Isparta halkı 29 Ekim Cumhuriyet Bayramının 95.yıldönümünü coşkuyla kutladı. Isparta Belediyesi tarafından organize edilen etkinlikler belediye önünden saat 19.23’te Fener Alayı ile başladı. On binlerce kişinin katıldığı fener alayı Mimar Sinan Caddesini takiben 15 Temmuz Cumhuriyet ve Demokrasi Meydanına kadar devam etti. Vatandaşlar, ellerinde meşaleler ve Türk bayrakları ile marşlar eşliğinde meydana geldi. Burada Cumhuriyetimizin kuruluşunun 95. yılına özel 95 kişilik halk oyunları gösterisi sergilendi, binlerce kişi Andımız’ı hep birlikte okudu.
Kaymakkapı Meydanında devam eden etkinliklerde ise Ünlü Sanatçı Mustafa Keser konseri yer aldı. Isparta Belediye Başkanı Yüksek Mimar Yusuf Ziya Günaydın’ın kürsüye çıktığı anlarda ise 1923 adet üzerinde Türk Bayrağı baskılı kırmızı renkli balonlar gökyüzüne salındı. Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, “Biz İstiklal Marşımızla, Andımızla beraber yaşarız. Biz Çanakkale, Sakarya, Dumlupınar, İstiklal Savaşlarıyla beraber yaşayan bir milletiz” derken, “Bugün çocuklar gibi neşeliyim. Evet öfkemin arkasında da büyük bir neşe var. İlelebet, sonsuza kadar kalacak olan Türkiye var karşımda, Isparta halkı var” şeklinde konuştu.
Isparta Belediyesinin düzenlendiği 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama etkinliklerine Belediye Başkanı Yüksek Mimar Yusuf Ziya Günaydın ailesi ile birlikte katıldı. Programa Isparta Barosu Başkanı Gökmen Hakkı Gökmenoğlu,
Milliyetçi Hareket Partisi (
MHP) İl Başkanı Nail Bayram,
Merkez İlçe Başkanı Gürsan Taştekin, Ülkü Ocakları Başkanı Umur Güzerin ve vatandaşlar katıldı.
Cumhuriyet’in 29 Ekim 1923’te ilan edildiğini ve 1925 yılından buyana da Cumhuriyet Bayramı olarak kutlandığını söyleyen Isparta Belediye Başkanı Yüksek Mimar Yusuf Ziya Günaydın, “O günden buyana cumhuriyetimizi kutluyoruz” dedi.
Isparta Belediye Başkanı Yüksek Mimar Yusuf Ziya Günaydın, meydanı dolduran vatandaşlara yaptığı konuşmasında şu görüşlerde bulundu:
“Fakat bu kutlamalarda yer yer inişler çıkışlar olmuştur. İşte görüyorsunuz işin içinde bu cumhuriyeti kuran Atatürk olduğu zaman, sonrada öyle bir çıkışlar olur ki burada olduğu gibi meydanlar almaz. ‘Çözüm süreci’ dediler, ‘akil adamlar’ dediler. Genel Başkanımız ‘çözüm süreci’ dendiğinde, ‘zırva bu’ dedi. Peki zırva olmadı mı? Oldu. Çözüm sürecinden sonra baktık ki, çözüm süreci altında doğuda PKK’lılar hendekler, çukurlar, tüneller kazdılar. Bu fırsat verildi. Sonra ne oldu, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz onları kazdıkları çukurlara gömdü. Ancak o arada da ciddi anlamda şehitler verdik. Çok şükür ki, ondan sonra Suriye’de de gereği yapıldı. Orada da hendeklere, çukurlara gömüldü ve gömülmeye de devam ediyor. Karşımızda FETÖ diye bir olayla karşılaştık. Amerika’ya bizi teslim etmek, Türkiye Cumhuriyetini altın tepsi içerisinde tarihten gelen bu büyük milleti Amerika’nın esiri yapmak istedi. Edildi mi, edilemez, bu milletin kanı, geni hiçbir zaman onlara teslim olamaz ve olmamıştır.
1933 yılından buyana çocuklarımıza okullarda her sabah Andımız okutuldu. Bizler Andımız ile büyüdük. Bakanın birisi ‘bu ayrımcılıktır’ diyor. Biz Çanakkale harbini yaşadık, evet Kürt’ümüz vardı, Lazımız vardı, Çerkez’imiz vardı, Bosnakımız vardı. Var oğlu vardık. Ama ne altında çarpıştılar, Türkler yedi düvelle çarpıştı, kim çarpıştı, Türkler çarpıştı. Ayrımcılıkla ne alakası var, biz bir bütünüz. 15’li gençlerimizi orada şehit verdik. O şehitlerimize bakıyorsun, Mardin’den, bir bakıyorsun Konya’dan ve 700’ün üzerinde şehit veren Isparta’dan. Her yerden şehitler verildi. Öyleyse Çanakkale bizim için bir bütünlüktür, bizi birleştirici büyük bir Çanakkale’dir. Bu Çanakkale’nin geçilmez olduğu gösterilmiştir, kimlerle gösterdik hep beraber gösterdik. Neyle gösterdik, Türk Bayrağı altından gösterdik. Atatürk ‘Kendini Türk gibi hisseden herkes Türk’tür’ diyor. Mademki öyle, Türk’üm, doğruyum, çalışkanım, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, ilkem bu sözün neresi yanlış. 5 sene yasak ettiniz, Danıştay şimdi karar verdi. Bir bakan ‘ayrımcılık’ diyor. Türk dedirtmemek ayrımcılık değil midir? Biz İstiklal Marşımızla, Andımızla beraber yaşarız. Biz Çanakkale Savaşıyla, Sakarya, Dumlupınar, İstiklal Savaşlarıyla beraber yaşayan bir milletiz. Neresi ayrımcılık bunun.
Atatürk anlatılması kitaplara sığmayan, yoktan, külden büyük bir milleti var eden, ulus yapan, birlik beraberlik oluşturan bir şahsiyettir. Atatürk Cumhuriyeti kurmuş, Türk milletine cumhuriyeti armağan etmiştir. Dünyaya, kainata bedel bir hizmettir bu cumhuriyet. O gün Fas, Tunus, Cezayir Suriye cumhuriyet kuramadılar, o devirde o zorluklar içerisinde yüce Atatürk Cumhuriyeti kurdu. Biliyorsunuz Fas, Tunus Cezayir, Suriye’de Arap Baharı yapıldı, o memleketler mahvedildi, oyuncak haline getirildi. Esas hedef Türkiye’ydi. Ama karşılarında bir Atatürk vardı. Atatürk o yokluklar içerisinde 1923’te cumhuriyeti kurmuştu. Bu cumhuriyet sayesinde hedef Türkiye olduğu halde dolandı geldi, cumhuriyetten, birlik beraberliğimizden dolayı Arap Baharı Türkiye’ye sirayet edememiştir. Burada da Atatürk vardır. Bugün çok neşeliyim, çocuklar gibi neşeliyim. Evet öfkemin arkasında da büyük bir neşe var. Sevme, sevda, güzellik var. İlelebet sonsuza kadar kalacak olan Türkiye var karşımda, Isparta halkı var. Sevinçliyim. Hepinizin Cumhuriyet Bayramını en derin sevgilerimle kutluyorum”