Gözyaşlarına mağlup olup duygusallık içine girmiyoruz

Gözyaşlarına mağlup olup duygusallık içine girmiyoruz

FETÖ soruşturmaları kapsamında kendilerine mağdur oldukları gerekçesiyle bazı vatandaşların geldiğini belirten AK Parti İl Başkanı Osman Zabun, gözyaşlarına aldanmadıklarını ifade etti.

AK Parti İl Başkanı Osman Zabun, katıldığı Birebir programında FETÖ soruşturmalarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. 17-25 Aralık’tan sonra FETÖ’nün yanından ayrılmayanlara sert eleştirilerde bulunan Zabun, Isparta’da FETÖ soruşturmaları kapsamında yaşanan ihraç, görevden alma ve tutuklamaların yüzde 90 isabetli olduğunu vurguladı. Kendilerine mağdur oldukları gerekçesiyle gelen vatandaşların olduğunu anlatan Zabun, gözyaşlarına aldanmadıklarını belirtti.
TEREDDÜDÜ OLAN BİR KESİMİN DAHA KAFASINDAKİ O HİPNOZU BERTARAF ETTİĞİ KANAATİNDEYİM
AK Parti olarak 17-25 Aralık sürecinden beri bu mücadeleyi sürdürdüklerini anlatan AK Parti İl Başkanı Osman Zabun, “Ama mücadeleyi davulla zurnayla sürdürmüyoruz. Bu kirli yapıyla ilgili düşüncelerimizi, Ispartalı hemşerilerimizin aydınlatılması noktasında gerek milletvekillerimiz gerekse ben şahsım olarak Isparta düzleminde bunları defalarca paylaştık. Cumhurbaşkanımızın tanımlamasıyla bunun altı ibadet, ortası ticaret, üstü ihanet. İbadet boyutunda olanların mutlaka bu işten kopmaları ve devletinin yanında yerlerini almaları gerekir. Ticarette haksız kazanç temin edenler bunun hesabını verecektir. Hele hele ihanet boyutunda olanlar bundan asla kaçamayacak ve hesabını verecek şeklinde zaman zaman açıklamalarımız oldu. Safça ibadet ediyorum düşüncesiyle giden insanlarımız vardı. Bunlara bir şekilde mesajımızı ulaştırıp, ikna etmemiz gerekiyordu. Burada bir miktar mesafe aldık. 17-25’ten sonra kopan birçok hemşerimiz oldu. Belki halen kopmayanlar, kafasında halen soru işareti olanlar varsa 15 Temmuz önemli bir tecrübe olarak bu milletin önünde durdu. Öyle zannediyorum ki halen tereddüdü olan bir kesimin daha kafasındaki o hipnozu bertaraf ettiği kanaatindeyim.  Haksız kazanç sağlamak ve bu terör örgütüne lojistik destek sağlamak düşüncesiyle hareket eden ve bunun finansal ayağını organize eden organizatörlerden bir kısmı gözaltında, bir kısmı cezaevinde. Bürokrasi içerisinde yer alan aktörleri varsa ya açığa alınmış ya da ihraç yoluyla kamuyla alakası kesilmiş durumda.
3-5 GÜNDE SONUÇ ALINACAK BİR MÜCADELE DEĞİL
Sayın cumhurbaşkanımız ve sayın başbakanımız sürekli ifade ediyor; bu mücadele 3-5 günde sonuç alınacak bir mücadele değildir. Çok değişik unsurları var. Bunlarla mücadele devam edecektir. Burada çok önemli mesafe alındı. 15 Temmuz’un ardından yargı ve güvenlik unsurlarımız hızlıca hareket etmek suretiyle özellikle kamu kurumundaki bir takım konuşlanan aktörlerin tasfiyesi, bertaraf edilmesi noktasında devlet haklı refleksini göstermiştir. Bazıları açığa alındı, bazıları kamudan ihraç edildi ve hakkında ciddi deliller olanlar da tutuklandı. Bu tamamlanmadı, devam edecektir.”
BU SADECE AK PARTİ’NİN GÖREVİ DEĞİL
Soruşturmalarla ilgili kendilerine ulaşan bilgileri güvenlik ve yargı birimleriyle paylaştıklarını dile getiren Zabun, şunları söyledi:  “Biz aktardığımızda onlar da bilgilere bakıyorlar. Bize gelen bilgileri biz de süzgeçten geçiriyoruz. Ama ikinci ve nihai değerlendirmeyi güvenlik ve yargı unsurlarımız yürütüyorlar. Biz vatandaşlık görevi mahiyetinde paylaşıyoruz. Birilerinin dediği gibi AK Parti’nin siyasi cephesi yürütüyor gibi bir şey doğru değil. Ama neticede devleti yöneten hükümet AK Parti hükümeti. Bakanlıklar vasıtasıyla bu iş zaten hükümet düzeyinde sürdürülüyor. Teşkilat noktasında vatandaşlarımızdan bize ulaşan bilgilerin paylaşımı niteliğinde. Bu sadece AK Parti’nin görevi değil, bu ülkeye kendisini bağlı hisseden bütün hemşerilerimizin ve partilerin görevi olduğunu düşünüyoruz.
BİZ GÖZYAŞIYLA HAREKET ETMİYORUZ
Hemşerilerimiz şundan emin olsunlar; gerek güvenlik unsurlarımız, gerek büroksasimiz, gerekse yargı mensuplarımız son derece itinalı çalışıyorlar. Biz bunu gözlemliyoruz. Mümkün olduğu kadar bu işte masumların canı yanmaması için ellerinden geleni yapıyorlar. Geldiğimiz tablo şunu gösteriyor; yargı ve güvenlik unsurlarımızın tasarruflarına baktığımız zaman yüksek oranda isabetin olduğunu çok açık söyleyebiliriz. Yüzde 90’nın üzerinde isabet olduğunu ifade edebilirim. Bize gelen bir takım şeyler var; ağlıyor, sızlıyor. Biz gözyaşıyla hareket etmiyoruz. Birisi bize geldiği zaman gözyaşına aldanmıyoruz. Eğer elinde kendisinin masumiyetini ispatlayacak delilleri varsa daha çok onlara itibar ediyoruz. Böyle bir durumdaysa da bize gelen bilgileri ilgili birimlere aktarıyoruz, onlar da gerekenleri yapıyor. Ama gözyaşlarına mağlup olup böyle bir duygusallığın içine girmiyoruz. Bazen geliyorlar işimizi kaybettik diyorlar. Kusura bakmayın arkadaşlar. Bütün uyarılara rağmen bu ülkenin yanında durmak yerine böyle bir ihanet çetesinin yanında yer almanın hesabını verecekler. Bu hesaptan kaçmaları mümkün değil. Bu millet destan yazarak böylesine vahim bir işgal girişimini engellemeyi başarmıştır. Yüzlerce şehidimiz var, binlerce gazimiz var. Bana geldiklerin de sen işini kaybetsin çok mu diyorum. Veya eşim tutuklandı, bayramda çocuğunu göremedi diyenler var. Kusura bakma ömür boyu babasını göremeyecek çocuklarımız var. 15 Temmuz gecesi ihanet çetesinin kendi vatandaşına kurşun sıkmak suretiyle şehit ettiği yüzlerce kardeşimiz var. Onların geride bıraktığı çocukları, kardeşleri var. onları nasıl telafi edeceğiz?
SADECE ONUNLA KURTULUYORLARSA DUA ETSİNLER
Gitsinler ayakkabı boyasın. Kimisi ayakkabı boyasın, kimisi yük taşısın, kimisi hamallık etsin, kusura bakmasınlar. Bu millete yaşatmış oldukları acı karşısında sadece onunla kurtuluyorlarsa dua etsinler. Türk hukuk sistemi nasıl ceza öngördüyse onun da bedelini ödeyecekler. Bu basit bir darbe hadisesi değil. Bu resmen bu ülkenin üzerinde kirli emelleri olan dış güçlere peşkeş çekmek için bu ülkeyi bütün işgal girişimlerine açık hale getirmenin bir kalkışmasıdır. Bu ülkede iç savaş çıkartıp, insanalrı birbirine kırdırmanın bir hamlesidir. Böyle bir hamle karşısında bu insanlar ne yiyecek diye düşünürsek bu vicdana sığmaz. Gitsinler ağaç kökü yesinler. 1 milyon kişi olsa bu millet 79 milyon. Bu saatten sonra kıllarını kıpırdatsalar tükürüğüyle boğar bu millet. Hangi odaklara, hangi ülkeye bu ülkeyi işgale açık hale getirmenin mücadelesini verdilerse gitsinler onlardan medet beklesinler. Bu ülkenin onlara verecek bir şeyi yok.”

Anahtar Kelimeler: