Kanal 32’nin gündem yaratan programı Basın Kulübüne konuk olan Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Alim Koşar, hem fakültenin hem de Araştırma ve Uygulama Hastanesinin hedeflerini anlattı.
HASTALARIMIZ GÜVENLE GELSİNLER
Tıp Fakültesi Dekanı olarak bilimselliği ön planda tutan bir yönetim modeli sergileyeceğini ifade eden Prof.Dr.Koşar, “Tıp Fakültesinde bugün itibariyle 1200 öğrenci, 250 asistan bulunuyor. Biz doktor yetiştiriyoruz. Bu bir kutsal ibadet gibidir. Çok önemsediğim bir konu. Amacımız iyi doktorlar yetiştirmek” açıklamasında bulundu.
HASTALARIMIZ BURAYA GÜVENLE GELEBİLİRLER
Kamuoyunda asistanların hastalarla ilgilendiği şeklinde bir algı olduğu bilgisine katılan Prof.Dr.Koşar, “Aslında asistanlarımız da doktorlar. 6 yıl tıp eğitimi alıyorlar. Ama şunun da altını çizmek istiyorum. Hiçbir doktor hastasını bırakmaz. Bazen bana hasta geliyor ‘doktor bey ameliyatı siz yapacaksınız değil mi?’ diye soruyor. Elbette her doktor asistanlar da bulunsa kendi hastasını bırakmaz mutlaka takip eder. Ameliyatına mutlaka katılır. Ve Tıp Fakültemiz bölgede önemli bir hizmet vermektedir. Bu nedenle hastalarımız buraya güvenle gelebilirler” diye konuştu.
Tıp Fakültesi Hastanesinde her bölümün bulunduğunu ve iyi bir laboratuvar alt yapısının mevcut olduğunu belirten Prof. Dr. Koşar, organ nakil merkeziyle ilgili de açıklamalar yaptı.
SAĞLIK TURİZMİ ADINA ÜZERİMİZE DÜŞEN HER ŞEYİ YAPMAYA HAZIRIZ
Organ nakil merkezinin Isparta için büyük şans olduğunu kaydeden Koşar, “Belki 1 yıl sonra burada çok daha iyi şeyler konuşacağız. Biz ne kadar iyi olursak o kadar çok hasta gelir. Sağlık turizmi adına üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazırız” dedi.
PROSTATA DİKKAT
Öte yandan kendi branşı olan ürolojik hastalıklarla ilgili de Basın Kulübünde bilgiler veren Dekan Koşar, en yaygın olan prostat kanserini gündeme getirdi. Prostatın daha çok 40 yaştan sonra görüldüğünü ifade eden Koşar, “Sanayi tipi beslenen topluluklarda prostat birinci sırada görülen bir hastalık. Bu daha çok ABD ve Avrupa ülkelerinde ilk sıraya oturuyor. Ama ülkemizde ikinci sırada. Çünkü Türkiye’de ilk sırayı akciğer rahatsızlıkları almaktalar. Ailesinde prostat kanseri olan biri mutlaka bir üroloğa gitsin. Bu konu ciddiye alınması gereken bir şey” şeklinde konuştu.