İNSAF ! HİÇ YAKIŞMAMAKTA!

Günde sabah akşam üç öğün toz alınan-pas paslanan ve kirlenmesin mikrop taşınmasın diye eve ayakkabıyla girilmeyen gelenekler içerisindeyiz de! Yaşadığımız sokaklarımızı, piknik alanlarımızı, ana yollarımızı, plajlarımızı çöplük alanlına dönüştürenler Bizim plajlar izmaritten, pet şişelerinden, mangal dumanı, et kokularından atıklarından mısır koçanlarından geçilmez ama ;komşu ülkede  adaları pırıl pırıl. Hopa’dan taş atımı mesafedeki Gürcü sahilleri de öyle. Peki neden? kimler…?
Çevreye çöp bırakma gibi bazılarımızın çok ama çok kötü alışkanlıkları var. Bu alışkanlıklardan kurtulmak için ne eğitim şart, nede “temizlik imandan gelir” inancı da yeterli olmamaktaki; son günlerde yaşananlar bu günün dünyasına medeniyetine-insan olmaya- hiç mi hiç yakışmamakta. Yani hem meselenin önemini, hem de gerektiğinde etrafı temiz tutmayı biliyoruz. Önce vicdanlı insanlar olmalıyız ki eğitimi de, temiz ahlakı savunabilelim…
Sokakları, caddeleri evin içi gibi bir yaşam alanı olarak göremeyişimizin ve tam olarak sahip olunamayan dış ortamlara verdiğimiz saygının neticesinde caddelere, sokaklara çöp atmaktan çekinmiyorlar.
 Evden çıkıp  çarşıya giderken, otomobilinize binim şöyle göl kenarında veya Isparta’ya doğru giderken herkesin dikkatini çekmekte; sokaklara, yol kenarlarına atılmış sigara izmaritleri, paketleri, ambalajlı ürünlerin boş paketleri evde gereksiz görülen eşyaları, hurda beyaz eşya  malzemeleri, hatta içi dolu çocuk bezlerin atıldığı yerleri görmek mümkün…Çöp bırakmanın saatli olması, çöp kutularının sık olmaması sokaklara çöp bırakma hakkını insanlara kazandırmamalı..
Bazıları; seyahat ederken arabadan atıklarıyla, piknik yerine bıraktıklarıyla çocuklarına  hiç iyi örnek-eğitici- olmamakta. Gittiğiniz yerde çöpleri bırakanları gördüğünüzde eleştiriyorsunuz da; aynı hatayı neden yapıyorsunuz. Çocuklarımıza temiz bir yaşam alanı  sunabilmemiz için hepimizin sorumlulukları olmalı. Yerlere çöp atmak bir davranış bozukluğudur.. Yerlere çöp atma , atanları uyar dediğimizde! Sıkıysa…!Bu uyarıyı yaşam biçimi haline getirmek içinde yasalar uygulanmalı…
Eğer çevremizi kontrol altında tutamazsak, bu bizim için ilerde pişman olunacak bir duruma gelir. Yaşam ve çevre birbirlerine bağlı iki önemli yaşam çerçevesidir. Kültür, görgü, medeniyet ve ahlaklı olmayı özümsemeliyiz. Cehalet ve görgüsüzlük eskilerde kaldı. Kendi evimizde annemi üzmeyelim dediğimiz; i sokağımızı da komşularımızı kendimizi üzmeyelim diye temiz tutmamız gerekmez mi? Çöpleri ayrıştırıp değerlendirmekten de vaz geçtik! Bari; çöplerinizi yanına alıp en yakın çöp kutusuna, gerekirse evinize mahallenize götürünüz, her yerde zorlanmadan bulabileceğiniz bir çöp bırakma yeri olacaktır..
Yrd. Doç. Dr. Erol KESİCİ


Orjinal Habere Git