Isparta’da ‘geleceğe nefes dünyaya nefes’ etkinliği kapsamında 13 farklı bölgede toplam 20 bine yakın fidan toprakla buluşturuldu.
Isparta’da 11 Kasım ‘Milli Ağaçlandırma Günü’ dolayısıyla fidan dikim etkinliği gerçekleştirildi. Orman Bölge Müdürlüğü tarafından hazırlanan etkinlik kapsamında il genelinde 13 farklı bölgede toplam 20 bin fidan dikildi. Fidan dikiminin resmi tören adresi ise Davraz Kayak Merkezi oldu. Buradaki törene Isparta Valisi Ömer Seymenoğlu, Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, Garnizon Komutanı Albay Mustafa Kahraman, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
“11 KASIM ARTIK BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”
Törende konuşan Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, 11 Kasım’ın artık Türkiye için çok önemli bir gün olduğunu söyledi. Başdeğirmen, “Bundan sonra 11 Kasım’da ormanlarımızı çoğaltabilmek ve ağaçlarımızın korunmasıyla alakalı farkındalık çalışması yaparak, vatandaşlarımıza anlatmaya çalışacağız. Birçok kutlamayı diğer ülkelerden alarak yapıyoruz. Şu anda ‘geleceğe nefes’ sloganıyla yaptığımız bu çalışmayı diğer ülkelerde örnek almaya başladı. Ağaçlarımızı korumak ve ormanlarımızı çoğaltmak adına yaptığımız bu çalışma diğer ülkelerde de kutlanmaya başlıyor. Bu bizim için bir onur ve güzelliktir. Çünkü ülkemizin en önemli ihtiyacı ağaç” dedi.
“BİN 500 ÇİFTÇİMİZE FİDAN HEDİYE ETTİK”
Belediye olarak farklı çalışmalara imza attıklarını ifade eden Başdeğirmen, nikah kıyan çiftlere birer fidan hediye ettiklerini söyledi. Başdeğirmen, “İlimizde kıydığımız bu yıl ki nikahlarda bin 600 fidanı gençlerimize hediye ettik. Her çiftimiz bunları dikiyor ve ilgileniyorlar. Yeni doğan çocuklar için de bir orman ayarlamaya çalışıyoruz. Her doğan bebeğimiz için bir ağaç dikerek, onların bu ağaca bakmalarını sağlayacağız. Böylelikle ağaç ve doğaya olan sevgiyi arttırmaya çalışacağız” diye konuştu.
“SALGIN SÜRECİ İNSANLARIN
DOĞADAN KAÇAMAYACAĞINI GÖSTERDİ”
Isparta Valisi Ömer Seymenoğlu da Kovid-19 salgınının insanlara doğadan kaçamayacağını gösterdiğini belirtti. Seymenoğlu, “Onun için bugünkü fidan dikim törenimiz doğaya belki zaman içerisinde yaptığımız haksızlığın bir telafisi olacak. Çünkü toprağa saygı duyduğumuz müddetçe, emin olun ki sağlıklı ve huzurlu ortamlarda gelecek nesillerimizin yetişmesine fırsat verebiliriz. Aksi takdirde erozyonlarla, doğal afetlerle bu güzel toprak elimizden çıkıp gidecektir. Bizleri taş binalar içerisinde kapatacaktır. Bunun da sıkıntılarını salgın döneminde gördük. El birliği ile toprağı yok etmeye uğraşıyoruz. Gelecek nesillere yaşanabilir ortam bırakamayacağız gibi. O yüzden bu tür etkinlikler çok önemli” dedi.