamlılığı için ant içmiş yargı mensuplarıyız. Cenabı Allah’ım bize bir daha böyle acı günler yaşatmamasını temenni ediyorum. İnşallah bir daha böyle olaylarla karşılaşmayız. Türkiye Cumhuriyeti, her 10 yılda bir her 20 yılda bir darbelerin olduğu bir üçüncü dünya ülkesi olmayacaktır. Bundan sonra demokrasisi ve milli iradesine daha çok sahip çıkacak, Cumhuriyetin temel ilkelerini yaşatma azmi ve kararlılığı içerisinde olacaktır” dedi.