15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi Eğirdir’deki 700 Harbiyeliyi Ankara’ya götürmeye çalışanların yargılandığı davayı takip etmek üzere İlimize gelen AK Parti İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Dr. Ravza Kavakçı Kan, Isparta’da FETÖ ile mücadelenin 17-25 Aralık sonrası başladığını belirterek, “O açıdan Isparta bizim için ayrıca önemli” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İnsan Hakları Başkanı
İstanbul Milletvekili Dr. Ravza Kavakçı Kan, Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve Başbakan Binali Yıldırım’ın müdahil olduğu 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi 700 Harbiyeliyi Ankara’ya götürmeye çalışanların yargılandığı FETÖ davasını takip etmek üzere dün Isparta’ya geldi. İlk olarak Isparta Adliyesi’nde Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Kemal Çokdinç’i makamında ziyaret eden Dr. Kavakçı Kan, daha sonra Konya Milletvekili Hüsniye Erdoğan ve 24.Dönem Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi ile birlikte FETÖ davasını izledi.
BÜTÜN DARBE GİRİŞİMİ DAVALARINI TAKİP ETMEYE ÇALIŞIYORUZ
Dava çıkışı gazetecilere açıklama yapan Dr. Ravza Kavakçı Kan, Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki FETÖ girişimi davasını takip için geldiklerini ifade ederek, “Bu davada Kara Harp Okulu’nun Eğirdir’de eğitim gören öğrencilerinin Ankara’ya sevki için yapılan girişimle alakalı mahkeme görülüyor. Şuanda sanıkların ifadeleri alınmış, savcı mütalaasını vermiş, son beyanlar alınıyor. Ümit ediyoruz ki en kısa zamanda karar verilir. Isparta bizim için ayrıca önemli. Çünkü Isparta, hain FETÖ darbe girişiminin öncesinde de 17-25 Aralık’la beraber FETÖ’yle mücadeleyi yapmış bir ilimiz. Maalesef Süleyman Demirel Üniversitesi’nde hain darbe girişimi öncesinde lojistik olarak FETÖ örgütünün bir yapılanması olmuş. Bununla ilgili görülen dava 11 Aralık’ta neticelenmiş ve şuanda Yargıtay’da onay için bekliyor. O açıdan Isparta’ya gelmek bizim için önemliydi. AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı olarak bütün darbe girişimi davalarını takip etmeye çalışıyoruz” dedi.
ISPARTA’DA YAPILAN ÇALIŞMALARI YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ
15 Temmuz darbe girişiminin 80 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının hayat hakkına saldırı olduğunu kaydeden Dr. Kavakçı Kan, “Ayrıca bu topraklara ümit bağlamış mazlumların da gelecek haklarına yapılmış bir darbe girişimiydi. Şehit aileleri ve gazilerimize destek olmak için buradayız hem de adaletin tecelli ettiğini takip etmek açısından buradayız. Ümit ediyoruz ki en kısa zamanda en sağlık şekilde, adalet çerçevesinde buradaki duruşmalar da neticelenecek ve adalet tecelli bulacak. Hain darbe girişimi başta olmak üzere bu örgütün yapmış olduğu her fiilin, işlemiş olduğu her suçun karşılığını gördüğünü biz halk, millet, teşkilat ve milletvekilleri olarak görmek istiyoruz. Bunun için sabırsızlıkla bekliyoruz. Bu manada Isparta’da yapılan çalışmaları yakından takip ediyoruz. Türkiye’de asla böyle bir darbe girişimi olmayacak. Buna biz de izin vermeyeceğiz, milletimizde izin vermeyecek. 15 Temmuz’da şehit olan 251 şehidimizi rahmetle yad ediyorum, 2 bin 194 gazimize şükranlarımı sunuyorum. Afrin’deki bir şehidimizi Isparta’dan uğurladık. Tekrar başsağlığı diliyorum” şeklinde konuştu.
ŞEHİT ALİ YILMAZ’IN AİLESİNİ ZİYARET ETTİ
Adliye’den sonra 2002 yılında Almanya’da ırkçı bir grup tarafından öldürülen Enver Şimşek’in ailesini ziyaret eden Dr. Ravza Kavakçı Kan, oradan da Afrin’de şehit olan Uzman Çavuş Ali Yılmaz’ın baba evine gitti. Şehidin ailesine başsağlığı dileklerini ileten Dr. Kavakçı Kan, daha sonra AK Parti İl Başkanlığı’na geçti. Burada İl Başkanı Osman Zabun ve partililerle buluşan Dr. Kavakçı Kan, İnsan Hakları Başkanlığı olarak insan haklarını ilgilendiren birçok alanda çalışma yaptıklarını dile getirdi.
ISPARTA’NIN DA FETÖ’YLE MÜCADELE KONUSUNDA
GÖSTERDİĞİ HASSASİYET SEBEBİYLE BURADAYIZ
Partililere seslenen Dr. Kavakçı Kan, şunları söyledi: “15 Temmuz’u Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının en temel hakkı olan yaşama hakkına yapılmış bir darbe girişimi olarak değerlendiriyoruz. Darbe girişimi sonrasındaki mahkeme süreçlerini takip etmeye çalışıyoruz. İstanbul’da Silivri’de, Ankara’da Sincan’da ve diğer illerdeki darbe girişimi davalarını takip ediyoruz. Dava süreçleri her ilde farklı şekilde ilerliyor. Isparta’da bugün katıldığımız duruşma Kara Harp Okulu’nun Eğirdir’de eğitim alan öğrencilerin Ankara’ya götürülme davasıdır. Isparta’da FETÖ ile mücadele daha FETÖ’nün ismi terör örgütü olarak yeni telaffuz edilmeye başlandığı günden beri devam ediyor ve büyük mücadele edildi. 11 Aralık’ta sonuçlanan Süleyman Demirel Üniversitesi’nin eski yöneticileriyle alakalı davada birçok delil ele geçirilmiş oldu. Bunlar da yargıya intikal etmiş oldu. Bu noktada hepimizin bilgisi var. Isparta’nın da FETÖ’yle mücadele konusunda göstermiş olduğu hassasiyet ve 15 Temmuz’da göstermiş olduğu dik duruş sebebiyle bugün buradayız. Gittiğimiz illerde hem duruşmaları takip ediyoruz hem de insan hakkı ihlaline uğramış kardeşlerimizi ziyaret ediyoruz.
BİZ ONLARA GÜÇ OLALIM DERKEN ONLAR BİZE GÜÇ KUVVET OLDULAR
Bizim için hayat hakkından vazgeçmiş olan Ali Yılmaz şehidimizin ailesini ziyarete gittik. Her şehit ailemizde olduğu gibi onlar annesinin, babasının, dedesinin, kardeşinin dirayetli duruşuyla bizleri mahcup ettiler. Biz onlara güç olalım derken onlar bize güç kuvvet oldular. Sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunu bize hatırlattılar. Daha sonra Enver Şimşek beyin ailesini ziyarete gittik. Enver Şimşek Almanya’da 2002 yılında ırkçı bir grup tarafından şehit edilen, hunharca öldürülen bir kardeşimiz. Ailesi, eşi ve kızı Türkiye’ye dönmüşler, Isparta’da yaşıyorlar. Onlarla hasbihal ettik ve dava sürecini yakından takip etmeye çalışıyoruz. Ayrıca yine 28 Şubat’ın seneyi devriyesi olduğu için darbenin ne kadar büyük insanlık suçu olduğunu hatırlıyoruz. O süreçte mağdur olan kardeşlerimizle de bir araya geliyoruz.
ŞEHİT AİLELERİMİZ DİK DURACAĞIZ DİYORLAR
Şuanda Afrin’de operasyon var, şehit haberlerimiz geliyor, şehadet bizim için büyük bir şeref, aileler de öyle söylüyorlar. Ama dirayetli duruyorlar, vatanım için bir evladımı daha veririm diyorlar. Reyhanlı’daki Fatma’nın babası da aynı şeyi söylüyor, Ali’nin babası da aynı şeyi söylüyor, dik duracağız, düşmanlarımızı güldürmeyeceğiz diyorlar. Afrin’de operasyon var eskiden olsa bu operasyonun söylentisi ekonomimizi altüst etmeye yeterdi. Şimdi bir yandan PKK, bir yandan PYD/YPG ile mücadele diyoruz bir yandan da FETÖ ile mücadele ediyoruz ama ekonomimiz yerli yerinde duruyor, büyümeye de devam ediyor.
NEREDEN NEREYE GELDİK
1999 yılında Gölcük’te deprem olmuştu. Deprem olduktan birkaç gün sonra ancak hükümetimiz bölgeye gidebilmişti. O dönem başkanımız deprem bölgesine gidemiyoruz yollar yıkıldı demişti. O zaman da Türkiye’de ordumuz vardı, hava kuvvetlerimiz vardı. Ama milli güvenlik kurulu toplandı mı? PKK ile mücadele etmemize rağmen, ekonomimiz çok kötü olmamıza rağmen, siyasi istikrarsızlık gırtlak boyunu geçmişken, terörle mücadeleye devam ederken, milli güvenlik kurulu toplandığında bir numaralı tehdit irticaydı. O zaman ki milli güvenlik kurulu, bizim kılığımız kıyafetimiz, ideolojimiz ya da beyefendilerin sakalıyla uğraşmaktan bir numaralı tehdit olan terörle mücadele edemezdi. Kendi bölgesini, kendi topraklarında deprem, felaket olduğunda ona müdahaleden aciz bir idare mevcuttu. O zaman da Kızılayımız vardı ama maalesef Kızılay gibi şerefli bir kurum yolsuzlukla anılırdı. o zaman biz arkadaşlarımızla bölgeye yardım götürmüştük ama öyle bir ayrımcılık hakimdi ki bizim yardımımız bile kabul edilemezdi. Çünkü biz irticayı temsil ediyordu, yardım yapamazdık. Böyle bir zihniyet hakimdi. Kendi vatandaşına yardım edemeyen bir devlet vardı. Eylül ayında biz İnsan Hakları Başkanlığı olarak Kurban Bayramı’nda Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımızdan izin alarak, 11 il ve her bölgeyi ziyaret ettik. Ondan sonra sayın cumhurbaşkanımızın eşi hanımefendiyle Bangladeş’deki Arakanlı kardeşlerimizi ziyaret ettik. Orada Kızılay, TİKA ve AFAD vardı. Türkiye Devleti ve milletiyle orada. İşte nereden nereye geldik.”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ravza Kavakçı Kan, parti ziyaretinin ardından 28 Şubat mağduru Hatice Bayram’ın ailesini ziyaret etti. Kavakçı Kan daha sonra Uluborlu ilçesine oradan da Ankara’ya gitti. GÜLSES GAZETESİ