Erol Kesici'nin yazısıdır...
Eğirdir’imiz için çok önemli günlerden biriydi 4-5-6 Ekim 2017 günleri. 11 ülke, 57 şehir 129 kurumdan 151 katılımcının yer alacağı bildirilen İç sulardaki balıkçılık yönetimi, ekoloji, iklim değişikliği, biyoloji, yetiştiricilik, sosyo-ekonomi, balık hastalıkları gibi ana konuların işlendiği belirtilen 1.Ulusklararası Limnoloji ve Tatlı Su BalıkçılığıSempozyumu Eğirdir ‘de düzenlendi.
Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Müdürü(ESÜAEM) sevgili öğrencimiz Sayın Şakir ÇINAR ve araştırmacılarının büyük bir kısmını Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi mezunu mühendislerimizden oluşan tüm çalışanlarının ;ESÜAM 30 yılını içtenlikle kutlar ve 1.Ulusklararası Limnoloji ve Tatlı Su Balıkçılığı Sempozyumunu başlatmalarından dolayı teşekkür ederim… Geçtiğimiz yıllarda ESÜAEM’ ce çeşitli nedenlerle Isparta’da yapmış oldukları LİMNOLOJİ….(TATLI SU GÖL BİLİMİ) sempozyumun EĞİRDİR Gölü’müzün kıyısında Eğirdir de yapılması ayrı bir anlam ve öneme taşımaktadır. Bu nedenle de ilgililere teşekkür ederim.
ESÜAEM nün çok önemli çalışmalara da imza atmışlardır. Eğirdir ve ülkemiz ekonomisine önemli katkı sunan Kerevitin “kerevit vebası ” nedeniyle yaklaşık 25 yıldır gölde neslinin tükenmesi bir çok balıkçı ve kerevit işlemesinde çalışanların işsiz kalmasına da neden olmuştur. Eğirdir Su Ürünleri Fakültemizin öncülüğünü yaptığı Kerevit yavrularının Laboratuvar ortamlarında elde edilmesi çalışmaları ESÜAM de Eğirdir de Kurduğu Kerevit Araştırma Merkezi ne dönüşmesi çok değerlidir. Çünkü bu gün Eğirdir Gölü’ne bırakılan binlerce yavru kerevitler gölde büyüyüp gelişebilmekte…. Dileğimiz gölümüzün doğurganlığını kazanıp kerevitleri kendisinin üretmesidir. .
Ayrıca ESÜAEM’lüğünün belirtiği gibi Tıbbi Sülük Üretiminin başlanması ve Kafes Balıkçılığında Alabalık Yetiştiriciliği ile ilgili önemli mesafeler ve başarılar elde ettiği de bildirilmesi de övgüye değer. Ayrıca değerli araştırmacıları da yurt içinde ve dışında çok sayıda makale ve bildirileri ile de önemli katkılarda bulunmuşlardır.
Limnoloji GÖL Bilimi, HİDROLOJİ’nin Tatlısularla, özellikle de tatlı su göl ve göletleriyle ilgili alt birimi. Limnoloji tatlı su göl ve göletlerinin oluşumunun biyolojik, fiziksel ve kimyasal özelliklerinin incelenmesini de kapsar.
Hidrobiyoloji fizik, kimya-jeoloji ve coğrafya ilkelerinin ve yöntemlerinin çevre sorunlarına uygulanmasını konu edinenbilim dalıdır.
1.Ulusklararası Limnoloji ve Tatlı Su Balıkçılığı Sempozyumu i açılış konuşmalarında ana konular, Kerevit , alabalık, balık yetiştiriciliği, tıbbi sülük , Eğirdir Gölü’ndeki balık kacakları vb. konuların öne çıktığı yapılan açıklamalardan anlaşılmaktadır. Ayrıca Uluslararası Limnoloji ve Tatlı Su Balıkçılığı Sempozyumunda İç sulardaki balıkçılık, yönetimi, ekoloji, iklim değişikliği ,balıkhastalıkları, işleme teknolojisi ana konuların uzmanlar tarafından değerlendirileceği bildirilmektedir. Sempozyum Limnolojiden daha çok Limnolojide içerisine alan HİDROBİYOLOJİ Bilimi Konferansı şeklinde de çok geniş kapsamı içermektedir. İsmi her ne kadar Limnoloji olsa da çok değerli Hidrobiyolojik sunumların yapıldığı ve devamının iki yılda bir yapılacağı bildirilmesi Eğirdir’imiz ve ESÜAEM için çok önemli bir adımdır. Bu nedenle 1. Uluslararası Limnoloji ve Tatlı Su Balıkçılığı Sempozyumunu için emek verenlere çok teşekkür ederim…
Eğirdir Gölü’nün kenarında yapılmasını anlamlı bulduğumuz sempozyumda Eğirdir Gölü’ndeki kirlilik ve ekolojik kayıpların ön plana çıkarılmamasını çok ama çok önemli bir eksiklik olarak bulmaktadır-tayım.. Çünkü Eğirdir Gölü biyolojik, fiziksel ve kimyasal su kalitesi yönünden oldukça kirlidir. Bu konuda çok sayıda çalışmalar vardır ve bu konu herkes tarafından kabul edilmekte, kirliliğin hat safhada olduğu ve , su canlılarının kitleler halinde öldüğü sulak alanlara bakılarak “en temiz göl Eğirdir Gölü demek” bilim –akıl-dışıdır. Eğirdir Gölü’nde ötrofikasyon hat safhadadır, Eğirdir Gölü’nde su seviyesi ve su yüzeyi giderek azalmaktadır…Benim çalışma alanım ve ihtisas konun Eğirdir Gölü ile ilgili . Bizim çalışmalarımızı duymazlıktan gelen ve gölle ilgili toplantılara çağırılmayı bırakın durmadan gölü kötülüyor diyen, hak….. şikayetler edilen….Fakat Eğirdir Gölü’nün kirlilik nedeniyle , gölün su ürünlerinin neleri bünyelerinde taşıdığı ve ne gibi hastalıklara neden olabileceğini, daha önceki ESÜAİM-ESÜAÜ Müdürünce lerince, “emekli olduktan sonra yapmış oldukları çalışmalar sonucunda” EĞİRDİR GÖLÜ KIRMIZI KİTABA ALINMALIDIR demesi göz ardı edilemez… O nedenle bu sempozyumda ana temanın Göllerin kirliliği ve içme suyu kaynağı da olan EĞİRDİR GÖLÜ’NÜN KİRLİLİĞİ ÇÖZÜM YOLLARI üzerinde durulması önemli olduğunu düşünmekteyim.
NEDEN SEMPOZYUMA KATILMADIN…
Benim çalışmalarım belli. Sempozyumlara bildiri sunumu yapmak isteyenler müracaat eder, bir de sempozyum düzenleme kurulu tarafından da bu konuda yıllarını vermiş bilim insanları da çağrılır.. Yerel yönetim siyasiler,amirler(protokol) genellikle açılış ve çağrılı sunumları dinledikten sonra doğal olarak diğer günler sempozyuma katılmazlar .. Yerel halk ve balıkçıların ilgisi de malum… Çoğu, bilim dili nedeniyle sıkıldıklarını belirtirler.. Genelde sempozyumlar bilim insanlarının yapmış oldukları çalışmalarının analizleriyle sürer Elbette sempozyuma Eğirdir Gölü ile ilgili sunum göndersem kabul edilirdi de! Ama bana göre bu toplantıda yer alan değerli araştırmacılarında bildiklerini biz söyleyip biz dinlerdik(! )
Bırakın Eğirdir Gölü ile ilgili yaptığım çalışmaları; Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Eğirdir Temsilcisi (resmi) olmamın bilinmesine rağmen “Sempozyuma” çağrılmadım!. Ama Sempozyumda İTÜ öğretim üyesi , su altı dalgıçlarıyla ve Ali Ethem Keskin tarafından Eğirdir ve Göller Yöresinde bir çok su altı çalışmalarında danışmanlık yaptığım ve İz TV. açıklamalarda bulunduğum çalışmaların ve benimde çok zaman sempozyum ve makalelerimde kullandığım fotoğraflarının sergilendiği Resim Sergisine; yerimiz Tlf belli iken sadece fecbook aracılığıyla gönderilen bir mesajla davet edildim…! Yakınlarımızın sağlık nedeniyle katılamadığım ,tanımlamalarını yaptığım fotoğraf sergisin de de ismimin dahi anılmasını sizlerin değerlendirmesine bırakıyorum. Gitsem ne olurdu…? Bizden biri...
Yine de; böyle çok değerli çalışmaları yapan mühendis ve araştırmacılarına Eğirdir de başlattıkları bir çok çalışmaya ışık olacak bu çok değerli sempozyumdan dolayı gönülden kutlar başarılarının devamını dilerken başta ESÜAÜM kurulmasına neden olan Eğirdir Gölü ve diğer bir çok tatlı su alanlarımızın üretim ve kazançtan daha çok öne çıkan çok ciddi sorunlarının da önümüzdeki yıllarda daha çok yer alması dileklerimle… Saygılarımla
Yrd. Doç. Dr. Erol KESİCİ T.T.K.D. Bilim Danışmanı ve EĞİRDİR- ISPARTA Temsilcisi