Eğitim Bir – Sen Isparta Şubesi, İstanbul Eyüpsultan’da Iraklı bir öğrencinin Okul Müdürü İbrahim Oktugan’ı öldürmesi ile ilgili eğitimciye şiddete karşı sonuç alıcı, caydırıcı ve cezalandırıcı yasal düzenleme için TBMM’ye ulaştırılmak üzere İMZA KAMPANYASI başlattı. Şube Başkanı Selami Kılınç, imza kampanyasının önümüzdeki Cuma gününe kadar süreceğini söyledi.
Eğitim Bir – Sen Isparta Şubesi, eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan şiddet olaylarını protesto etmek ve bu olayların önüne geçilmesini sağlamak amacıyla dün iş bırakma eylemi gerçekleştirdi ve ardından Kaymakkapı Meydanında kitlesel basın açıklamasında bulundu.
İMZA KAMPANYASI BAŞLATTILAR…
Eğitim Bir – Sen Isparta Şubesi yöneticileri aynı zamanda Kaymakkapı Meydanında Genel Merkezin kararı doğrultusunda, eğitimciye şiddete karşı sonuç alıcı, caydırıcı ve cezalandırıcı yasal düzenleme için TBMM’ye ulaştırılmak üzere imza kampanyası başlattı. Meydanda kurulan masada hazırlanmış olan dilekçeleri imzalayan öğretmenlerin bu dilekçeleri toplanarak Genel Merkeze gönderilecek. Genel Merkez’de toplanan dilekçeler ise Genel Başkan Ali Yalçın tarafından TBMM Başkanlığına sunulacak.
BAŞKAN KILINÇ; “BÖYLE OLAYLARIN ÖNÜNE
GEÇİLMESİ İÇİN ARTIK YASAL DÜZENLEME ŞART”
Isparta Şubesi olarak dün başlatmış oldukları imza kampanyasının önümüzdeki Cuma gününe kadar süreceğini ifade eden Eğitim Bir – Sen Isparta Şubesi Başkanı ve Memur – Sen Isparta İl Temsilcisi Selami Kılınç, eğitimde şiddet olaylarının önüne geçilmesi için artık yasal düzenlemenin şart olduğunu belirterek; “Eğitimde şiddet olayları yaygın toplumsal sorun haline geldiğini üzüntüyle görmekteyiz. Son birkaç yılda yaşanan hadiselere bakıldığında görülecektir ki, şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, ne yazık ki yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş; eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesini sekteye uğratacak boyuta ulaşmıştır. Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının neticesidir. Yarın yaşanmasını istemediğimiz acılar da bugünkü ilgisizliğin sonucu olmamalıdır. Şiddetin, eğitimi tehdit eder boyuta ulaşması, geleceğimizi tehlikeye sokacak boyuta varması, acil ve köklü çözüm bulmayı zaruri hâle getirmektedir. Devlet, kasıtlı şekilde ölüme, yaralanmaya ve zarara sebebiyet verilmesini önlemekle mükelleftir. Devletin bu yükümlülük çerçevesinde, suç işlemekten caydırıcı yasal zemini ve idari şartları tesis ederek yaşam hakkını koruma ve ayrıca buna ilişkin ihlalleri önleyici, bastırıcı ve cezalandırıcı bir infaz mekanizması geliştirme ödevinin hukuk devleti olmanın gereği olduğunu bugün burada bir kere daha hatırlatmak istiyoruz. Bu doğrultuda, eğitim çalışanlarına karşı eğitim ve öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Eğitim çalışanları olarak, şiddete karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayana, çalışana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin acilen yapılmasını istiyor ve bekliyoruz” dedi.