İkinci lig beyaz gurupta, beyaz bir sayfa açarak başladığımız sezonda şuana kadar iyi gittiğimizi söyleyebilirim. Futbol her ne kadar 90 dakikalık bir oyun olsa da dünü, bugünü ve yarını hesaplayarak, düşünerek hareket etmeliyiz.
Önce düne dönmek istiyor ve dün yaşananları şöyle bir hatırlayalım.
Tabi dün denilince tarih olarak 27 Ekim aklımıza gelmesin, son bir yılı içine alan dünden bahsediyorum. Geçtiğimiz yıl ayak bastığımız üçüncü ligde yine mütevazi bir kadro ile başlayan ligde ilk beş haftada alınan sonuçlar sonrasında ben bile ‘Bu takım kümede kalsın yeter’ diyordum. Peki noldu, uzun vadede hedefe kilitlenen takımımız lider olamadı, direk bir üst lige çıkamadı ama play-off maçlarında rakiplerini eze eze yenerek ikinci lige çıktı.
Bu sezonda yine kısıtlı bütçelerle oluşturulan mütevazi bir kadro ile sezona başladık. Takım sezona çok iyi hazırlanmış. Yani fizik ve kondisyonu iyi olan, koşan mücadele eden oyunculardan oluşan bir kadro oluşturulmuş. Gol yemeyen ama golde atamayan takımımızın 9 haftalık performansında sadece bir mağlubiyet ki, onuda lider Pendikspordan kendi sahamızda aldık, geri kalan maçlarımızda 4 galibiyet üç beraberlik çıkartmışız. Rakiplerimizden sadece Pendiksporun çok iyi ve zengin bir kadro kurduğunu, iyi bütçelerle birinci ligi hedeflediğini söyleyebilirim. Ispartaya bile özel uçakla günübirlik gelebilecek kadar zengin bir bütçesi var... Pendikspor sadece sahada kazanmıyor, saha dışı ilişkileri de çok iyi!..
Gurubumuzda Pendiksporun dışında ilk 10’a girebilecek denk güçlerden oluşan takımlar var. Amedspor, Kırşehirspor, Uşakspor, Bucaspor,Nazillispor, Pazarspor, Zonguldakspor,1922 Konyaspor, Şanlıurfaspor ve Tarsusidmanyurduspor. Liderin direk çıkacağı, geri kalan dört takımın play-off oynayacağı gurupta hedef ilk beşin içerisinde yer alabilmek.
İlk onun içerisinde yer alabilecek takımlarla içerde ve dışarda oynadığımız maçlarda aldığımız sonuçlar ortada. Kimini deplasmanda yendik, kimisi ile sahamızda berabere kaldık. Yine bu takımların kendi aralarında yaptığı maçlarda kimi sahasında yenildi, kimi deplasmanda kazandı. Herkesin herkesi yenebileceği bu gurupta hedef kesinlikle ilk beş olmalı.
Bugünkü durumumuz böyle. Peki yarınki hedefimiz ne olmalı. Öncelikle işi sıkı tutup ilk beşe girmeliyiz. Sahamızda oynayacağımız maçlardaki avantajımızı iyi kullanmalı, deplasmandan puan çıkartmalıyız. Lig uzun bir maraton, üst üste kazanacağınız dört maçla hedefe ulaşır, kaybedeceğiniz dört maçla hedefden uzaklaşırsınız. Bir beraberlik dünyanın sonu değil, bir galibiyetlede herşey iyi gidiyor anlamı taşımamalı. Puan olarak Üç kazanıp iki vermemeliyiz. Zorlu Uşak deplasmanıdan üç puanla dönüyoruz ama sahamızda Kırşehirspora iki puan kaptırıyoruz. Kaybımız sadece iki puan değil, rakibin umutlarınıda yeşertiyoruz.
Dışarda daha rahat kazandığımız maçlardaki performansı iç sahada oynadığımız maçlarda göremiyoruz. Bunda büyük bir ihtimalle seyirci baskısı ve kazanma arzusu var. Yani bu iki faktör sahada mücadele eden oyuncular üzerine olumsuz etki yaratıyor. Kendilerini baskı altında hisseden futbolcular skor üretemiyor.
Bu arada Pendikspor maçı sonrasında da yazmıştım birkez daha ifade etmekte yarar var. Isparta seyircisi Türkiye’ye örnek olacak bir seyirci topluluğu olmalı. Rakip takımın hocasına, oyuncusuna ve maçın hakemlerine karşı küfürlü tezahurat ve sahaya atılan yabancı maddeler bize birşey kazandırmadığı gibi çok şey kaybettiriyor. Maddi sıkıntı içerisinde olan kulube gelen cezalar kulubün kasasından çıkıyor. Bu nedenle lütfen seyircilerimizin daha dikkatli ve sadece takımlarını desteklemeleri her açıdan kulubün menfaatine olacaktır.
Bazı taraftarların yöneticilerle münakaşaya girmesi, oyuncular üzerinde baskı oluşturması, yanlış bilgilerle yöneticileri eleştirmesinide doğru bulmuyorum. Kırşehirbelediyespor maçında yöneticilerimizden Erol Gemci ile tartışan taraftarın bilgi eksikliği nedeni ile ısrarla kendisini savunması ve teknik heyeti ve yönetimi eleştirmesi yanlış. Bu tür polemik ve tartışmalardan uzak kalmak ve taraftarları bilgilendirmek adına maçtan önce futbolcuların son durumları hakkında futbolseverlerin bilgilendirilmesinde yarar var. Zira, şu oyuncu neden oynamadı, şu oyuncu neden oyundan çıkartıldı tartışması tamamen bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Taraftar oynamayan oyuncunun cezalı, yada sakat olduğunu bilirse bu tür tartışmalara girmez!...
Sonuç olarak üç yılda iki şampiyonluk yaşamış, üçüncü yılında zirveye oynayan takımımızın kısıtlı bütçelerle elde ettiği bu başarıyı küçümsemeden, daha çok destekle ve daha çok sahiplenerek daha üst ligleri hedeflememiz gerekiyor. İnşallah sportif başarılar tesisleşme ve alt yapıya yapılacak yatırımlarla desteklenirse Isparta gelecek yıllarda spor turizminde de söz sahibi olacaktır. Gelecek yazımda futbol turizmi için neler yapılabilir bu konuyu kaleme alacağım.
Saygılarımla...