Enver Taha Aydın'dan Balaman'ın eşine cevap

Belediye Başkanı Günaydın'ın bir televizyon programında Merhum eski Belediye Başkanı Merhum Hasan Balaman'la ilgili söyledikleri sözlere, Balaman'ın eşi Havva Balaman'da yanıt gelmişti. Başkan Günaydın'ın Basın Danışmanı Enver Taha Aydın yaptığı yazılı açıklama ile Balaman'ın eşine yanıt verrdi.
İŞTE AYDIN'IN O CEVABI 
"Havva hanımın söyledikleri…
 
                2004-2009 yılları arasında Isparta’da Belediye Başkanlığı yapan ve geçtiğimiz aylarda geçirdiği bir trafik kazasında hayatını kaybeden Hasan Balaman’ın eşi Havva Balaman; gündemden düşmüş olmanın da verdiği bir psikoloji ile Belediye Başkanı Sayın Yusuf Ziya Günaydın ile ilgili bir basın açıklaması yayınlamış. Havva Balaman’ın basın açıklamasını gülümseyerek okudum. Çünkü, aynı eşi gibi yine sapla samanı karıştırmış. O zaman biz de o sap ile samanı birbirinden ayıralım ki; kim sap kim saman ortaya çıksın.
 
                Vefat eden Hasan Balaman’ı Isparta’ya anlatmama aslında gerek yok. Bu yazıyı okuyan tüm Ispartalılar 2004-2009 yılları arasında nasıl bir belediye yönetimi ile karşı karşıya kaldıklarını zaten biliyorlar. Bu satırların yazarı da; gazetesinin matbaasının önüne damperli kamyon koyulan, tuvaleti mühürlenen bir kardeşiniz.
 
** BOŞ KONUŞUYORSUN HAVVA HANIM!
 
                Havva Balaman basın açıklamasında 4 tane soru sormuş. Soruları sorduktan sonra da “cevap vermeyin” der gibi, “Eşim hakkında mesnetsiz, yaralayıcı ve küçük düşürücü açıklamalar yapılmaya devam edildiği takdirde belediye başkanına karşı sorularımız devam edecektir” diye de tehdit etmekten de geri durmamış. Aynı eşinin üslubu. Rahmetli de böyleydi. Önce söyleyeceğini söyler, cevap verince de belediye ekiplerini göndererek dükkan mühürler, dükkanın önünü kazdırırdı. Neyse ziyanı yok.
 
                Isparta Belediye Başkanı Sayın Yusuf Ziya Günaydın’ın katıldığı televizyon programında, "Buraya bir zaman Isparta'yı soyması, soydurması için bir Balaman getirildi" demesi ile 15 Temmuz darbe girişiminin ne alakası varsa Havva Balaman 15 Temmuz’la ilgili sorular soruyor. Kaldı ki, Sayın Günaydın siyasi hayatı boyunca hiç kimsenin ailesi ve çocukları ile ilgili tek kelime etmemiş, hiç kimsenin ailesi ile uğraşma seviyesizliğine düşmemiştir. Sizin eşiniz ise; defalarca Sayın Başkanın ailesi ile ilgili basın açıklamaları yapmış, suç duyurularında bulunmuş, hatta ve hatta kendisi Başkanken bir KANDİL GÜNÜ Sayın Başkanın evinin suyunu kesmeleri için belediye ekiplerini göndermiştir. Biz eşinizin döneminde haksız yere işten attığı bir kişinin bu sebepten bunalıma girip intihar ettiğini de unutmadık, siz bu veballeri nasıl ödeyeceksiniz onun hesabını yapın.
 
 
Burada bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum;
 
Soruyu soran kişi, zamanında cemaat toplantılarından çıkmayan, toplantılarda birbirlerine ‘ben daha çok bağış yaptım’ diye hava atmak için yarışan, eşi belediye başkanı iken bütün belediye hizmetlerini cemaate seferber eden kişi.
 
Bu kişinin soru sorduğu kişi ise; hayatı boyunca cemaate toplu iğne bile vermeyen, destek çıkmayan, randevu taleplerine bile olumlu yanıt vermeyen (ben bizzat şahidim), siyasete başladığı günden bu yana FETO’ya karşı çıkmış Devlet Bahçeli’nin liderliğinde siyaset yapan bir isim.
               
Bu göl o mayayı tutmaz Havva Balaman. Çünkü sen cemaat toplantılarında gezerken Sayın Başkan bunlarla ailesiyle birlikte mahkemelerde mücadele ediyordu.
 
** BİLGİN YOKSA FİKRİN DE OLMASIN!
 
                Şimdi gelelim Havva Balaman’ın aynı eşi gibi hedef saptıran, sapla samanı karıştıran, yalan ve iftiradan ibaret olan sorularına.
 
                BİR: Havva Balaman, Sayın Belediye Başkanının açıklama yapmak için neden 4 gün beklediğini soruyor. 15 Temmuz’da hain kalkışma olduğu an da bizzat bende Sayın Başkanın evindeydim. Hem Sayın Başkan hem de ailesi o gün sokağa çıkmak hatta tüm belediye personelini Hükümet Meydanına toplamak istediler. Ancak, Sayın Başkanın siyaset yaptığı MHP Genel Merkezi, bizzat Sayın Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin (hani daha ortada kimse yokken darbeye karşı olduğunu söyleyen LİDER! Hatırladın mı?) hiçbir yöneticinin sokağa çıkmayacağını, olası provokasyonlara karşı dikkatli ve tedbirli davranması gerektiği konusunda genelge yayınladı. Bunun üzerine Sayın Başkan ve ailesi sokağa çıkamadı fakat, Valilik meydanında sinevizyon gösterimi yapan o dev ekranın operatörünü bile belediyeden tahsis etti. Toplamda 40 bin Türk bayrağı dağıtıldı. Şehitler için mevlit okutulup ikramlarda bulunuldu. Sayın Başkanın darbeye karşı yapılan çalışmalara nasıl destek verdiğini ilgili makamlar ve yetkililer gayet iyi biliyorlar. Senin bilmene gerek yok. Sana tavsiyem bir konuda bilgin olmadan fikrin de olmasın.
               
Isparta Belediye Başkanımız, aynı AKP’li İstanbul ve diğer belediye başkanlıkları gibi, hem MHP’li hem de AKP’li tüm belediye meclis üyelerini toplayarak darbeye karşı olduğunu, demokrasiden yana tavır koyduğunu ortak bir basın açıklaması ile dile getirmiştir. “Neden açıklama yapmadı?” diye sorarken Allah’tan korkun, kullardan utanın. Gazete okumuyor, televizyon izlemiyorsanız kendi partinizin meclis üyelerine sorun da böyle sorular sorarak rezil olmayın.
               
İKİ: Havva Balaman, bizzat belediye operasyonunu başlatan ve yöneten, toplamda 86 kişiyi mahkemelerde süründüren Ahmet Zeki Gürkan denen adamın Başkanı koruyup kollamadığını soruyor. Bu soruya çocuklar bile güler.
               
Ahmet Zeki Gürkan, Sayın Başkanı koruyup kollasa, zaten iftira ve yalanlarla dolu bu belediye operasyonunu hiç yapmazdı. (Aynı AKP’li belediyelere yapılmadığı gibi) Hadi yaptı diyelim; bizzat eşini, kızını, kayınbiraderini, çalışma arkadaşlarını, müdürleri ve dava arkadaşlarını işin içine katmazdı. Başkan beyin kendisi de dahil, eşi, kızı ve kayınbiraderi de bu davadan ceza aldı. Böyle korumak mı olur? Bu mu korumak? Bu mu kollamak? Bilgisizce sorulan sorularla nereye varmaya çalışıyorsunuz?
 
** ŞU TEMİZLİK İŞİNE BİR BAKALIM!
 
                Havva Balaman basın açıklamasında, “Temizlikte şehrimiz çağ atlamıştır” diyor. Havva Balaman’ın eşinin yaptığı temizlik ihaleleri ile Sayın Yusuf Ziya Günaydın’ın yaptığı ihalelere bir de yakından bakalım.
                Rakamlardan yol çıkalım.
Sene: 2009.
Belediye Başkanı: Hasan Balaman (AKP)
12 aylık şehir içi temizlik ihalesi KDV dahil 9 milyon 380 bin TL’ye ihale ediliyor.
Sene: 2010
Belediye Başkanı: Yusuf Ziya Günaydın (MHP)
3 aylık temizlik ihalesi KDV dahil 1 milyon 294 bin TL’ye ihale ediliyor. Bu rakamı 1 yıllık olarak hesaplamak için 3x4=12 ay. Yani 1 milyon 294 binx4= 5 milyon 176 bin TL. 2009 yılında yapılan ihale ile aynı araç sayısı, aynı işçi sayısı ve 2009 model araç şartı ile.
Yukarıda da resmi rakamlarla açıkladığım gibi, 2010 yılında Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın’ın yaptığı ihalede, bir önceki yıla oranla 4 milyon 204 bin TL’lik bir tasarruf söz konusu. Sadece bir ihalede belediye kasasına kalan para bu. 2010 yılında asgari ücret, mazot ve SGK primleri artmasına rağmen yaklaşık 4 milyon TL daha ucuza yapılan bir iş, 2009 yılında 4 milyon TL pahalıya yapıldığı anlamına gelmez mi? Ben Sayın Günaydın gibi, "Buraya bir zaman Isparta'yı soyması, soydurması için bir Balaman getirildi" diyemem ama birilerinin Ispartalıların cebinden 4 milyon TL daha fazla paranın çıkmasına sebep olduğunu açık ve net söyleyebilirim.
Aradaki farkı gördün mü Havva Balaman?
Isparta tarihinde ilk defa bir belediye başkanı SEÇİMİ KAYBETTİ diye deve kesilmesine şahit oldu. Hasan Balaman seçim kaybetti diye bu memlekette her mahallede, her köşe başında HELVALAR karıldı.
Sizin bugün iftira ettiğiniz insan ise Isparta tarihinde ilk defa 3.ncü dönem belediye başkanlığı yapan bir isim. Halkın seçtiği, yüzde 50 oy almış bir belediye başkanına böyle iftiralar atılır mı?
** BENİMDE SORULARIM VAR!
                BİR: Isparta Ticaret ve Kültür Merkezi (ITKM) ihalesini kim yaptı? Bu ihaleyi Kadıahmetoğulları’na kim verdi? Kadıahmetoğulları bu tesisten bir binayı cemaatin dershanelerinden birisine hediye etti mi? Aynı firma FETÖ bağlantısından dolayı faaliyetleri askıya alınan Bank Asya ile birlikte hareket etti mi? Kadıahmetoğulları firmasının sahibi FETÖ bağlantısı şüphesinden dolayı kaçak durumda mı?
                İKİ: Havva Balaman; eğer yüreğin varsa zerre kadar samimi isen Isparta’ya geldiğiniz 2004 yılındaki ve bugünkü mal varlığınızı açıkla. 2004 yılında neyiniz vardı bugün nelere sahipsiniz tüm Isparta halkı bilsin. Zenginleştiyseniz de bilsin fakirleştiyseniz de bilsin. Var mısınız?
                ÜÇ: Belediye şirketlerinde yönetim kurulu başkanlığı yapan Belediye Başkanlarının ‘yasal’ olarak huzur hakkı alma hakkı vardır. Belediye Başkanı Sayın Yusuf Ziya Günaydın ise 1999-2004 yılları arasında bir kuruş huzur hakkı almamıştır. Bu para faizi birlikte 1.2 milyon TL. Ayrıca ISBAŞ Bimsblok Fabrikasının kasasında da 1 milyon TL nakit para vardı. Koca fabrikayı sadece 1 milyon TL’ye sattınız. Bu paralar Hasan Balaman zamanında nereye gitti?
                DÖRT: Havva hanım eşinizin başkanlığı zamanında İstanbul caddesindeki benzinliğin önü kazılmış ve aylarca o şekilde durmuştu? Bunun sebebini açıklar mısınız?
                Siz sadece bu soruların cevabını verin. İsterseniz sokağa çıkalım bir halk röportajı yapalım.
                Isparta halkı Ali Günaydın’ın oğlu Yusuf Ziya Günaydın ve ailesini de sizi de çok yakından tanıyor ve biliyor.
                Size son söz olarak şunu söylüyorum;
                Evi camdan olanlar, evi kale duvarları gibi sağlam olanlara taş atmasın!"