Haydi Büyükler Aşıya

Süleyman Demirel Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesi tarafından düzenlenen alanında uzman hekimlerin katılımcılarla buluştuğu ‘Halk Günleri’nin bu ayki konusu “Haydi Büyükler Aşıya” oldu.
SDÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof.Dr. Füsun Zeynep Akçam ve Doç. Dr. Onur Kaya’nın konuşmacı olarak yer aldığı toplantıda Grip (İnfluenza)hastalığı ve Erişkinlerde Bağışıklanma konuları işlendi.
Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Onur Kaya, grip hastalığının belirtilerini, yüksek ateş, öksürük, boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı/akıntısı,  yaygın vücut ağrısı, baş ağrısı, titreme halsizlik, nadiren kusma ve ishal olarak ifade ederek, “Kuş gribi, domuz gribi derken son günlerde ‘gergedan gribi’ adı altında bir grip çeşidi daha telaffuz edilmeye başlandı. Gergedan gribi diye bir şey yoktur” dedi.
Grip komplikasyonlarını aktaran Doç.Dr. Kaya, “Zatürre, orta kulak iltihabı, sinüzit, KOAH atakları, kalp zarı iltihabı, felç, beyin zarları iltihabı, iskelet kası iltihaplanması, gebelikte düşük doğum ağırlığı, prematurite gribin yan etkileridir. Grip Aşıları, Ekim-Kasım aylarında, Aralık-Ocak-Şubat aylarında, 6 ay-8 yaş arası çocuklarda 1 ay ara ile 2 doz kas içi, tek doz kas içi yapılmaktadır” dedi.
Aşı Kimlere Yapılmalı?
Kaya, konuşmasında, komplikasyon riski yüksek olanları anlatarak, “Gebeler, 6-59 ay arası çocuklar ile 65 yaş üstü yetişkinler, kronik hastalığı olanlar, (astım dahil kronik akciğer hastalığı, diyabet, metabolik hastalıklar, kalp hastalığı, kronik karaciğer, kronik böbrek hastalığı, nörolojik hastalıklar), bağışıklığı baskılanmış hastalar, 6 ay-18 yaş arasında olup uzun süreli aspirin tedavisi kullananlar, obez kişiler (yetişkinde vücut kitle indeksi ≥40 olanlar), Komplikasyon riski yüksek olanlarla aynı evde yaşayan veya bakım verenler yani, sağlık çalışanları, özellikle 6 aydan küçük çocuklarla temasta bulunanlar, 5 yaş altı ve 65 yaş üstü kişilerin ev temaslıları ve bakım verenler.
Aşının koruyuculuğu hakkında bilgi vermek gerekirse, hastalığın ağır geçirilmesini engelliyor, zatürre görülme sıklığını azaltıyor, diğer komplikasyonların görülme sıklığını azaltıyor.
Aşılamada amaç ise, hastalıkların önlenmesi, sağlık harcamalarının azaltılması, hastalığın yol açtığı ölüm ve hastalığın yol açtığı sakatlıkların azalması” diye konuştu.
Neden Erişkinler Aşılanmalı?
Programda Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Füsun Zeynep Akçam ise, “Neden erişkinler aşılanmalı?” konusunu işledi. Akçam, aşılanmanın, aşılanan bireyin hastalıklardan ve onların yol açtığı sakatlık ve ölümden koruması gibi kişisel yararları yanında toplumsal yararları da olduğunu ifade ederek, “Aşılanarak bağışık hale gelmiş bireylerden oluşan toplumların, hastalıkların yayılmasına karşı direnç göstermeleri toplumsal yararın en büyük göstergesidir. Bu yolla, aşı uygulanma yaşından küçük olan bebek ve çocuklar, yeterli immun yanıt oluşturamayan immun yetmezlikliler, yaşlılar, aşı kontrendikasyonu olduğu için aşı yapılamayan bireyler, aşı yapılmış ancak bağışıklık düzeyi azalmış bireyler de korunmuş olurlar. Bu dolaylı etki, toplumsal bağışıklık olarak adlandırılır. Toplumsal bağışıklığın sağlanabilmesi için uygulanan aşının etkili olması yanı sıra gerekli aşı kapsayıcılık hızına da ulaşılmış olması gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Neden tetanoz aşısını olalım?
Prof.Dr. Akçam, Tetanozun (kazıklıhumma) genellikle vücudun her yerinde meydana gelen ağrılı kas gerilmesi ve sertliğine neden olduğunu, baş ve boyundaki kasların kasılı kalmasına neden olabileceğini ifade ederek, “Böylece ağzınızı açamaz, yutamaz bazen nefes bile alamazsınız. Tetanoz en iyi tıbbi bakım sağlandığında bile enfekte olan her 10 kişiden yaklaşık 1'ini öldürür. Tetanoz aşısı, ergenleri ve yetişkinleri bu hastalıktan korumak için kullanılır. Aşı uygulaması her 10 yılda bir rapel doz önerilir, ciddi ve kirli bir yara veya yanıktan sonra daha erken olarak da yapılabilir, tetanoz (TT), tetanoz-difteri (Td) veya boğmacaya karşı da koruyuculuğu olan (TdaB) adı verilen bir başka aşı önerilebilir, T ve Td, diğer aşılarla aynı zamanda güvenli bir şekilde uygulanabilir, Aşı sonrası istenmeyen etkiler de görülebilir, aşılar dâhil olmak üzere herhangi bir ilaca karşı yan etki gelişebilir, bunlar genellikle hafiftir ve kendiliğinden kaybolurlar, ciddi reaksiyonlar da mümkündür ancak nadirdir, Td aşısı yaptıranların çoğunda herhangi bir sorun ortaya çıkmaz, Td aşısını takiben görülebilen hafif sorunlar, enjeksiyon yapılan yerde ağrı, enjeksiyon yapılan yerde kızarıklık veya şişme, hafif ateş (nadir), baş ağrısı, yorgunluktur fakat ciddi bir reaksiyon nadirdir. Ciddi alerjik reaksiyon belirtilerinden bahsedersek, kurdeşen, yüzün ve boğazın şişmesi, nefes darlığı, hızlı kalp atışı, sersemlik ve güçsüzlük olabilir. Bunlar aşılamadan sonra birkaç dakika ile birkaç saat içinde başlayacaktır bu durumlarda aile hekimi aranabilir ya da sağlık kuruluşuna başvurulabilir. Hafif hastalık, subfebril ateş, üst solunum yolu enfeksiyonu, ishal, antibiyotik tedavisi, hasta ile temas veya nekahat dönemi, süt emzirme, aşı içeriğinde olmayan maddelere karşı allerji, birden fazla aşı yapılması gerekliliği aşı yapılmasına engel durum değildir” dedi. Akçam, sonuç olarak, aşı konusunda farkındalığın artırılmasının ve kayıtların düzenli tutulmasının altını önemle çizdi.