Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Adar ve Meclis Başkanı Nuri Selçuk, Antalya VTV'de Isparta elmasını, sorunlarını ve çözüm önerilerini anlattı.
Antalya VTV'de her hafta perşembe günleri yayınlanan Tarımın Başkentinden programında bu hafta Isparta elması ve elmacılık konuşuldu. Isparta Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Adar ve Meclis Başkanı Nuri Selçuk'un konuk olduğu canlı yayın porgramına elmanın kitabını yazan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Vahap Tuncer ile Soğutma, Muhafaza, Taşıma Bilimleri Sanayicileri Derneği Başkanı Prof. Dr. Rahmi Türk de katıldı.
Isparta Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Adar, ilimiz elmacılık ve pazarlamasıyla ilgili bilgilenrdirme yaptığı programda üreticiye doğrudan destek verilmesi gerektiğini savundu. Pazarlama aşamasında da sadece bu işle ilgilenen üst bir birlik kurulması gerektiğinin altını çizen Adar, "üretici sadece üretmekle sorumlu olmalı. 'Satabilir miyim, satamaz mıyım ya da paramı alabilir miyim' gibi bir kaygı içerisine girmemelidir" dedi. Adar, şöyle konuştu:
"Isparta'daü 226 bin hektarda elma üretiliyor. 650-700 bin ton elma üretiliyor. Bu ürünleri de ağırlıklı olarak yurt içinde pazarlıyoruz. Elmanın başkenti Isparta'dır. Eğirdir Gölü havzasında dolayı aromamız çok farklıdır ve lezzetlidir. Isparta elmasını tüketen bilir. Türkiye'de üretilen her 4 elmanın birisi Isparta'da üretiliyor. Isparta elmamızda ihracat var. Ama 2014 ve 2015 sezonu için ihracatı çok söyleyemiyoruz. 2015 mahsulünde don olayı yaşadık. Kırmızı elmalarımız az. Komşularımızın savaşta olmasından ötürü sorun yaşıyoruz. Irak, Ürdün, Suriye'ye elma satabiliyoruz. Kısmen de Rusya'ya satabiliyorduk. Komşularımıza satışımız olmamasından ötürü ihracatımız az. Soğuk hava depolarımızda kalan elmamız her geçen gün azalmakta. Tüccar arkadaşlarımız umduğunu bulamayacak ama bu seyirde gitmesini temenni ediyoruz."
Ticaret Borsası Meclis Başkanı Nuri Selçuk da elmaya genel bir bakış açısı ile bakılması gerektiğini belirterek şu açıklamalarda bulundu:
" Bu sektörün içerisinde yer alanlar elmaya genel bir bakış açısıyla bakmıyor. Elma dediğimiz zaman üretici gözüyle bakılıyor. Tarım üreticisinin maliyetini görüyorsunuz fakat tüccarın maliyetini görmüyorsunuz. Tüccar bunu alıp, piyasaya sevk ederken en az yüzde 20 maliyeti var. Elmayla ilgili genel tespit yapılmalıdır. Elmanın alım-satımının yapılabildiği, tüketicinin ne istediğine bağlı tespitlerin yapılabildiği bir pazar ortamı yok. Üretici ne satıldığını bilmiyor. Bilmesi için pazar ortamı olması gerekir. En çok yenilen meyve olmasına rağmen ilgi gösterilmeyen, ürün bazında desteklenmeyen bir meyve. Çünkü kayıtlı bir ekonomi yok. Yaş sebze ve meyvenin hepsine baktığınız zaman hepsi böyledir. Rusya'ya ihracat yapamıyorsunuz, yurt içinde dağıtımınız yok bir anda krize giriyorsunuz. Üretici mutlaka kazanmak zorunda. Üretici sübvanse eden hep tüccar oluyor. Sübvanse eden devlet olmalıdır. Üreticinin mağduriyeti pazardan bekleniyor. Tüccar ucuza alacak, satacak ve katma değer sağlayacak. "
Program konuğu Antalya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Vahap Tuncer, Türkiye'de tarımın sürdürülebilir olmamasından yakındı. Üretenin, satanın ve tüketenin memnun olmadığını kaydeden Tuncer, "Üretenle tüketenin, pazarlamasını yapanın memnun olmadığı bir tarımın sürdürülebilirliği mümkün değildir. Üretim yoksa ticaret yoktur, tüketim yoktur. Üretici bu işten para kazanımıyorsa, bu işin ticaretini yapanlar pazarlayacak ürün bulamaz. Sürdürülebilir olmasının sağlanması lazım. Bunun yolu da desteklemektir. Üreticiyi sübvanse eden tüccar olmaması gerekiyor. Devlet desteklemelidir" diye konuştu.
Elmanın kitabını yazan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Vahap Tuncer ile Soğutma, Muhafaza, Taşıma Bilimleri Sanayicileri Derneği Başkanı Prof. Dr. Rahmi Türk ise " Elmanın sahibini bulmamız lazım. Başından alıp son noktasına kadar götürecek sistemi kuramadığımız zaman üretici her zaman mağdur olacaktır. Bu güzel meyveyi hep birlikte ayağa kaldırmamız lazım. Yoksa bu elmayı kaybederiz. Üretim fazlalığı derken, üretim azlığı ile karşı karşıya kalacağız" dedi.