Geçtiğimiz ay Isparta Ticaret ve Sanayi Odası (ITSO) öncülüğünde Burdur Ticaret Odasının işbirliğinde organize ettikleri ve Isparta Ekonomi Kampusünde gerçekleştirilen toplantının altından ilk adımı atılan Eğirdir Gölü başta olmak üzere Burdur Gölü ve Göller Bölgesindeki diğer Göllerin korunmasını hedefleyen ‘Göller Bölgesi Projesi’ resmin kurularak hayata geçirildi.
27 Ağustos 2020 günü, Isparta Ticaret ve Sanayi Odası ile Burdur Ticaret Odasının birlikte organize ettikleri ve Isparta Ekonomi Kampusünde gerçekleştirilen etkinlikte; Eğirdir Gölü başta olmak üzere Burdur Gölü ve Göller Bölgesindeki diğer Göller masaya yatırılmıştı. Açıkoturum formatında yapılan bu etkinliğe; Isparta valimiz ve Isparta Belediye başkanımız katılamamış, dört milletvekilimizden ise sadece Uğur GÖKGÖZ katılmıştı.
Moderatörlüğünü ITSO başkanı Mustafa TUTAR ın yaptığı, sözünü ettiğimiz toplantının “DERİN ANALİZİ”ni, ilerleyen bölümlerimizde yapacağımızı bildirirken, yeniden KARAKOYUN’ a dönelim. Yazımızın alt başlığında; “KARAKOYUN BİR MARKADIR” demiştik. Sedat Bey kardeşimiz çok iddialı bir söylem biçimiyle, dikkatleri üzerinde toplamayı başarmıştı. Neydi o söylem? O söylem şuydu: “…Alın Cumhurbaşkanımızdan randevuyu, (3) dakikada, Eğirdir Gölünün sorunlarını ve çözümünü kendisine anlatayım.”
Gelendost Belediye Başkanı, aynı zamanda EKO – BİR başkanıydı ve “kral çıplak” diyordu… Hatta cenazenin morg’da olduğunu ima ediyordu… SDÜ / Su Enstitüsü Müdürlüğü, üç kişilik bir katılım sağlayarak, üstlendiği misyon ve sorumluluğunu yerine getiriyordu. Sedat KARAKOYUN ve Hakkı TIĞLI da etkinliğin dikkat çeken katılımcılarındandı.
KARAKOYUN BİR MARKADIR
Öte yandan; Biyolog Sedat KARAKOYUN’a ayırdık. KARAKOYUN, kendisini EĞİRDİR GÖLÜ’ne adayan ÇEVRECİ bir aktivist aynı zamanda. 10 yıl gibi bir süre, Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Enstitüsünün Müdürlüğünü de yapan KARAKOYUN, Eğirdir Gölü için yaptığı mücadeleyi, bir motto ile ete kemiğe dönüştürmüş ve kafalara bir çivi gibi çakmasını başarmıştır. Türkiye’nin her yerinden gelen farklı üniversite öğrencilerine her yıl; Eğirdir in Altınkum Plajında, Eğirdir Gölü’nün içinde bulunduğu EKOLOJİK KRİZİ anlatıyor, sorunların nasıl giderileceğini, interaktif bir formatta anlatıyordu… Ve gençler, hep bir ağızdan o meşhur motto’yu haykırıyordu: “EĞİRDİR GÖLÜ VARSA, ISPARTA VAR!!! EĞİRDİR GÖLÜ YOKSA ISPARTA YOK!!!” Ve bir başka motto, Eğirdir Gölünde yankılanıyordu: “EĞİRDİR GÖLÜ VARSA, ELMA VAR!!! EĞİRDİR GÖLÜ YOKSA ELMA YOK!
Evet, KARAKOYUN’un bu oldukça iddialı söylem biçimi, kamuoyunda büyük ses getirmiş ve genel kabul de görmüştü. KARAKOYUN, şimdi beklemede…
Gelendost ilçesinin tamamında, Yeşilköy / Esinyurt / Yenice / Avşar’a kadar, Göle sıfır elmacılık yapılıyordu… 40 -50 kilometrelik göl alanı ise karasallaşmış ve Göl kurumuştu. Bu yaşanan olgu; Eğirdir Gölü’ nün 1/4’ ünü teşkil ediyordu… Ve bu karasallaşan toprak, Göl tabanındaki arsenik yüklü, ağır metal yüklü çamur, sedimandan başka bir şey değildi.
KARAKOYUN, EĞİRDİR GÖLÜ’ndeki arsenik üzerinde önemle duruyor ve her bilimsel toplantıda ve Gölle ilgili her platformda Arsenik gerçeğine dikkatleri çekiyordu… Hatta Akademik camiadaki kimi sunumlarda, Arsenik olgusunu görmezden gelinmesine / ıskalanmasına şiddetle karşı çıkıyordu…