ISPARTA’NIN KÜLTÜREL MİRASI SDÜ’YE EMANET
Süleyman Demirel Üniversitesi, Isparta’nın yakın döneme ait tarihinin yanı sıra kültürel, sosyal, dini, siyasi ve ekonomik hayatını da detaylı bir şekilde araştırıyor. Bu araştırmaların yürütüldüğü Sözlü Tarih Uygulama ve Araştırma Merkezi, Türkiye’de üniversite bünyesinde kurulmuş alanında ilk ve örnek birimlerden birisi durumunda. Söz konusu Merkez bünyesinde yürütülen çalışmalar Isparta’nın özellikle son yüz yılı kapsayan geçmişini bizzat yaşayanların tanıklığında tüm detaylarıyla hem yazılı hem de görsel olarak kayıt altına alıyor. Sosyoloji, tarih, iletişim, antropoloji, güzel sanatlar gibi farklı bilimsel alanlarda uzman bilim insanlarından oluşan ekipler, Isparta’nın büyük-küçük tüm yerleşim merkezlerinde yaşamakta olan ve gerek geçmişe, gerek kültüre en üst düzeyde tanıklık edecek kişilere ulaşıp kendileriyle görüşüyor, onların tanıklıklarını sesli ve görsel olarak kaydediyorlar. Peş peşe uygulamaya konan araştırma projelerinin tespit ve bulguları kapsamlı kitaplara ve profesyonelce hazırlanmış belgesellere dönüşüyor. Türkiye’de son derece yeni olan “Sözlü Tarih” araştırmaları kapsamında yürütülen tüm bu çalışmalar alanında ilk olmaya aday olduğu gibi, Isparta tarihi ve kültürü açısından da önemli bir boşluğu doldurmaya aday nitelikte.
Geçmişte yaşanmışların bilgisinin, birey ve toplum olarak günümüzü en doğru şekilde değerlendirme ve geleceğimizi en güzel şekilde inşa etme çabalarındaki önemine vurguda bulunan Sözlü Tarih Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Celalettin Vatandaş, Üniversitemiz bünyesinde böyle bir merkez kurulmasından duydukları memnuniyeti dile getirerek, Merkez’in faaliyetleri hakkında bilgiler verdi. Vatandaş, toplumsal kimlik ve kişiliğimizi inşa eden kültürümüzü ve kadim değerlerimizi doğru anlamanın ve geleceğe en güzel şekilde aktarmanın önemine vurguda bulunarak, bu açıdan Merkez’in çok önemli bir işlev yerine getireceğini ifade etti.
Bugün Geçmişin, Gelecek İse Bugünün Üzerinde İnşa Olur.
İlk aşamada 1900 ile 1950 yılları arasında çocukluk ve gençlik dönemlerini yaşamış bireylerle bir araya gelerek Isparta’nın tarihini ve soyut kültürel birikimini kayıt altına aldıklarını ifade eden Prof. Dr. Celalettin Vatandaş, “Bu dönemde yaşamış olanların aile hayatını, ticari faaliyetlerini, siyasal hayatlarını, toplumsal ilişkilerini, eğitim faaliyetlerini, toplumsal alışkanlıklarını kaydediyoruz. Geçmiş değerli ve önemlidir. Çünkü gelecek geçmiş üzerinde inşa olur. Eğer geçmişi doğru tespit eder ve kültürel sermayemizi doğru kullanırsak güçlü ve değerli bir gelecek inşa edebiliriz. Bireyler ve toplumlar geçmişten geleceğe uzanan bir hayat yaşarlar. Her birimizin şu anda sahip olduğu kimlik ve kişilik şimdiye kadar yaşadıklarımızın izlerini taşımaktadır. Bu sebeple kültümüz son derece önemlidir. Çünkü o bizim kimlik ve kişilik beşiğimizdir. Yaşanmışlıkları doğru tespit edersek bugünkü olumlu ve olumsuz yönlerimizi daha iyi değerlendirebilir, böylece kendimizi daha sağlıklı bir şekilde geliştirme imkânına kavuşuruz” dedi.
Türkiye’ye Örnek Olacak Bir Projeyi Hayata Geçiriyoruz
Üniversite bünyesinde kurulan Sözlü Tarih Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Türkiye’de örneği pek görülmeyen bir iş başarıldığını ifade eden Vatandaş, şunları belirtti: “Geçmiş nasıl bugün açısından önemli bir bilgi ve tecrübe birikimi ise, bugün de gelecek açısından önemli bir bilgi ve tecrübe birikimi olacak. Sözlü Tarih Uygulama ve Araştırma Merkezi üzerinden gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla geçmişin bilgi ve tecrübelerini bugüne taşırken, bu bilgi ve tecrübeleri aynı zamanda geleceğe de aktarmış oluyoruz. Sözlü tarih araştırmalarının resmi kimliğe sahip böylesi bir Merkez üzerinden yapılması söz konusu çalışmaların sürekliliğine de katkı sağlayacaktır. Dolayısıyla bu araştırmalar ve çalışmalar yeni araştırmacılarla desteklenirken ve Merkez’in kurumsal kimliğiyle de bilimsel niteliğini korumuş olacak. İnanıyorum ki bu Merkez, gittikçe daha azametli bir hale gelen bir nehir gibi büyüyecektir. Onun büyümesi yaptığı işlerle, ürettiği araştırmalarla gerçekleşecek. Biz bu işin başlatıcılarıyız. Eğer bu işte başarılı olursak iyi bir temel atmış olacağız ve bu bizim sorumluluğumuzdur. Daha sonra bu başarı bayrağını bizden sonrakilere devredeceğiz”. Vatandaş yaptıkları işleri ise şöyle açıkladı: “Şu ana kadar, yaş itibariyle 1920-50’li yıllar arasında çocukluk ve gençlik dönemlerini yaşamış ve o dönemlere tanıklık yapan kişilere ulaşıp onların çocukluk ve gençlik dönemindeki Isparta kültürünü ve hayatını kayıt altına alıyoruz. Bunu profesyonel çekimlerle ve kayıtlarla gerçekleştiriyoruz. Son derece profesyonel çalışan iyi bir teknik ekibimiz var. Şu ana kadar yaklaşık 50 civarında kişi ile bu tür görüşmeler yaptık. Bunların içerisinde şehirde bir ara belediye başkanlığı yapmış bürokratlar olduğu gibi, siyasiler, tüccarlar, eğitimciler de var. Merkez’imiz sayesinde Isparta’nın yakın dönem tarihini ve kültürünü detaylı bir şekilde kaydetmiş olacağız”. Bir yıl önce başladıkları bir projeyi bitirme aşamasında olduklarını belirten Vatandaş, Üniversite yönetiminin tam desteğini yanlarında bulmanın mutluluk ve gururunu yaşadıklarını belirtti. Daha kapsamlı ikinci projelerinin de kabul edildiğini, bu proje ile araştırmalarının daha kapsamlı ve nitelikli yayın ve belgesellere dönüşeceğini de ifade eden Vatandaş, Üniversite bünyesinde faaliyet yürüten diğer bazı uygulama ve araştırma merkezlerinin de katkılarıyla somut kültür ürünlerinin sergilendiği, soyut kültür unsurlarının sözlü ve yazılı kayıtlarının ilgililerine takdim edildiği genel bir kültür merkezinin kurumsal temellerinin de atılmasına vesile olacaklarına inandığını belirtti. “İkinci projemiz kapsamında “Yaşayanların Tanıklığında Isparta Tarihi” ismiyle oldukça kapsamlı bir kitap çalışması yaparak, Sözlü Tarih çalışmalarına örnek bir yayına imza atacağımıza inanıyoruz” diyen Vatandaş, Ispartalılara desteklerinden dolayı teşekkür etti.