Isparta’da yaşayan emekli vatandaşlar, maaşlarına iyileştirme yapılmasından çok hayat pahalılığının düşürülmesi ve ürün fiyatlarında yapılan fırsatçılığın önüne geçilmesini istedi.
EMEKLİLER HEP GÜNDEMDEYDİ
2023 Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci Dönem Milletvekili seçimleri sürecinde Cumhurbaşkanı adayları, emekliler için birçok vaatte bulunmuştu. Emekli maaşından bayram ikramiyelerine, sosyal desteklerden refah payına kadar birçok düzenleme seçim sürecinde gündeme gelen konulardandı. 28 Mayıs’taki ikinci tur seçimini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanmasının ardından gözler Erdoğan’ın emekliler için verdiği vaatlere çevrildi.
OTOMATİK OLARAK
EMEKLİLERE YANSIYACAK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11 Mayıs’ta yaptığı konuşmada en düşük memur maaşını, en düşük kamu işçisi maaşından aşağıya kalmayacak şekilde düzenleyeceklerini belirterek, “Kamu işçilerinde olduğu gibi, en düşük maaşı yine 15 bin liraya çıkartarak, üzerine de enflasyon ve refah payı olarak benzer bir artış yapacağız. Böylece en düşük memur maaşı da 22 bin lirayı bulacak. Memur maaşlarındaki bu artışlar, otomatik olarak emekliliklere de yansıyacak.” sözlerini kaydetmişti.
EMEKLİLER
İSTEKLERİNİ SIRALADI
Emekli maaşlarına ve haklarına yönelik düzenleme ve taleplerin yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın emeklilere yönelik vaatleri hakkında vatandaşlar gazetemize konuştu. Emekli vatandaşlar genel olarak hayat pahalılığından, market fiyatlarından şikayetçi olurken fırsatçılara da müdahale edilmesi gerektiğini belirtti. Bazı emeliler ise prim günü adaletsizliği olduğunu belirterek emekli aylıklarının buna göre düzenlenmesini talep ederken bazıları ise zam yapıldıkça fiyatların arttığını söyledi.
ARADA DENGESİZLİK OLUŞTU
Tüm Emekliler Derneği Isparta Şubesi Başkanı Hayati Yıldız, emeklilerin taleplerini sıraladı. Yıldız; “Seçime giderken emeklilere yönelik vaatler havada uçtu. Kimi emeklilere zam yapıldı, kimi emekliler ise iki seferdir zam alamıyor. Arada bir dengesizlik oluştu, bunun giderilmesi lazım. Acil intibak yasası çıkması lazım. Emeklilerin üzerindeki yük, hayat pahalılığından dolayı git gide çoğalıyor. İlaç, reçete, muayene ücretleri kesintilerinin kaldırılması lazım. En düşük emekli maaşının açlık sınırının üzerinde olması lazım. Emekli örgütlerinin sendikal engellerinin kaldırılması gerekiyor.” dedi.
YÜZDE 50 BİLE OLSA
ALINACAK RAKAM BELLİ
“Yoksulluk sınırı 31 bin TL. Emeklilere yapılacak zam yüzde 50 bile olsa 7 bin 500 TL alan emeklinin zamdan sonra alacağı rakam belli” diyen Yıldız; “Emekli zammının beklenenin üzerinde yapılacağına inanıyorum. Kamu çalışanlarına yapılan oranda bir zam bekliyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim vaadini yerine getireceğine şüphem yok. Vaat yerine getirilse bile tatmin edecek mi? Etmeyecek. TÜİK rakamlarının gerçeği yansıttığını söyleyemem. Kendilerine göre belirlediği rakamlar. Dışarıdaki çarşı, pazar böyle söylemiyor.” dedi.
AYNI KEFEYE KOYMAK DOĞRU DEĞİL
İşçi emeklisi 55 yaşındaki Hasan Yıldırım; “Hükümet, herkesi birleştirdi, en düşük emekli maaşını 7 bin 500 TL yaptı. 3 bin 200 prim yapmış bir vatandaş 7 bin 500 lira alıyor. Ben 7 bin gün üzerinden 25 yıl çalıştım aynı maaşı alıyorum bu etik değil. Prim üzerinden hesaplanıp o şekilde 5 sene çalışan ile 25 seneye çalışan adamı aynı kefeye koymak doğru değil. Bunu düzeltmeleri lazım. Bununla ilgili de kanun hazırlığı var diye biliyorum. Yeni bir maaş düzenlemesi yapıldığını duydum” şeklinde konuştu.
2013’TEN BERİ DOLAR
BİRİKTİRİYORUM
Engelli emekli 62 yaşındaki Mehmet Ali Özdemir; “Sadece Kurban Bayramı’nda et yiyorum. Aldığım aylık 1700 lira bir de 41 Kart var. Ayağımı yorgana göre uzatıyorum. Bir abi bana ‘dolar biriktir’ dedi. 2013’ten beri dolar biriktiriyorum. Toplam 25 bin dolar biriktirdim. 700 lira da kira veriyorum. Benim talebim esnafın depolarına baksınlar. Bilerek pahalılaştırıyorlar. Alıyor soğanı 3, 4 liraya, 20 lira yapıyor. Burada insanlarımız eziliyor. Market, berber, lokanta bunlar denetlenmeli. Esnafta, markette fiyat farklı. Hükümet bunlara sabit fiyat koysun istiyorum.” dedi.
PAHALILIĞI DÜŞÜRSÜNLER
Fabrikadan emekli 70 yaşındaki Baki Sarsılmaz; “Allah devletimizden razı olsun. Market fiyatlarını, pazar fiyatlarını düşürmeleri talebim. Pahalılığı düşürsünler. Ev kiraları 8-10 bin TL. Maraş’ta iki katlı kendi evim vardı. Yıkıldı. Maaşlara zam yapmak önemli değil önemli olan ihtiyacımızı karşılayacak duruma gelmek.” ifadelerini kullandı.
ZAM YAPILDIKÇA FİYATLAR ARTIYOR
Emekli 58 yaşındaki Ahmet Sait Başar; “ Cumhurbaşkanı seçim vaatlerinde söyledi, temmuzdan sonra memurlarla ilgili düzenlemelerin emeklilere de yansıtacağını belirtti. Biz de onu bekliyoruz. Şu andaki durum itibariyle yüzde 50, 60’lara varan zam olması lazım ama zam istiyoruz da nereye kadar zam yapılacak? Zam yapıldıkça fiyatlar da artıyor. Devletin kamusal olarak tasarruf etmeye, üretimi desteklemeye, üretim yapmaya ihtiyacı var. Bunlar olmadan nasıl olacak?” dedi.
MECBUREN GEÇİNMESİ LAZIM
“Esnaf hiç durmuyor maşallah hemen yansıtıyor” diyen Başar; “Burada hiç denge yok mu? Halka en büyük zararı serbest piyasa veriyor. Devletçilik öcü diye tanıttılar, serbest piyasa dağıttılar. Son zamanlarda kriz nedeniyle 3 bin 500 TL maaş komik bir rakamdı. Bu kriz döneminde yükseltildi. Ben 10 bin 400 gün üzerinden emekli oldum benim için normal. 14 bin 500 TL maaş alıyorum. Asgari ücretli, emekli olan ne yapsın? Vatandaş hakikaten az alıyor ama mecburen geçinmesi lazım” ifadelerini kullandı.
EMEKLİLERE 25 BİN TL ÜCRET TALEBİ
68 yaşındaki emekli öğretmen Mustafa Salman; “Gerçekten öğretmen sendikaları, memur sendikalarıyla görüşülmeli. Satın alımlar ve yaşam koşulları alabildiğine aşağılara düştü. Türkiye’de memurların, öğretmenlerin kimseye muhtaç olmaması, bu bağlamda da işlerini çok iyi yapması gerekir. Ekonomik sorun yaşanmaması gerekir. Enflasyonun yüzde 150’lere vardığı süreçte, yaşamlarının çok zor olduğu böyle bir süreçte asgari ücret bana göre en azından 20 bin TL’ye yakın olmalı. Emeklilerin yaşam koşullarının çok kötü olması nedeniyle onların da bunun altında olmayan hatta 25 bin TL’nin altında olmayan bir ücret talebimiz var.” dedi.
TALEPLER MUTLAKA
YERİNE GETİRİLMELİ
“Memur ve emekli sendikalarla görüşerek talepler mutlaka yerine getirilmeli” diyen Salman; “Kılıçdarolu’nun bayram ikramiyesi talebi de oldu. Ramazan’da 8 bin 500 idi, 2 bin TL’si Ramazanda verilmişti. 6 bin 500 TL oradan 8 bin 500 TL Kurban Bayramı olmak üzere 15 bin TL ücret taahhüt etmişti; aynı talebi istiyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan taahhütlerde bulundu ne kadarını yerine getirecek görmek istiyoruz. Memur ve emekli sendikalarla görüşerek talepler mutlaka yerine getirilmeli. Ayda 2-3 kilo et giriyordu eve. İki kişilik aileyiz. Eşim de emekli, ev de kira değil. İki ailenin evine giren emekli maaşı yetmiyor. Yiyeceğimizi, içeceğimizi daralttık” ifadelerini kullandı.
1972’NİN ALIM GÜCÜNÜ İSTİYORUM
74 yaşındaki emekli memur Zekeriya Hasdemir; “Enflasyon belli bir haneye gelmediği sürece alım gücü normal seviyeye gelmeyecek. Alım gücünün en azından sabitlenmesi gerekiyor. Altına, dövize neye göre olursa olsun. İnsanlar aile ziyareti, bayram ziyareti yaparken artık gitmiyorlar, gidemiyorlar. 1972 yılındaki paranın alım gücünü istiyorum. 7 buçuk TL’ye cumhuriyet altını alıyordum, birikim de yapıyordum, yatırım da yapıyordum, dışarıda da zaman geçirebiliyordum.” dedi.
KİMSE DÜZELTEMEZ
69 yaşındaki emekli Yasin Yılmaz da; “Emekli olarak talebimiz yok. Sadece emekliler değil hiç kimse memnun değil. Emekli maaşıyla evi geçindiremiyoruz. Olmayan üretimden pay dağıtılmaz. Üretim birimlerini sattılar. Üretime geçilmesi lazım. ‘Her ne kadar düzelteceğiz’ deseler de kimse düzeltemez. Tüm kamunun fabrikalarını sattılar. Bu karma ekonomi sisteminde kamu fabrikaları, fiyatları önleyici sistemlerdi” şeklinde görüşlerini belirtti.