'FETÖ'cüleri ve Müftü'yü yanında çanta gibi taşıyordu'

Akdeniz Gazetesi'nin haberidir;
AK Parti İl Başkanı Zabun, Vali Memduh Oğuz'un emekliliğe hazırlanırken 17-25 Aralık sürecinden önce darbe üzerinden örnek verip 'Türkiye'de her an her şey olabilir' açıklamasının hayrete düşürücü boyutta olduğunu söyledi. Zabun, "Demokrasiye inanmış bir devlet memuru, hele hele bir mülki amirin darbe üzerinden örnek vermesi kadar abest bir şey yoktur" dedi.
AK Parti İl Başkanı Osman Zabun'un İl Genel Meclisi Başkanı iken Temmuz-2013'de Isparta Valiliği'ne vedaya hazırlanan Memduh Oğuz'un bir röportajında 1980 darbesini örnek göstererek 'Türkiye'de her an herşey olabilir' açıklamasını o gün manidar bulup tepkisel nitelikte paylaşması Isparta gündemine bomba gibi düştü. Oğuz'un 17-25 Aralık sürecinden kısa bir süre önce yaptığı açıklama ve Zabun'un manidar bulup tepkisel anlamda yaptığı sosyal medya paylaşımı 15 Tem-muz'dan sonra yaşanan süreçte anlamlı bir hal aldı. AK Parti İl Başkanı Zabun, İl Genel Meclisi Başkanı iken yaptığı paylaşımın nedenini ve bugün FETÖ'den tutuklanan eski İsparta Valisi Memduh Oğuz'un durumunu Akdeniz'e değerlendirdi.
BAKANLIĞA İHBARLARIM MÜFETTİŞLERCE KAPATILDI
Akdeniz Genel Yayın Yönetmeni SonerToros'a açıklamalarda bulunan AK Parti İl Başkanı Zabun, devletin hafızasının güçlülüğüne işaret etti, 'geç olsa da bir gün bunlaka döner bakar' dedi. Memduh Oğuz ile valilik yaptığı dönemde yıldızının hiç barışmadığını belirten Zabun, şöyle konuştu:
Benim her zaman söylediğim bir şey var; devletin hafızası güçlüdür. Hukuk dışı işlemler yapıldığında, devletin çizdiği hukuki sınırlar çiğnendiği taktirde gecikse bile devlet bu hafızasını zaman zaman yoklar. Ve bu hafıza yoklamalarında hukukin sınırı dışına çıkan işlem ve uygulamalar söz konusu ise mutlaka bunun hesabı sorulur. Bu çerçeve içerisinde mevzu değerlendirlecek olursa; Memduh Oğuz'un valilik yaptığı dönem içerisinde yapmış olduğu yanlış işlemler nedeniyle İl Genel Meclisi başkanlığı yaptığım dönemde hiç yıldızımız barışmamıştı. Birçok konuda biz tavrımızı koymuş olmamıza rağmen bir kısım yetkileri kendisi kullandı. O dönemde benim İçişleri Bakanlığı'na suç duyurusu mahiyetinde vermiş olduğum dosyalar da söz konusudur. Ancak maalesef Türkiye'de bazı şeyler o dönemde bu şekilde çalışıyordu. Gelen müfettişler belki bir şekilde hukuka uydurmuş olsalar dahi, vicdanın kabul etmeyeceği imzaları ve tasarrufları 'herhangi bir suç unsuru yoktur' şeklinde meni muhakeme kararıyla dosyalı kapatmışlardı.
TÜRBE AÇILIŞI YAPIYORLARDI
Ispartalı hemşehrilerimiz hatırlar ki FETÖ/Paralel Devlet Yapılanmasının Isparta'da öncülüğünü yapan kişilerle ve yine o dönemde dik duruşlu olarak görmediğimiz bir Isparta müftüsü vardı. Bu kişileri arkadaş yanında çanta gibi taşıyordu. Türbe açılışından tutun da herkesin şaşkınlıkla baktığı iş ve işlemlere bulaşmıştı. Ben de tepkimi sosyal medya üzerinden zaman zaman paylaşıyordum.
DEVLET ADAMI BÖYLE BİR AÇIKLAMA YAPMAZ
O ara bir şey dikkatimi çekti. Emekliliğine az bir zaman kala Akdeniz Gazetesi'ne verdiği röportajda sorulan bir soruya verdiği cevap çok manidardı. O açıklamayı okuyunca hazmedemedim. Türkiye'de her an her şeyin olabileceğini söyleyip, örneğini de darbe üzerinden vermişti. Bu normalde bir devlet adamının yapacağı iş değil. Demokrasiye inanan bir insanın bunu telaffuz etmesi mümkün değil. Bu doğrultuda tepkimi yine sosyal medya üzerinden dile getirmişti. Röportajın yayınlandığı gün ilk tepkim 'tuz koktu Ispartam' idi. Arkasından da röportajın o bölümünü paylaşmak suretiyle 'bu adam ne demek istiyor' şeklinde tepkimi dile getirmiştim. 17-25 Aralık süreci yaşanınca  o zaman o paylaşımı bir daha hatırlatırım. O'nun darbe üzerinden örnek vermesini çok anlamlı bulduğumu ifade etmek isterim.
ACABA 17-25 İLE BAŞLAYAN SÜREÇ HAKKINDA ÖNCEDEN BİLGİSİ VAR MIYDI?
Acaba bir takım bilgiler kendisine intikal etmişti de onun üzerine böyle bir örnek verme gereği duydu. Hayretle karşılamıştım. Düne dönüp baktığım zaman daha çok 17-25 ile ilgili bir mesaj mı acaba diye kafamda soru işareti yok değil. 2 olayda da faillerin aynı olması aslında 15 Temmuz'la irtibatlandırılabilecek bir konu. Demokrasiye inanmış bir devlet memuru, hele hele bir mülki amirin darbe üzerinden örnek vermesi kadar abest bir şey yoktur. O abestliğe işaret etmesi için o gün o paylaşımı yapmıştım.”
GEREKÇESİZ TUTUKLAMA OLMAZ
AK Parti İl Başkanı Osman Zabun, eski Vali Oğuz’un tutuklanmasına ilişkin ise şu değerlendirmelerde bulundu:  Tutukluluk bir tedbirdir. Türk Ceza Yasası'nda bu böyledir. Ama gerekçesiz değildir. Hakimler tutuklama kararını verirken mutlaka gerekçelere dayanırlar. Bu gerekçelerin yerinde olup olmadığı yargılama sürecinde görülecektir. Ben her şeyden önce bir hukukçuyum. Hukukçu kimliğimle hukukun temel ilkelerinden bir tanesi kişi hakkında yetkili mahkemece mahkumiyet kararı verilmedikçe masumdur ilkesi vardır. Böyle bakarız.Ama tutuklamanın da gerekçesiz yapılamayacağı ilkesini de göz ardı edemeyiz. 2 ilke çerçevesinde konu ele alındığında ortada tutuklanmış bir adam var. Isparta'nın bir dönem valiliğini yapmış bir adam var.
DEMOKRASİ OLMAZSA OLMAZIMIZDIR
O dönemdeki ilişkileri de zaten Ispartalı hemşehrilerimiz tarafından malum olan konular. Bunun dışında tabi bizim bilmediğimiz bir takım devlet imkanlarının veyahutta valilik statüsünün bu şekilde kullandırıldığı, bu insanlara imtiyaz olarak kullandırılıp kullandırılmadığını çok detaylı bilmiyoruz. Bunlar devletin hafızasında var olan şeyler. Mutlaka bu süreç içerisinde, yargılama süreci içinde devlet dönüp, bunlara bakacaktır. Gerçekten orada suçu söz konusu ise bunun da cezasını yetkili yargı mercileri tayin edecektir. Benim söylediğim şey şu; her ne olursa olsun hem devlet memurlarının hem bürokrasi hem siyasetçinin bakış açısında temel alması gereken şey millet, devlet, memleket menfaatidir. Buna odaklanması gerekir. Demokrasi olmazsa olmazımızdır. Herkes buna odaklanması gerekir. Dolayısıyla bir kısım makamlarla bulunurken demokrasi neyi gerektiriyorsa, ülke, millet menfaati neyi gerektiriyorsa ona göre hareket etmek gerekir. Bu çizgiyi geçerseniz devlet bir gün bunun hesabını mutlaka sorar.
YANLIŞ KARŞISINDA SESSİZ KALMAM
            O dönem İl Genel Meclisi başkanıydım. Yanlış gördüğüm işleri gerek sosyal medyadan, gerek basından, gerek bulunduğum makamdan sürekli ifade ettim. Bazı zorluklar da yaşadım. Ispartalı kimi hemşehrilerimiz bana 'vali beyle bu kadar neden uğraşıyorsunuz' şeklinde tepki gösterenler oldu. Yanlış gördüğüm şeye karşı da susmam. O gün de dile getirdim, bugün de görsem yine dile getiririm.”