Eğitim Bir – Sen Isparta 2 Nolu Şubesi Başkanlığını yıllardır başarıyla yürüten ve önceki gün yapılan kongrede tekrar aday olmayarak görevini Ahmet Hayrettin Tuncay’a bırakan Abdülkadir Bulgurcu, bu yolda olmak kadar, yolu dava arkadaşları ile birlikte omuz omuza yürümenin de büyük önem taşıdığını belirterek; “Asıl önemli olan gücümüzü, kalbimizi, aklımızı, heyecanımızı, hayallerimizi bir araya getiren örgütlülüğümüzdür” dedi.
Eğitim Bir – Sen Isparta 2 Nolu Şubesi’nin 4. Olağan kongresi önceki gün gerçekleştirildi. Yıllardır bu görevi başarıyla yürüten mevcut Başkan Abdülkadir Bulgurcu’nun tekrar aday olmadığı kongrede seçimlere Ahmet Hayrettin Tuncay’ın Başkanlığındaki tek liste ile gidildi ve Tuncay, kullanılan oyların tamamını alarak Eğitim Bir – Sen Isparta 2 Nolu Şubenin yeni Başkanı seçildi.
BAŞKAN BULGURCU’DAN
DUYGULANDIRAN KONUŞMA
Kongrenin açılış konuşmasını görevi bırakan ve bir daha aday olmayan mevcut Başkan Abdülkadir Bulgurcu yaptı. Başkan Bulgurcu konuşmasında; “Şube kongremizin, sendikamızın kuruluşundan beri benimsediği demokratik teamüllere ve ahlaki ilkelere yaraşır olgunlukla sürmesini ve hayırlara vesile olmasını temenni ediyor; başta Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan ve arkadaşları olmak üzere, öncülerimize, emek veren başkanlarımıza, şükranlarımı sunuyor, tüm camiayı arz-ı muhabbetle selamlıyorum. Kongremize hoş geldiniz.
Genel kurullar, esasen geniş katılımlı bir istişaredir. Biz de işlerimizi müşavere ve ortak akılla görmeye özen gösteren bir teşkilatız. Üyelerimizin iradeleri tecelli etti, delegelerimiz belirlendi. Şimdi de delegelerimizin özgür iradesinin tecelli edeceği genel kurulumuz, hiç kuşkusuz teşkilatlarımıza yeni bir heyecan, farklı bir dinamizm kazandıracaktır. Bu, bir hizmet yarışıdır. Cefakâr insanların açtığı yolda vefayla yürüyen sizin gibi kıymetli dava arkadaşlarımız sayesinde bu kutlu yolculuk, zirveden yeni ufuklara taşınmıştır. Emek ve gayretlerinizden dolayı her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
BİZİMKİSİ BİN YILLIK RUHUN, VİCDANIN, İRFANIN; KALBİN, İMANIN, ÖZGÜRLÜĞÜN VE EMEĞİN MÜCADELESİDİR”
Bizleri Eğitim-Bir-Sen çatısı altında buluşturan, tanıştıran, konuşturan, koşuşturan Rabbime sonsuz şükürler olsun. Birlikteliğimiz bereketli olsun. Bu yolda olmak kadar, yolu sizlerle omuz omuza yürümektir asıl önemli olan. Gücümüz; kalbimizi, aklımızı, heyecanımızı, hayallerimizi bir araya getiren örgütlülüğümüzdür. Ülkemizin en zor, en sıkıntılı zamanlarına, içimize kök salmış inançla cehalete karşı bilgiden, yasaklara karşı özgürlükten, zalime karşı mazlumdan yana duruşumuzla direndik. Bizimkisi bin yıllık aklın, bin yıllık ruhun, vicdanın, irfanın; kalbin, imanın, özgürlüğün, emeğin mücadelesidir. Türkiye’nin yakın geçmişindeki çalkantılı süreci izleyenler, bu aşamaya çok zorlu mücadeleler sonrasında geldiğimizi bilirler. Ülke ve toplum olarak sıkıyönetimleri, millet iradesine yönelik darbeleri, çağ dışı yasakları, yıldırmaları, haksız yargılamaları, hapisleri, işkenceleri, idamları aşarak geldik. “Geceye yenilmeyen her kişiye, ödül olarak bir sabah ve bir gündüz, bir güneş vardır” anlayışıyla, aydınlık bir sabah ve güneşi düşleyerek geçtiğimiz karanlıklardan bize kalan tecrübelerle, birikimle, bilinçle geldik! Karanlık dehlizlerden cefayla geçip bize yol açanları vefayla izleyerek yasaklara karşı mücadelemizde bir adım bile geri atmadık. Şimdi çocuklarımıza daha güçlü yarınların, bağımsız iradeyle bu topraklarda binlerce yıldır var olmanın teminatını veriyoruz.
“TÜRKİYE’NİN HER DEMOKRATİK KAZANIMINDA
EĞİTİM BİR-SEN’İN TERİ, YERİ VE İMZASI VARDIR”
Eğitim-Bir-Sen’in tarihi, çeyrek yüzyılı aşan mücadele geçmişi, Türkiye’nin karanlıklardan aydınlığa, darbe dönemlerinden demokrasiye, geri kalmışlıktan ilerlemeye geçiş tarihidir. Son çeyrek yüzyıldır, Türkiye’nin her demokratik kazanımında Eğitim-Bir-Sen’in teri, yeri ve imzası vardır. Eğitim-Bir-Sen’in tarihi, ilim ve irfan davamızda eğitimde yeni açılımlar, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yeni kazanımlarla paralellik gösterir. Çünkü kuruluşundan bu yana, ülke olarak kaydettiğimiz her ilerleme, ısrarlı takip ve taleplerimizle mümkün olmuştur. Bütün demokratik hak ve kazanımlarda mücadelemiz, emeğimiz ve imzamız vardır. Başta terör ve savaş olmak üzere, yerel, bölgesel veya küresel ölçekte hak ve özgürlük ihlallerine karşı sesimizi, sözümüzü hep yükselttik. Her zaman kardeşlik çağrılarıyla birlik ve beraberlik için harç olduk, kardeşlik hukukunu koruduk. 28 Şubat’ın zulmüne, haklı olmanın verdiği güç ve güvenle karşı durduk. 15 Temmuz işgal girişiminde de hiç düşünmeden, tereddüt etmeden alanlara aktık, tankların, tüfeklerin karşısına çıktık. Eğitim-Bir-Senli olmak, can verilerek vatan kılınmış coğrafyayı alın terinin gücüyle büyütmek, kritik zamanlarda irfani duruşla kuşatmak, zor zamanlarda cesaretle korumaktır.
“İLK ÖNCELİĞİMİZ ŞEKSİZ
VE ŞÜPHESİZ TÜRKİYE’DİR”
Bizim, yol ve dava arkadaşlığımızın, teşkilatımızın, kimi öncelikleri vardır. Ancak ilk önceliğimiz şeksiz-şüphesiz Türkiye’dir. Biz insanı, inancı, umudu, tarihi, beklentisi, özlemi, öfkesiyle Türkiye’nin gerçeği, ümmetin umuduyuz. Bütün bu derinlikleri ve genişlikleri ile Türkiye de bizim gerçeğimizdir. Eğitim-Bir-Sen, Türkiye’nin derin bilincini, insani hassasiyetlerini, kararlılığını ve azmini harekete geçirmiştir. Eğitim-Bir-Sen, inanç, umut, güven, samimiyet demektir. Biz varsak umut bitmeyecektir. Yol kapanmayacak, yürüyüş aksamayacak, menzil şaşmayacak, niyet bozulmayacak, yükseliş durmayacak demektir. Biz varsak diz çökülmeyecek, teslim olunmayacak, ezan susmayacak, bayrak inmeyecek demektir. Örgütlü gücümüzle emeğin, bilginin, onurun, özgürlüğün teminatıyız. Bizim nitelik ve nicelik olarak büyüyen örgütlü gücümüze Türkiye’nin ekmek kadar, su kadar ihtiyacı vardır. Biz varsak umutsuzluğa, cehalete, esarete, tahakküme yer olmayacaktır. Zulme, baskıya, şiddete, hak gaspına geçit vermedik, vermeyeceğiz” dedi.