Eğirdir Gölü’nü koruyamadık ve tanıtamadık; Derdimizi bir türlü Anlatamadık!

Eğirdir Gölü’nü koruyamadık ve tanıtamadık; 
Derdimizi bir türlü 
Anlatamadık!

Eğirdir Gölü’nü koruyamadık ve tanıtamadık; Derdimizi bir türlü Anlatamadık!

Eğirdir Gölü’nün korunması için yıllardır mücadele veren Su Kalite Uzmanı Sedat Karakoyun, Gölün her geçen gün kirlendiğine dikkat çekerek; “Ispartalılar olarak tüm kesimler dahil gölü ne tanıtabildik, ne de koruyabiliyoruz. Eğirdir Gölü göz göre göre ölüyor. Biz de çaresizce seyrediyoruz. Ama unutulmamalıdır ki göl yoksa Isparta da yok” dedi.
 
Türkiye’nin en büyük ikinci tatlı su gölü olan, rüzgara ve ışığa göre renk değiştirdiği için ‘Yedi renkli göl’ olarak bilinen Eğirdir Gölü her geçen gün kirleniyor. Yaklaşık 40 yıldır Eğirdir Gölü’nün korunması için çaba harcayan Su Kalite Uzmanı Sedat Karakoyun, gölle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
KARAKOYUN; “EĞİRDİR GÖLÜMÜZ
SALDA GÖLÜNDEN DAHA MI ÖNEMSİZ?”
Komşu il Burdur’un bile gerek Burdur Gölünü gerekse Salda Gölünü ülke gündemine taşıdığını ifade eden Su Kalite Uzmanı Sedat Karakoyun, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Eğirdir Gölü salda ve Burdur gölleri ile kaz dağlarından daha mı önemsiz. Tabi ki hayır çok daha önemli. Peki öyleyse biz niye kamuoyu oluşturamıyoruz?  Çünkü STK’lar siyasiler üniversite Bu konuda bir vurdumduymazlık içerisinde Burdur ve Salda Gölleri; tarımsal sulamada kullanılmıyor, içme suyu olarak yararlanılmıyor, balıkçılık yapılmıyor, enerji elde edilmiyor, sadece Turizm açısından yararlanılıyor. Ama adamlar gündeme taşımayı bildiler.
“ISPARTALILAR OLARAK GÖLÜMÜZÜ
BİR TÜRLÜ ANLATAMADIK”
Biz Ispartalılar ise; çok maksatlı kullandığımız, her şeyinden yararlandığımız, tabii ki bu arada yoğun bakıma soktuğumuz, Göz Bebeğimiz Eğirdir Gölünü gündeme taşıyamadık. Cumhurbaşkanına anlatamadık. Böylece ülkemiz açısından da stratejik önemi olan, Eğirdir Gölü ile ilgili olarak son ve tek çareyi de kaçırmış olduk.
GÖL YOKSA ISPARTA DA YOK!...
Bugün gelinen noktada, Eğirdir Gölü göz göre göre ölüyor. Biz de çaresizce seyrediyoruz. Ama unutulmamalıdır ki GÖL YOKSA ISPARTA DA YOK...!!!
“GÖLE KARŞI İLGİSİZLİĞİ
ANLAMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİYORUM”
Sonuç olarak; Isparta Milletvekilleri ve Isparta vakfından Cumhurbaşkanından bana randevu almalarını talep etmeme rağmen bu gerçekleştirilemedi. Halbuki sayın Cumhurbaşkanına mevcut durumu, sorunları ve çözüm önerilerini anlatmak için bana 5 dakika yeterliydi. Bu arada vermiş olduğum bilgi notunun kendilerine iletilip iletilmediğini de bilmiyorum. Bu fırsatı kaçırmanın sonucunda, 18 Şubat 2019 gecesi sabaha kadar uyuyamadım. Siyasilerin, sivil toplum kuruluşlarının ve yerel basının, göle karşı ilgisizliğini anlamakta güçlük çekiyorum” dedi.