YUNUS ÖZLER yazdı
Isparta’nın özlediği o günler geri geliyor. Tüm Isparta halkı olarak bu oluşum ve gelişime iyi sahip çıkalım ve Isparta’yı sporda layık olduğu yere hep birlikte çıkaralım. Bunun ilk adımı ise Pazar günü Isparta Atatürk Stadyumunda atılıyor. Yarın saat 18.00’de tüm Ispartalı sporseverleri Atatürk Stadyumuna bekliyorum.
20 Yılı aşkın gazetecilik meslek hayatımda spora büyük önem veren birisiyim. Geçmişte Ispartasporun içinde bizzat bulunduğum dönemler de oldu. Ancak, şehrimizin tek profesyonel takımının 2. Ligden 3. Lige düşmesi, oradan da Amatör Kümeye düşmesi beni spordan adeta soğuttu. Yaklaşık 8 yıldır sporla ilgili köşe yazısı yazmıyordum. Fakat, bu yılki gelişmeler o kadar güzel ilerliyor ki, bu konuda ilk defa bu kadar çok umutlandım ve kalemi tekrar elime aldım.
Bu konuda gazeteci arkadaşım Levent Doğan’a teşekkür ediyorum. Çünkü, kendisiyle ‘Ne olacak bu şehrin spor konusu?’ diye defalarca görüşmeler yaptık ve neler yapabileceğimizi sürekli istişare ettik. Ancak, aradan geçen yıllarda bu konuda bir gelişme yaratamadık. Çünkü, Ispartaspor sürekli kan kaybediyor ve şehirde göreve gelen yöneticilere olan güvensizlik nedeniyle destek olmuyordu. Ta ki, Levent arkadaşımın yazdığı bir yazıya kadar. Levent arkadaşım yazısında bu konuda TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Ak Parti Isparta Milletvekili sayın Süreyya Sadi Bilgiç’e açık mektup diye bir yazı kaleme aldı. Bu yazı üzerine Sayın Bilgiç harekete geçti. İşte bu noktada çok önemli bir gelişme daha oldu. O da, Valiler Kararnamesiyle Isparta Valiliği görevine sporu çok seven bir Valinin yani Şehmus Günaydın’ın gelmesiydi. Bu iki unsurun aynı tarihlere rastlaması Isparta için çok önemli bir konu oldu.
Vali beye Isparta’ya gelir gelmez ve makamına oturur oturmaz gazeteciler olarak şunu sorduk; “Isparta’da spora destek verecek misiniz?” Sayın Vali bu soruya ‘Evet’ cevabını vermesi ve hatta Isparta’ya gelmeden önce Isparta ile ilgili bilgiler toplarken Isparta’nın yıllardır profesyonel liglerde bir takımının olmadığını belirlemesi bizi çok mutlu etti. Vali bey gerçekten söylediği gibi yaptı ve göreve başlar başlamaz TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Ak Parti Isparta Milletvekili sayın Süreyya Sadi Bilgiç ile görüşerek olayın fitilini ateşledi.
Bu girişimden sonra olaylar zaten çorap söküğü gibi geldi. Vali Bey ve Milletvekilimizin girişimleriyle konuya Belediye Başkanı sayın Yusuf Ziya Günaydın da dahil oldu. Dolayısıyla, Isparta’da sporu ayağa kaldırmak için şehrin en yetkilileri artık bir araya gelmişti. Ardından, Vali Günaydın’ın, Milletvekilimiz Bilgiç’in ve Belediye Başkanımız Günaydın’ın girişimleriyle hemen hemen tüm kesimlerden kişilerin bulunduğu ‘son derece güçlü’ bir yönetim oluşturuldu. Bu yönetim de en kısa sürede Teknik Kadroyu belirleyerek futbolcu transferlerini gerçekleştirdi. Geriye, Teknik Kadronun takımı lige en iyi şekilde hazırlaması, ligin başlamasıyla başarılı bir grafik çizerek sezon sonunda şampiyonluk ipini göğüsleyip profesyonel lige yani 3. Lige çıkmak kaldı. Kulüp yöneticilerinin geçtiğimiz günlerde yaptıkları basın toplantısında hedeflerini ‘Süper Lige kadar çıkmak’ olarak ortaya koyması ne kadar büyük düşündüklerinin göstergesiydi.
Şimdi ben burada şu önemli hususu ifade etmek istiyorum. Şehrin ileri gelenleri yani en yetkilileri bir araya gelmiş. Güçlü bir yönetim oluşturulmuş ve yola devam ediliyor. İşte bu noktada takımın Teknik Kadrosuna ve futbolcularına gerçekten büyük sorumluluk düşüyor. Daha sonra da taraftarlarına tabiî ki. Teknik Kadro futbolcuları lige en iyi şekilde hazırlamalı ve bu teknik ve taktikleri alan futbolcular da bunları en iyi şekilde uygulayarak maçları da kazanıp yollarına devam etmeli, bunun devamında ise, Ispartalı sporseverler tribünleri tıklım tıklım doldurmalıdır.
Her zaman söylerim, Isparta’da spora ilgi başarıya endekslidir. Takım başarılı olup maçları kazandıkça tribünlerdeki taraftar diğer bir deyişle seyirci sayısı da artar. Bir hafta tribünlerde 3 bin seyirci varsa, takım o hafta galip gelirse bir sonraki hafta bu sayı 5 bin seyirciye çıkar ve takım Başarılı oldukça tribünler dolup taşar. Bunu Isparta 1999 – 2000 Sezonunda 3. Ligden 2. Lige çıktığında çok iyi görmüştür. O sezonda tribünlerde 10 binden aşağı seyirci olmazdı. İşte özlenen o günlerin tekrar geri gelmesi için başta Teknik Kadro ve Futbolcular olmak üzere biz basın mensuplarından taraftarına kadar şehirde herkese önemli sorumluluklar ve görevler düşmektedir. Isparta neden bir Alanyaspor gibi olmasın? Alanyaspor 5 sezon öncesi bizim durumumuzda idi şimdi Süper Ligdeler diyor ve Isparta için bu girişimler ve ortaya konulan spor gelişmelerinden duyduğum mutluluğu dile getirerek ‘Haydi bakalım kolay gelsin’ diyorum.
Saygılarımla…