Eğitim İş Isparta Şube Başkanı Mehmet Akif Nalbant, yaptığı yazılı açıklamada, uzaktan eğitim devam etmesine ilişkin alınan kararı değerlendirdi. Nalbant, “Milli Eğitim Bakanlığı uzaktan eğitimde aynı hataları tekrar etmemelidir” dedi.
Eğitim İş Isparta Şube Başkanı Mehmet Akif Nalbant, yaptığı yazılı açıklamada “Covid-19 nedeniyle bazı sınıflarda yüz yüze eğitimin başlatılması sonrasında yaşanan vaka artışlarına bağlı olarak yeniden uzaktan eğitim uygulamasına geçileceği açıklanmıştır. Vaka sayılarındaki artışın sadece bir gerekçesi olan yüz yüz eğitim sürecinde tüm uyarılara rağmen hükümet tarafından gerekli tedbirler alınamamış, personel ihtiyaçları, temizlik malzemesi temini gibi pandemi açısından olmazsa olmaz ihtiyaçlar Bakanlıkça karşılanmadığı gibi başlangıçta söylenen öğrencilere ücretsiz maske dağıtılması da hayal olmuştur. Tüm bu vurdumduymaz tavırlar ve tedbirsizlikler öğrenci, öğretmen ve ailelerinin Covid-19’a yakalanmalarına yol açmış, sağlık sorunları ve hayatların kaybedilmesi ile sonuçlanmıştır. Gelinen noktada yeniden yüz yüze eğitime ara verilerek uzaktan eğitime geçiş kararı alınmıştır. Tabii ki eğitim de sağlık kadar önemlidir fakat eğitimin yapılabilmesi sağlıklı koşullarda ve sağlıklı bireylerle mümkündür.
BAKANLIĞI AYNI HATALARI
YAPMAMASI İÇİN UYARIYORUZ
31 Ağustos 2020’de başlayan süreçte Milli Eğitim Bakanlığı yüz yüze eğitimde olduğu gibi uzaktan eğitimde de başarılı bir sınav verememiştir. Yapılan yanlışlıklar ve çözüm önerileri noktasında hazırladığımız raporları Bakanlığa ulaştırdığımız halde sonuçsuz kalmıştır. Eğitimin uzaktan yöntemlerle yapılabilmesinin ya da yeterli verim alınabilmesinin imkansızlığı ortadadır. Eğitim okullarda ve yüz yüze mümkündür. Fakat gelinen koşullarda pandemi nedeniyle yüz yüze eğitime imkan kalmamıştır. Uzaktan eğitim süreci yönetilirken fırsat eşitliği temel alınmalıdır. Bunun için tüm öğrencilerin uzaktan eğitime erişimi sağlanmalıdır. Öncelikle tüm öğrencilerin uzaktan eğitimin temel aracı olan bilgisayar/tablet gibi cihazları karşılanmalıdır. Öğretmen ve öğrencilere vergilerin sıfırlanması gibi yöntemlerle teşvikler uygulanarak cihaz teminleri kolaylaştırılmalıdır. İmkanı olmayan tüm öğrencilere ücretsiz tablet dağıtımı hızla gerçekleştirilmelidir. Öğrencilere verilen ve EBA dışında kullanılamayan ücretsiz internetin yetersizliği ortadadır.
Öğretmen ve öğrencilere yönelik ücretsiz ve sınırsız internet uygulaması getirilmelidir. Öğrenci ya da öğretmenlerin sabahtan akşama kadar ya da gece geç saatlere kadar bilgisayar başında bulunmalarının pedagojik olmadığı hatta sağlık açısından da sakıncalı olduğu ortadadır. Bu nedenle uzaktan eğitimde yapılacak ders sayıları azaltılmalı, ders saatleri mesai saatleri ve günleri dışına taşmamalıdır. Azaltılan ders saatleri nedeniyle yapılamayan derslerde öğrenci ve öğretmenler izinli sayılarak öğretmen ve öğrencilerin hak kaybına yol açılmamalıdır. Öğretmenlik mesleğini adeta tehdit eden güvenlik tedbirleri alınamayan EBA dışı platformlardan ders tanımlanması uygulamalarına son verilmelidir. Özellikle branş öğretmenlerinin sıklıkla karşılaştıkları sınıfın hatta okulun öğrencisi olmayan kişilerin canlı derslere girerek öğretmeni, öğrenciyi zor durumda bırakan telafisi mümkün olmayan durumlarla karşılaşılmaması için EBA dışı platformlardan ders verilmesi uygulaması sonlandırılmalıdır. Bu platformlardan yapılan derslerin yarattığı internet maliyetinin öğrenci ve öğretmenler tarafından karşılanmak zorunda kalındığı da unutulmamalıdır.
MEB öğretmenden hatta öğrencide de kaynaklanmayan nedenlerle yapılamayan derslerin sorumluluğunu öğretmenlere yükleyecek şekilde mali kayıplara yol açan uygulamalara son vermelidir. Öğretmenlere istekleri dışında görev tanımında yer alan eğitim öğretim faaliyetleri haricindeki görevler verilmemesi için Bakanlığın diğer bakanlıklarla temas kurması ve sorunu çözmesi gerekmektedir. Bakanlık yayımlayacağı genelge ile öğretmenlerin uzaktan eğitim sürecinde kendilerine verilecek görevlerini yerine getirebilecekleri koşullar bulunması şartıyla görev yerleri dışına çıkışlarına izin verilerek süreci bedenen ve ruhen daha sağlıklı ortamlarda sürdürmelerine olanak tanımalıdır.
Eğitim-İş olarak Bakanlığı bir kez daha uyarıyoruz; pandemi sürecinin sorumlusu öğretmen ya da öğrenciler değildir. Dünyayı sarsan pandemi sürecinde eğitimdeki sorunların aşılması tüm paydaşların ele ele vermesi ile mümkün olacaktır. Bunun için tüm çocuklarımıza eşit eğitim odaklı bir yaklaşım ve uygulama bekliyoruz. Uygulama için pedagojik yaklaşımlarla planlamalar yapılmalı, ekonomik olarak zor durumda olan öğretmenlerin özlük haklarına dokunulmamalıdır” dedi.