Bugün, 22 Kasım 2024 Cuma

Isparta Memur – Sen Kadın Kolları Başkanı Semra Çöl; Onlar Suçlu Değiller Hakları Geri Verilmelidir

Isparta Memur – Sen Kadın Kolları Başkanı Semra Çöl; Onlar Suçlu Değiller Hakları Geri Verilmelidir

ISPARTA 24.02.2021 10:56:00 0
Isparta Memur – Sen Kadın Kolları Başkanı Semra Çöl; 
Onlar Suçlu
Değiller Hakları 
Geri Verilmelidir
Isparta Memur – Sen Kadın Kolları Başkanı Semra Çöl, 28 Şubat darbesinin üzerinden tam 24 yıl geçtiğini ve postmodern olarak adlandırılan darbenin 90’lı yılların başında başlamış bir ‘vesayet’ süreci olduğunu belirterek; “O dönemde milyonlarca kadınımız büyük bir mağduriyet yaşadı. Mağdurlar görülmeli, haklar ödenmeli. Çünkü, onlar suçlu değiller. İtibarları iade, zararları tazmin edilmelidir” dedi.
 
Isparta Memur – Sen Kadın Kolları Başkanı Semra Çöl, 28 Şubat Postmodern Darbesinin 24. Yıldönümünde tüm Türkiye’de eş zamanlı olarak yapılan basın açıklamasında doğrultusunda konu ile ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı.
BAŞKAN ÇÖL; “28 ŞUBAT POSTMODERN DARMESİ
BÜYÜK BİR MAĞDURİYETE SEBEP OLDU”
Bugün saat 11.00’de Cumhuriyet Caddesi İmamzade İşlanı 3. Katında bulunan Isparta Memur – Sen İl Temsilciliğinde gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşan Başkan Çöl, Necmettin Erbakan'ın başbakan, Tansu Çiller'in başbakan yardımcısı olduğu 28 Şubat 1997'de olağanüstü toplanan Millî Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla başlayan ve irticaya karşı, ordu ve bürokrasi merkezli süreç. Ve bu süreç sonucunda Post-Modern darbe olarak anılan ‘’Muhtıra gibi Tavsiye’ ile gelen kararlar ve bu kararların yarattığı mağduriyetleri dile getiren Memur-Sen Kadın Kolları Komisyon Başkanı Semra Çöl, yaşanan mağduriyetlerin giderilmesini, itibarların geri verilmesini ve hukuki anlamda cezaların ‘’yok hükmünde’’ olmasını talep etti. Semra Çöl, basın mensuplarına şöyle hitap etti;
“O DARBE YÜZÜNDEN ÇOĞUNLUĞU KADIN OLAN MİLYONLARCA KİŞİNİN EMEĞİ, HAK VE ÖZGÜRLÜĞÜ GASP EDİLDİ”
Memur-Sen Kadınlar Komisyonu olarak bugün 81 ilde eş zamanlı gerçekleştirdiğimiz Basın Toplantısına hepiniz hoş geldiniz.
Milletin iradesinin ve egemenliğinin, çoğunluğu kadın olmak üzere kamu görevlilerinin emeğinin, ekmeğinin, hak ve özgürlüğünün gasp edildiği 28 Şubat darbesinden bugüne tam 24 yıl geçti. Postmodern olarak tesmiye 28 Şubat askeri müdahalesi, o meşum MGK toplantısının tarihiyle anılsa da, 90’lı yılların başında başlamış bir “vesayet” sürecidir. Millete bakan yönüyle vahşi bir toplum mühendisliğinin, devlete bakan yönüyle de ülke varlığını talan etme yolsuzluğunun adıdır. Milletin içinden çıkan inançlı kadroların iktidara gelmesini hazmedemeyenlerin şuursuz intikam hırsıyla;
6 milyon kişi hukuksuz fişlemelerle sakıncalı ilan edildi.
Binlercesi haksız soruşturma ve kovuşturmalarla mahkûm edildi.
Öğrenciler okullarından, kamu görevlileri memuriyetten, işçiler işlerinden ihraç edildi. Şirketler yeşil sermaye kumpasıyla ekmeklerinden edildi.

“MAĞDURLARIN AÇIKTA KALDIKLARI SÜRELER ÇALIŞMIŞ SAYILARAK KAZANILMIŞ HAKLARI GERİ VERİLMELİDİR”
Bin yıl sürecek iddiasına karşı millet 7 yılda darbecilerin heveslerini kursaklarında koydu. Türkiye’de bir ilk olarak darbecilere ve vesayetçilere yargı eliyle yaptıklarının hesabı soruldu. Darbecilerden 21’i müebbet hapisle cezalandırıldı. Tedricen de olsa, vesayet düzeni ve düzenlemeleri bütün yasaklarla birlikte ortadan kaldırıldı.
Küçümsenmesi imkânsız bir biçimde; 28 Şubat döneminde ihraç edilen kamu görevlilerinin açıkta geçirdikleri sürelerin çalışılmış sayılmasına, kazanılmış hak aylığında ve emekli müktesebinde değerlendirilmesine yönelik düzenleme yapıldı. Belirtilen dönemde kendileri tarafından ödenen primlerin iadesi gerçekleştirildi.
Kadın çalışanların başörtülü olarak görev yapmalarına, kız öğrencilerin eğitimin tüm safhalarında okula başörtüsüyle gidebilmelerine yönelik düzenlemeler yapıldı. Bu çalışmaları değerli buluyor, takdir ediyoruz. Fakat yeterli bulmuyoruz. Çünkü hala mağduriyeti süren insanlar var. Hala geçmişteki kayıplar telafi, zararlar tazmin edilmedi. Brifingli yargının neden olduğu mağduriyetler tam olarak giderilmedi.
28 Şubat mağdurlarının haklarını tahkim, hukukunu tanzim ve zararlarını tazmin etme iradesi; adaletin, aklın, inancın, ahlakın gereğidir. Ve bu irade, 28 Şubat’ın faillerini mahkûm etme iradesinden daha az önemli değildir. Doğru olan; adaletsizliğin maliyetine katlanmak değil, adaletin maliyetini karşılamaktır. Bir tek kişi dahi dışarda kalmaksızın herkesin hakkının tastamam verilmesi için en yüksek düzeyde çabanın ve hassasiyetin gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu hassasiyeti göstermek; mazlum ve mağdurlara karşı borcumuz, tarihe ve geleceğe karşı ortak sorumluluğumuzdur.

İŞTE MEMUR – SEN KADIN
KOLLARININ ÖNERİ VE TALEPLERİ
Memur-Sen ve Kadınlar Komisyonu olarak; münhasıran ele alınıp ortak çalışma yapılması teklifiyle aşağıdaki öneri ve taleplerimizi kamuoyunun ve yetkililerin ilgisine sunuyoruz. Vesayet dönemindeki “haksız-hukuksuz cezaların” affedilmesi yerine “yok hükmünde kabul edilmesi” düzenlemesi yapılmalı, mağdurların haklı oldukları, özgürlüklerinin ve onurlarının ihlal edildiği ortaya konulmalı, hukuki kapsamda iade-i itibar yapılmalı,
Haklarında verilen idari kararlar ile idari yargı kararlarına yönelik hukuki yollara başvuru nedeniyle yapılan giderler, ödenen ücretler güncellenmek suretiyle ilgililere ödenmeli,
Adli ve idari soruşturma ve kovuşturmalarla taciz edilmeleri dolayısıyla mağdurlara manevi tazminat ödenmeli,
Eğitim hakkından mahrum edilenlerin maddi ve manevi zararlarını belirlemeye yönelik komisyon oluşturulmalı, komisyon tarafından yapılan çalışma sonucunda belirlenecek kişilere “vesayet tazminatı” ödenmeli,
Dönem soruşturmalarıyla başörtüsü başta olmak üzere inanca dair hassasiyetleri nedeniyle devlet memurluğundan çıkarılanların açıkta geçen sürelere ilişkin maaşları, ücretleri, diğer mali ve sosyal hakları kendilerine emsalleri esas alınarak hesaplanmalı ve güncelleme yapılarak kendilerine ödenmeli ve zararları karşılanmalıdır.
“ZAMAN AŞIMI SÜRESİ UYGULANMAMALI”
Mağdurların zararların karşılanmasına yönelik kamu bütçesinden karşılanan tutarlar, 28 Şubat darbesinin asli ve fer’i iştirakçilerine rücu edilmeli ve millet adına kendilerinden tahsil edilmeli, söz konusu dönemde eğitim hakları gasp edilenlerin kamuda istihdamlarını sağlamak için durumlarına ve mezuniyetlerine uygun kadrolar-pozisyonlar ihdas edilmeli, görevlerine son verilmesine, devlet memurluğundan çıkarılmalarına bağlı olarak farklı sosyal güvenlik kurumlarıyla ilişkilenerek emekli olmak durumunda kalanların emekli ikramiyesi ile emekli maaş kayıpları hesaplanmalı ve ödenmeli, emekliliklerine ilişkin hukuki konumları düzeltilmeli,
Af, göreve dönüş veya sosyal güvenlik primlerinin ödenmesi ve iadesi gibi iş ve işlemlerle ilgili olarak hak düşürücü süre ve/veya zaman aşımı süresi uygulanmamalı, söz konusu iş ve işlemler ilgililerin başvurusuna ihtiyaç olmaksızın doğrudan tesis edilmelidir.
“BİN YIL SÜRECEĞİNİ İDDİA EDENLERİN
HEVESLERİ KURSAKLARINDA KALDI”
Bunların suhuletle ve hakkaniyetle gerçekleştirilmesi için sivil toplum örgütlerinin de paydaşı olduğu bir kurul veya komisyon kurulmalıdır.
28 Şubat zihniyetinin tarihin çöp sepetinde gerçek anlamda yerini alması sadece faillerinin mahkûm edilmesiyle değil mağduriyetlerin telafisi, zararlarının tazminiyle mümkün olabilir.  28 Şubat’ın bin yıl süreceği iddiasında bulunanların heveslerini kursaklarında bırakan millet iradesi ve inancı; mağdurların hukukunu koruyan, haklarını sağlayan, zararlarını karşılayan iradeyi de kayda ve hayata geçirecektir. Bu iradenin tesisi ve teşkilinde yetkili ve ilgili herkesi sorumluluk almaya çağırıyoruz” dedi.
 

Cuma 10.5 ° / 7.7 °
Cumartesi 11.2 ° / -0.4 °
Pazar -0.3 ° / -5.2 °