Günlerdir, şok’tay dık, üzgündü, kalbimiz, kırıktı, içimiz buruktu, kızgındı, ikinciliğe hazımsızdık. Profesyonelliğe, hasret’tik ve bu sezonda, hasret kaldık… 9 Nisan’daki, son maçın, (IDS:7- Konyaaltı : 1) son düdüğü çaldığından bu yana moral filan yoktu. Kalemi elimize almaktan, bilgisayar tuşuna basmaktan adeta imtina ettik, günlerdir, yazı ve yorumlardan uzak olmaya çalıştık… 2011’den sonraki, 6 yıllık hasretin, bu sezonda hüsranla bitmesi, bizleri şoka sokması, bir anda (44 yıllık maziye sahip, yok olmuş Ispartasporun, - 16 sezon 2. Ligde- 28 sezon 3. Ligde- yaşadığı 1976-1987-1990 ve 2000’deki şampiyonluk sevinçleriyle, 1985-1989-1997-2002-2010 ve 2012’deki) küme düşme TRAVMALARINI hatırlattı. Bir diğer üzüntü kaynağımız, Batı Akdeniz ve Doğu ege bölgesindeki tek profesyonel futbol takımsız il olmaktı, gücümüze giden. Şampiyonluğu tam da hak ederken, 2. Olmak zor geldi, herkes gibi, bize de… Şoku atlatmak, kolay değildi. “Zaman, en iyi çaredir” diyerek, kahırlı günleri geçtik. Ancak. Hayat, devam ediyor işte. Spor kamuoyu gibi, günler sonra, bizlerinde silkinmemize, şoktan çıkmamıza sebep olan olay, Vekilimiz sayın S.Sadi Bilgiç’ten geldi. Kanal-32’deki açıklamalarıyla yola devam kararı aldıklarını belirtiverdi. Yüreklere su serpti, adeta. Spor kamuoyundaki, tüm kara bulutlar dağıldı gitti. Gelecek endişesi bitti. Çünkü 1 sezon, gece-gündüz emek harcandı, 2 trilyon lira harcandı, hem vakit, hem de nakit harcaması yapıldı, büyük tecrübeler kazanıldı. Bunların bir anda yok olması, oluşturulan kaliteli kadronun dağılması, elbette yazık ve heba olurdu, olmaması gerekiyordu, öyle de olacak. Ne denildi özetleyelim. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı, AK Parti Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, Isparta Davrazspor’un ligi ikinci olarak bitirmesiyle ilgili olarak “ Yılgınlık ya da küskünlük gibi bir şey yok, “Saha içi, saha dışı etkenler gibi bir sürü şey konuşuluyor ama ben buna itibar eden birisi değilim. Sayın valimiz, belediye başkanımız, ben, yöneticilerimiz, yönetimdeki arkadaşlarımız, destek verenler,taraftarlar ve basın mensubu arkadaşlarımızla bir yola çıktık. Biz gayet dürüst bir şekilde bu süreci götürdük. Bucak’ı hem kendi sahamızda hem de kendi sahasında 2-0 yendik. Sarayönü maçında elimize geleni tersiyle ittik. Herkes onu bıraktı Akşehir’in kazanmasına kendisini kitledi. Önemli değil.
AMATÖR LİGLERİNİN REKORUNU KIRDIK
Biz amatör liglerinin rekorunu kırdık. Isparta nasıl bir spor ve futbol tutkunu olduğunu 17 bin kişi stada gelerek gösterdi. Dışarıda da4-5 bin kişiyle 22-23 bin kişi. Demek ki Isparta bunu fazlasıyla hak ediyor.
YOLA ÇIKARKEN VALİMİZE ÇOK GÜVENDİM, GÜVENİMİZİ BOŞA ÇIKARMADI
Demek ki ben başında yola çıkarken ve ekipleri bir araya getirirken çok doğru yapmışım. Sayın valimize çok güvendim. Kendisinden Allah razı olsun. Isparta’nın güvenini boşa çıkarmadı, müthiş destekler verdi.
BALTALAMAYA ÇALIŞANLAR OLDU
iz şampiyonluk yolunda ilerlerken daha 3 ve 4’üncü haftada elini taşın altına koymaktan kaçan arkadaşların içeriden süreci baltalamaya çalışanları gördük. Yönetime, futbolculara, teknik kadrolara ulaşıp etkilemeye çalıştıklarını gördük. Belki de Isparta’da en fazla üzülen insan benim.Avucumuzun içindeki şampiyonluğu kaçırdığımız için üzüldüm. Ama bu bizi yıldırmaz. İnşallah biz bu işi başarırız. Isparta’yı süper ligde görme hayali kuranlardan, bunun rüyasını görenlerdeniz. Bazı arkadaşlar yönetimden bazı arkadaşların gideceğini yazmış. Bunlar değişimdir. Orada sorun yok. Böyle bir takım var mıydı? Bu yılın başında oldu. O zaman kim neyi sorguluyor? Bu bizim şevkimizi kırmaz. Kaldığımız yerden yola devam, durmak yok.”
Bakınız, bu beyanın 2 kritik ve can noktası var.
Birincisi, (yola bıraktığımız noktadan devam kararı.) İkincisi ise (kim neyi sorguluyor?) sözü. Bizler, biliyoruz ki ISPARTA DAVRAZSPOR, 5 YILLIK SÜPER BİR PROJE olarak başladı. Bir kıvılcım iken, kocaman bir aile olundu ve 1 nci sezon emekleme dönemi olarak geçti. Doğru ve dürüstlükten ayrılanmadığı için, iyi niyetlerin kurbanı oldu ve içindeki ayrık otları, farklı ses çıkaranlar yüzünden (mutlu son) son dakika maçlarıyla kaybedildi. İç ve dış çengel ve engellere takıldı. Futbol sevdamız elbette bitmedi. Sadece 1 sezon ileriye ötelendi. Çünkü bu, yaşanabilir şehir Isparta’mızda helva yapmak için, un var, şeker var, yağ var, fıstık var, insan kaynakları var. Her imkan var, şükürler olsun. (NOT 1: Hamitabad-Barida ve Isparta’mızın tarihine bir bakınız, 6 Sadrazam, 1 Cumhurbaşkanı çıkarmışız, bu özellik hangi il’de var söylermisiniz? Futbolda mı başarısız olacağız.) YOL’A devam kararı işte bu açıdan çok önemli. Bu bir.
İkincisi, IDS son dakikada şampiyonluğu kaybetti diye kimsenin, kimseyi sorgulama hakkı yok diyoruz. Bu yönetimin, kendi iç bünyesinde yapacağı iş. Nerede hata yaptık, neden 2. olduk diye için için, “iç sorgulama yapmalı.” Bu iç sorgulama da, bize göre, ne TV EKRANLARINDA, ne BASIN’da, ne de isimlerini yazmaktan kaçan, resimlerini yayınlamaktan korkan, 3 cümle, yorum yazmakla kendini spor-futbol yazarı sanan, cesaretsiz-yüreksiz insanların SOSYAL MEDYASI üzerinden, OL-MA-MA-LI-DIR… Eleştiri hakkına saygımız var, ancak hakarete asla geçit yok. Hakaret hakkını size kim veriyor ki, zaten… Eleştirinin dozu önemli, buna dikkat etmek gerekiyor. Hiç kimse, bu sezon yaşadıklarımızı görmezden gelemez, yok sayamaz. Gösterilen emek ve çabaya şükran duyulmalıdır. Kaybedilen şampiyonluk ne ilk, ne de, son şampiyonluktur. Vardır bunda da bir hayır. Futbol bu. Şampiyon olsak, belki de play-off’ta, belki de sonraki play-out maçlarında kaybederdik. Bilinemez ki? Her zaman ne dedik, “Kimse yaşananları silemez, geleceği de bilemez.” Etrafınıza bir bakınız, süper ligde, PTT 1. Ligde, 2. Ve 3. Liglerde neler oluyor, ne şampiyonluklar, kaybediliyor. Koca şehir takımları gümbür gümbür küme düşüyor, alt liglere iniyor. Şayet Isparta’da, gösterilen çaba ve emekleri, yaşanan güzellikleri görmezden gelen varsa, yok sayan varsa, son 6 sezondur nerede olduklarını sormak gerekir. 2011’den beri neden, bu konuya el atmadıklarını, bugün yapılanları,neden yapamadıklarını sormak gerekir. Onun için, pembe-yeşil şemsiye altındaki elele ve gönül birlikteliğimiz devam etmelidir. İçindeki, kapasitesizleri, aykırı ve ayrık bıtırak otlarını temizleyip, aynı hedefe kilitlenen, aynı sesi veren, aynı sazı çalan başarılı gençleri bulup, bünyesine dahil ederek, kardeş kulüp Eğirdirspor’dan başarılı olan futbolcularından bazılarını kadroya katarak, PROFESYONEL HEDEF VE LİGLERE KOŞMAYA, BU ŞEHİR MECBURDUR.
Çünkü Isparta temsilcimizin yeri 4. Lig çukuru, asla değildir. Çünkü, PROFESYONEL FUTBOL TAKIMSIZ BİR ISPARTA, DÜ-ŞÜ-NÜ-LE-MEZ. Çünkü biz, en az 3. Liglerde olmalıyız. Nadide Isparta gülümüzün, -yaşanabilir şehirde yaşaması için- engelleri de, çengelleri de, dikenleri de, kurulacak, - güçlü bir teknik ve futbolcu kadrosuyla-yene yene, eze eze, ders vere vere, geçmek gerekiyor. Herkesin anlayacağı dilden konuşmak gerekiyor. “Teşbihte hata olmaz” derler. Biz de, bir teşbihte bulunalım. Uzun ince bir yola çıktık. Hep beraber. Isparta Davrazspor otobüsü, şu geçtiğimiz sezon, TKİ ve SARAYÖNÜNDE 2 trafik kazasına maruz kaldı. Maddi ve manevi hasarlar oluştu. Ancak marka değerimiz yaşıyor, ideal ve hedeflerimiz yaşıyor. Ve o yaşadıkça, gideceği tek bir özlem ve hedefi vardır, o da, ŞAMPİYONLUKLARDIR. 1 sezon erteleyip, ötelediğimiz şampiyonluğa, şimdiden var mısınız? Biz varız, sizin de var olduğunuza olan inancımız tamdır.
Bir sezon boyu, ekip halinde gece-gündüz, 7/24 çalışan, vaktini ve nakdini harcayan, bu işe gönül veren herkese ve her kesime şükranlarımızı sunuyoruz. Bize unuttuğumuz güzellikleri yaşattıkları için, şükran duyuyoruz. Yaşanan tecrübelerden ve eksikliklerden dersler çıkarmak lazım. Evet, şampiyon olamadık ancak bu iş, dünyanın sonuda değil. Hayat sürüp, gidiyor işte. Bizler, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da, Sayın Vekilimizin, sayın Valimizin, sayın Belediye Başkanımızın, sayın Kulüp Başkan ve Yönetim kurulumuzun, YENİ DÖNEMDE ISPARTA’DA KALACAK, FUTBOLCU ARKADAŞLARIMIZIN, 32 Gençlik ve saygıdeğer TARAFTARLARIMIZIN aynı anlayış ve ISPARTA AŞK VE SEVDASI İÇİN bir arada olmasını, aynı hedefler için aynı şevkle bir arada olmalarını arzuluyoruz. Başladığımız o ince noktadan, sonuna kadar, hedefe varana kadar. Birlikten kuvvet doğuyor, çünkü. Şu bir gerçek ki, su akıyor, Mevla’sını da, Mevlana’sını da, mecrasını da buluyor.