Emekli Müftü Halil Elitok ile Ramazan Sohbetleri… RAMAZAN AYI VE KULLUĞUMUZ

Emekli Müftü Halil Elitok ile Ramazan Sohbetleri…
RAMAZAN 
AYI VE 
KULLUĞUMUZ

Emekli Müftü Halil Elitok ile Ramazan Sohbetleri… RAMAZAN AYI VE KULLUĞUMUZ

İbâdetler kullar içindir, Allah’ın ibâdetlerimize ihtiyacı yoktur. Bir kutsî hadîsde de ifade edildiği gibi bütün insanlar kâfir olsa bu Allah’ın büyüklüğüne zarar vermez, tamamı mümin ve itâatkâr olsalar bu da, O’nun büyüklüğüne bir şey katamaz. İbâdetler beşerin, ilâhî plâna uygun insan haline gelebilmesi için vâsıtalar, vesîleler olarak buyurulmuştur. Bedenin ve rûhun (zihin ve şuurun) iştirakiyle yapılan ibâdetler insanı Allah’a yaklaştırmakta, bu yakınlıktan farklı bilgiler, inanç ve ahlâk elde edilmektedir.
 
Ramazan ayı herkesi ilgilendiren ve etkileyen bir aydır. Birçok güzel iş bu ayda yapılır. Bu yüzden ayların efendisi ve sultanı kabul edilmiştir. Ramazandan Ramazana oruç tutan, namaz kılan insanlarımızı âdeta paylayan, “Devamlı olmadıkça bu ibâdetlerin faydası yok diyen” sözde din öğreticilerine katılmıyorum. Ömründe bir oruç tutan, bir namaz kılan insan bile bunu da yapmayan diğerlerine göre güzel bir şey yapmıştır. Ancak ibâdetin dengeli, düzenli, devamlı yapılmasıdır. Nasıl bedenimiz dengeli ve yeterli beslenmeye muhtaç ise manevî olarak rûhumuz da dengeli ve yeterli ibâdete muhtaçtır.
 
Düzensiz ibâdet edenler, sık sık perhizi bozan, bir gün spor yapıp beş gün bırakan, bulunca çok yiyip bulamayınca az yiyen insanlara benzerler. Allah Teâlâ ibâdetleri, farzından nafilesine öyle düzenlemiştir ki, bunu programı aksatmadan yerine getirenlerin sonuç almaması imkânsızdır. Haberin Devamı Reklam İçinde yaşadığımız hareketli, gürültülü, maddî âlemi kadar manevî ve ahlâkî âlemi de kirlenmiş dünyada kişinin, tek başına, yalnızca kendi imanından güç alarak kulluk çizgisinden sapmaması veya kulluk vazifelerini aksatmaması âdeta imkânsız hale gelmiştir. Bu konuda inananların diğerleriyle bir araya gelerek, birliktelikler, dostluk, dayanışma, hayatı paylaşma gibi birliktelikler oluşturarak yardımlaşmaları gerekiyor. Hz. Peygamber’in (s.a.v.) cemâat üzerinde o kadar ısrar etmesini yalnızca “yirmi yedi kat sevap almaya yönelik bir tavsiye” olarak algılamak yanlıştır; o tavsiyenin sebebi, aynı zamanda dîni birlikte beraberce yaşayabilmek için zorunlu olmasıdır. Rabbimiz cümlemizi dengeli ve düzenli bir şekilde ibadetlerini yerine getiren, Ramazan ayından istifade eden kullarından eylesin. Hayırlı Ramazanlar…
Selam ve dua ile…