Tarih: 10.08.2016 07:13

‘Eşime beni aramayın, başınızın çaresine bakın’ dedim

Facebook Twitter Linked-in

AK Parti İl Başkanı Osman Zabun, FETÖ’cü bir grup subayın sonuçsuz kalan 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilk kez televizyon programına katılarak o gün yaşadıklarını anlattı. Basın Kulübü’nün canlı yayın konuğu olan Zabun, “Bu işin kahramanı millettir. Başka söylenecek bir şey yok. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız henüz açıklama yapmadan insanlarımızı meydana aktığını gördük” dedi.
ALLAH’IN BU İŞTEKİ YARDIMINI KESİNLİKLE GÖRDÜK
AK Parti İl Başkanı Zabun, “Bu süreçte hem Türkiye’nin tamamında hem de Isparta’da Allah’ın bu işteki yardımını kesinlikle gördük. Görmemek için kör olmak gerekir. Allahü teâlâ kitabında diyor ya; Allah sizi görünen ve görünmeyen melekleri ile destekler diye. Eğer siz hak yolunda, adalet yolunda, Allah yolunda gidiyorsanız Allah sizi görünen ve görünmeyen melekleri ile destekler diyor. Bu süreçte görmemek için kör olmak gerekir” dedi.
Öte yandan 15 Temmuz gecesini anlatan Zabun, şunları söyledi:
Hafta sonunda Şarkikaraağaç’ta düğün vardı. Süreyya vekilimizle Şarkikaraağaç’a Cuma günü gidecektik. Ama Süreyya bey daha erken saatlerde burada olsaydı belki ilçeye gitmiş olacaktık. Gençlik kollarından bir kardeşimizin düğünü vardı, oraya gittik. O esnada Selim Karakuş, elindeki telefona bakıyordu, bir sıkıntı var, köprü kapatılmış dedi. Ben önlem amaçlı olduğunu düşündüm. Selim bu kez uçaklar Ankara’da alçak uçuş yapıyormuş, sosyal medya bunu konuşuyor dedi. Ben de bir bakayım dedim. Aklıma darbe gelmedi, ülke olarak çok kapsamlı bir saldırıyla mı karşı karşıyayız diye düşündüm. Partiye geçelim dedim. Ben de partinin anahtarı yok. İl Başkan Yardımcısı Mustafa Emrem kardeşimizi partiye çağırdık. Ben kendi telefonumdan il yönetimine partiye gelin diye mesaj gönderdim. En geç 15 dakika içerisinde il dışında olanların dışında yönetim kurulumuz partiye geldi. Ben ilçe başkanları ve belediye başkanlarımıza acilen partilerin açılması ve teşkilatların toplanması için mesaj gönderdim. Bu sırada ara ara genel merkezimizle görüşüyoruz. Daha sonra partililerimize çağrı yaptık ve Türk bayraklarıyla partiye gelin dedik. 2 kez genel merkezimizle görüştük. Bu süreçten önce Süreyya vekil aradı. Ben geliyorum dedi. Kendisi geldi. Kendisiyle kısa bir görüşmemiz oldu. O esnada TBMM büyük tehdit altında. Tüm milletvekillerine Ankara’ya gelin çağrısı ulaştı. Süreyya vekilimiz benim gitmem gerekiyor dedi ve oradan ayrıldı. Ayrıldıktan 10 dakika sonra beni çağırdı bir değerlendirme yapalım sonra yola çıkayım dedi. O süreçte sayın valimizle süreç için bir değerlendirme yaptık. O saatlerde aşağıdaki meydanda 6-7 bin kişi toplanmıştı. Araçları olanları Migros Kavşağı ve stratejik noktalara yönlendirdik.
EŞİME BAŞINIZIN ÇARESİNE BAKIN DEDİM
Bu telaşın içerisinde evle görüşmem olmadı. O arada eşim aradı. Ne oluyor, sıkıntı mı var dedi. Sıkıntı var, çocukları al, arabaya binin piyade alayı dediğimiz alanın önüne hep beraber geçin, bir daha beni aramayın, kendi başınızın çaresine bakın dedim. Çocuklarla arabaya binip hemen alana geçiyorlar.
HERKES SİYASİ DÜŞÜNCELERİNİ BİR KENARA BIRAKARAK MEYDANLARA İNDİ
O günkü tabloda sadece çağrılarımızla değil, darbe girişimi olduğunu anlayan herkes meydana gelmeye başladı. Hızlı iletişim sayesinde teşkilat mensuplarımız belki önce koordine oldu ancak bu sadece AK Parti teşkilatıyla sınırlı bir  duruş da değildi. Çünkü meydana gelen hemşehrilerimiz arasından her görüşten kardeşlerimiz vardır. Ülkücü gençlerimiz, CHP’li gençlerimiz, Saadet Partili ve BBP’li arkadaşlarımız vardı. Herkes o meydanda tek vücut olmuştu. Herkes siyasi düşüncelerini bir kenara bırakmış ve orada vatan savunması ve yarınına sahip çıkma adına oradaydı.
ISPARTA’DA HALKIN CİDDİ DİRENİŞİ OLDU
Bir anda Isparta’da çok ciddi bir direniş oluştu. Bir taraftan da Vali bey askerin intikallerini durdurmak için o önemli talimatını verdi. Hızlı bir hareketle Isparta’da stratejik noktalar tıkanmış oldu.
BU ORDU BİZİM ORDUMUZ, ORADAKİ ASKERLERİMİZ BİZİM ASKERLERİMİZ
Hiç kimse böyle bir hadise üzerinden gerek ordumuzu gerekse emniyet mensuplarımızı küçük düşürücü veya onları farklı gözlerle değerlendirebilecek bir konuma indirgemesi asla doğru değildir. Bu ordu bizim ordumuz, oradaki askerlerimiz bizim askerlerimiz. Yenikapı’daki meydan da bunun en net cevabını verdi. Genelkurmay Başkanımız kürsüye çıktığında milletimizin tepkisini herkes gördü.”


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —