Tarih: 14.05.2016 06:09

Demokrasi ve halkın iradesi yok sayılmıştır

Facebook Twitter Linked-in

Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Isparta Milletvekili Nuri Okutan, Kanal32’de katıldığı Birebir Programında Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun görevi bırakacak olmasını ve ülkedeki diğer gelişmeleri değerlendirdi. Davutoğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından görevden alındığını ileri süren Okutan, “Başbakanı görevden alıyor, adeta atıyor, yerine birini atıyor. Bu görüntü Türk demokrasisi açısından sağlıksız bir görüntü. Bu ancak üçüncü dünya ülkelerinde görülür. Ortadoğu’da 15-20 yıl önce ancak diktatör yönetimlerde görülebilecek bir şeydir” diye konuştu.
BU BİR PARTİ MESELESİ DEĞİLDİR
Ülkenin şuanda önemli sonuçlar doğurabilecek günleri yaşadığını dile getiren MHP Milletvekili Nuri Okutan, “Bu sadece AKP’nin siyaseti, ülkeyi yönetimiyle ilgili değil. Hepimizi ilgilendiren bir husus. O bakımdan Sayın Başbakanın değişmesi sıradan bir olay değil. Çok önemli sonuçlar doğurabilecek husus. Bizde bir kongre süreci sıkıntıları yaşıyoruz, CHP’de bazı siyasi sıkıntılar var. Bu sıkıntı, bu sıkıntılardan değil. Millet istikrarsızlık istemiyoruz, bir koalisyon hükümetinden çok tek parti hükümeti istiyoruz, bir istikrar istiyoruz diyerek yüzde 50’ye yakın bir destek vermişti. Şimdi kamuoyu araştırmalarına bakarak sayın başbakan yüzde 54 oyumuz var demişti. Bu bir parti meselesi değildir. Bu durum üst düzeydeki ilişkilerin sağlıklı işlemediğini gösterir. Memleketimizin geleceğini ve demokrasimizi ilgilendiren önemli bir husus. Bu manada AK Parti’nin bir iç meselesi gibi düşünmeden Türkiye adına kaygılarımız nasılsa burada da kaygılarımızı iletiyoruz” diye konuştu.
AKP KONGRE ÜYELERİNİN SEÇTİKLERİ BAŞBAKAN OLACAK
1 Kasım’da yüzde 50 ile seçilmiş bir başbakan olduğunu ifade eden Okutan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Demokrasi ve halkın iradesi yok sayılmıştır. Yeni bir atamayla başbakan gelecektir. Kim idare edecek şimdi Türkiye’yi? Kim Başbakan olacak? AKP kongre üyelerinin seçtikleri başbakan olacak. AK Parti’ye genel başkan seçmiyoruz ki şuanda AKP delegeleri başbakan seçecek. Halkın iradesi nerede kaldı? Hani demokrasi? Başkanlık sistemi uyguluyorum, canım böyle istedi diyerek, Anayasayı da yok sayarak bir sistem oturtamazsanız.  Bu değişiklik öngörüyorsanız halkın onayına sunalım, halk bunu kabulleniyorsa, anayasa değişikliğinden sonra böyle bir sisteme geçebilirsiniz. Ama canım böyle istedi, başkanlık sistemini uyguluyorum falan, bu AKP sözcülerinin basında çığırtkanlığını yapanların işi basitleştirmeye yönelik bir yaklaşımdır. Ama durum öyle değildir. Halkın seçildiği bir başbakan lağvedilmiştir, görevden alınmıştır. Sayın başbakan gitti, ayrılmak istiyorum, çalışamıyoruz, gelin kongreye gidelim de ben geldiğim gibi ayrılayım mı dedi de böyle bir durum oldu? Seçimle geldiniz, halk sizi başbakan olarak görevlendirdi. Halkın değeriyle o kadar oy aldılar. Bizde oyu istedik ama halk sayın Davutoğlu’na verdi. Halkın verdiği o görevin gereğinin yapılması, sonuna kadar gidilmesi ve görevden kaçılmaması icap ederdi. Sayın başbakanın görevden kaçtığını düşünmüyorum. Aldığımız bilgiler de o yönde. Şöyle bir şey var; sayın başbakan göreve devam ederken, köşke kongre üyelerinden isimler davet ediliyor ve kongreye davet imzaları alınıyor. Sayın başbakanın sayın cumhurbaşkanıyla görüşmesi sırasında kongre davetleri evrakları tamamlanmış ve önüne konuluyor. Sayın başbakan kırmadan, dökmeden, Türk ekonomisine zarar vermeyecek şekilde açıklamada bulundu. Halkın seçtiği başbakan görevden alındı. Atamayla gelen bir başbakan olacak. Halkın iradesi nerede? Atamayla gelen bir başbakan olacak. Halkın iradesi böyle mi olacak?
TÜRK VATANDAŞI OLARAK KAYGILIYIM
Seçim 6 ay önce yapıldı. Sayın başbakan çıktı istikrara oy verin dedi. Vatandaş istikrara oy verdi. Nerede bu istikrar? İstikrar falan kalmadı? Bu memleketin meselesi. Halkın seçtiği başbakan alınıyor yerine AK Parti kongre üyelerinin belirleyeceği bir başbakan geliyor. Bu Türkiye’nin meselesi olduğu için tam da birlik ve beraberlik dönemini yaşayacağımız bir aşamada olduğumuz için Türk vatandaşı olarak kaygılıyım.
SADECE GÜVENLİK GÜÇLERİMİZDEN 400 ŞEHİT VAR, BU HERHANGİ BİR MESELE MİDİR?
Türkiye milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemi yaşıyor. Falanca parti yüzde 10, filanca yüzde 40 aldı hesabını yapacağımız bir durumda değiliz. Türkiye şimdi bir kuşatılmışlık aşamasını yaşıyor. Bunu yaşayacağımızı daha önceden söylemiştik. Bu dönemde halktan güç ve yetki alan bir hükümetle bu aşamayı aşmamız gerekiyordu. Benim kaygım daha çok burada. Bir Suriye meselesi var, bu herhangi bir mesele midir? Sadece güvenlik güçlerimizden 400 şehit var, bu herhangi bir mesele midir? Isparta’dan baktığımızda Güneydoğu’da bizden uzak bir yerde olaylar yaşanıyor. Şuanda ekonomide yaprak kıpırdamıyor. Gelecekle ilgili hesap yapabilecek durumda değiliz. Ateşin söndürülmesi lazım. Türkiye böyle bir sıcak atmosferi yaşarken, başkanlık sistemini uygulayacağım gibi durumlar açlık sorunu çeken birisinin saç bakımıyla uğraşması gibi bir şey. Bu bakımdan memleket adına üzüntülüyüz ve kaygılıyız.”
ORTADOĞU’DA 15-20 YIL ÖNCE ANCAK DİKTATÖR YÖNETİMLERDE GÖRÜLEBİLECEK BİR ŞEY
Öte yandan Türkiye’de başkanlık sisteminin yanlış bilindiğini savunan Okutan, “Türkiye’de başkanlık sistemi yanlış biliniyor. Türkiye’de cumhurbaşkanının yetkileri, yönetim kademesindeki ağırlığı başkanlık sisteminden daha etkilidir. Türkiye’de bir bağımsız cumhurbaşkanına ihtiyaç var. Benim de cumhurbaşkanım olacak. Bu ezbere söylenmiş laflar değil. Sayın Başbakan ne dedi Suriye’ye gerekirse kara operasyonu yapılabileceğinden bahsediliyor. Yurdumuzun bir bölgesini sanki bir sel basmış, çekirgeler sarmış da o çekirgeler teker teker temizleniyormuş gibi açıklamalar yapılıyor. Yüzde 70, yüzde 80’ini temizledik gibi açıklamalar yapıyorlar. Türkiye aslında bir kuşatılmışlık dönemini yaşıyor. Böyle bir kuşatılmışlık döneminde MHP ve diğer katmanlar olarak birlik ve beraberlik içinde olalım istiyoruz. Bu birlik ve beraberliği başbakan sağlayabilir ama esas cumhurbaşkanı sağlar. Cumhurbaşkanı tüm partileri, tüm kamu kurum ve kuruluşlar ile tüm sivil toplum kuruluşları temsil etmeli. Tüm bu bileşenleri cumhurbaşkanlığı altında toplamalı. Bu manada cumhurbaşkanı tarafsız ve bağımsız olmalı. Biz şunu kabul ediyoruz; AK Parti’nin kurucusu. O tolerans içindedir. Şimdi ne yapıyor? AK Parti’nin başkanı gibi yönetiyor. Başbakanı görevden alıyor, adeta atıyor, yerine birini atıyor. Bu görüntü Türk demokrasisi açısından sağlıksız bir görüntü. Bu ancak üçüncü dünya ülkelerinde görülür. Ortadoğu’da 15-20 yıl önce ancak diktatör yönetimlerde görülebilecek bir şeydir” şeklinde konuştu.
AKP TARAFI BUNU BİRAZ SULANDIRARAK, ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ YAPALIM DEDİ
Diğer taraftan Meclisteki dokunulmazlık tartışmalarına değinen Okutan, şunları kaydetti: “. Madem dokunulmazlıkları kaldıracaksak tüm dedikoduları,  17-25 Aralık da dahil tüm dosyaları getirelim. Bu hodri meydan çekilebilecek bir şey değil. O dosyalar yeni değil, eskilerden gelen dosyalar. Onlar tartışılacaktır, o başka bir şey ama. Ama esas bunun gündeme gelmesinin arkasında birçok vatandaşımızı şehit eden teröristleri ziyaret, memleketin bölünmez bütünlüğüne kasteden örgütlerle kucak kucağa olunması, destek verilmesi kabul edilebilecek şey değil. Biz terörist avı yapıyoruz, her gün şehitler veriyoruz. Bir takım siyasi mekanizma onları destekleyecek, bir takım organizasyonlar yapacak, bu doğru değil. Bunların dokunulmazlıklarının kaldırılması gündeme geldi. Biz buna varız ama bu sefer AKP tarafı bunu biraz sulandırarak, anayasa değişikliği yapalım dedi. Bu anlamda Anayasa değişikliğine gerek yok. Bu anayasanın 4’üncü maddesinde öngörülen suçlar şimdi işlenmiş durumdadır. Bu dosyaların doğrudan meclise gelip dokunulmazlıkların çoğunlukla kaldırılması lazım. Bir anayasa değişikliğine bu anlamda ihtiyaç yok. Ama anayasa değişikliği gibi bir zorlu aşama gündeme getiriliyor. Bu gündeme getirilişin arkasında bir başkanlık sistemiyle alakalı AK Parti tarafının anayasa değişikliği arzusu var. Bu anayasa değişikliğine haklılık oluşturuluyor. Herkes HDP’nin tavrına, daha önceki terörist gruplarıyla yan yana olmalarına karşı değil mi? Sanki öyle bir algı oluşuyor ki; bunu kınıyoruz ve bunların mahkemede yargılanmalarını sağlayalım. Ama öyle değil. Böyle bir düşünceniz varsa meclise getirin kabul edelim gönderelim.
MİLLETİN GÜVENLİĞİ DİYE OY ALINDI. MİLLETİN GÜVENLİĞİ Mİ VAR?
Kamuoyunda şöyle bir durum oluşturuluyor. Aslında HDP’nin yaptığı kötü bir şey, iyi olan şey anayasa değişikliği şeklinde gelecek. Anayasa değişikliği ile de başkanlık sistemi getirilmek isteniyor. Böyle bir algı yapılıyor. AKP bu konuda çok başarılı. Algıyla götürüyorlar. Milletin güvenliği diye oy alındı. Milletin güvenliği mi var? 400 şehit geldi. Güneydoğu’yı çekirge mi bastı da yüzde 30-40 temizledik diyorlar. Kim geldi oraya? Ben oralarda valilikler yaptım. Senin döneminde bunlarla kol kola girmedin mi, Apo’yla araştırma yapmadın mı? Bak çantamda görüştükleri tutanaklar var. hükümeti adeta Apo yönetmiş durumda. Selam söyleyin falanca bakana şöyle yapsın diyor. Bu tutanaklar kitap olarak çıktı. Şimdi karşımıza terörist olarak karşımıza çıkan çocuklar dağlara kaldırılmadı mı? Dağlara kaldırıldı da analar Diyarbakır Belediye Başkanının önünde ağlamadı mı? Sayın cumhurbaşkanımız o zaman başbakanken anaları neden ağlatıyorsanız demedi mi? O zaman dağa kaldırılan çocukların anaları ağlıyordu, şimdi şehit anaları ağlıyor.
HDP’NİN 80 VEKİLLE MECLİSE GİRMESİNİN VEBALİ AK PARTİ’DİR
HPD’nin 80 milletvekiliyle meclise girmesinin vebali AK Parti’dir. Sandığa hakim olmadı. Ben burada bağırdım, sandığa hakim olun dedim. Ama sandığa hakim olmadılar. Halkımız aldatıldı. Şimdi de halk bu manada başkanlık değişikliğine hazırlanıyor. Böyle bir algı yaratılıyor. Memleket yanıyor, başkanlık değişikliğiyle ilgili tartışmalar yapılıyor.  Bizi şuanda tam da tarafsız bizi birleştirecek bir cumhurbaşkanına ihtiyacımız var. biz böyle bir cumhurbaşkanı seçtik.”
DOĞU OLMADAN BATI OLMAZ
Son olarak yaşanan terör olaylarını değerlendiren MHP Milletvekili Nuri Okutan, “Doğu bizim için önemli. Doğu olmadan batı olmaz. Bu fiziki bir şey. Bu vatan kanlarla, emeklerle, sevgiyle vatan edilmiştir. Misak-i milli sınırlar içerisine bu manada çok duyarlıyız. Eşkıya sokakta kol geziyor. Biz bunu başlangıçta görmezden geldi. Şimdi geldi evin içinde canımıza dadandı. Görmezden gelemeyiz. Eleştirme duygusu içinde değiliz. Biz çözümün üretilmesinden yanayız. Bizde de terörün bitirilmesine yönelik çalışmalara destek verelim istiyoruz. 1 Kasım seçimleri bizim kaybettiğimiz bir seçimdir. Biz bunu saygıyla karşıladık. Hükümetin bu çalışmalarına destek de oluyoruz. Hem terörle ilgili hem de diğer olumlu çalışmalara destek oluyoruz. Artık nohut tarlasına hayvanlar dadandı. Artık tuzun tadını da aldılar çıkmıyorlar. Bunu tek başına çıkarmak mümkün değil. O zaman köylü toplanacak nohut tarlasına dadanan domuzları buradan çıkartacağız. Bu yenilemez bir şey değil. Şehit veriyoruz. Ama şehit verdiğimizin manası olmalı. Biz bir taraftan başkanlık sistemini tartışacağız, diğer taraftan şunu beğenmedim, Amerika’ya benden önce gittiniz şeklindeki durumlar doğru bir şey değil. Terörle hep birlikte mücadele edilmesi gerekiyor.
HANGİ KANUN SİZİ ENGELLEDİ?
Çekirgenin tarlaya girmesini sağlayan güvenlik güçleri, kamu görevlileri, siyasi kadro ne ise onlar görev başında şimdi. Bu doğru bir şey değil. Valiler çıkıyor yüzde 70 sokakları temizledim diyor. Sen orada değil miydin? Oranın emniyet müdürü, oranın içişleri bakanı değil miydin? Neden yapmadın? Hangi kanun sizi engelledi? Ne engelledi de onlara müsaade ettin? Böyle olunca her taraf sarıldı. Şimdi o sarılma temizlenebilir. Buna bir süre gerekiyor” şeklinde konuştu. 


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —