2023 yılında yapılan 2022 Gelir Dağılımı istatistikleri bir kez daha ortaya koydu ki, Türkiye’de gelir dağılımı giderek bozuluyor. Isparta, Antalya ve Burdur illerinin bulunduğu (Antalya Bölgesi) ise gelir dağılımı en çok bozulan ikinci bölge arasında yer alıyor. Bunun nedeni olarak da Ispartalıların mevduatlarını işletmek yerine bankalara koymaları olarak gösteriliyor.
Ne zamandan beri bozuluyor sorusunun yanıtı ise 2013 yılından beri. 2000’li yılların gelir dağılımı açısından en düzgün sayılabilecek yıl 2014 olarak görülüyor. Ancak 2014 rakamları gerçekte 2013 yılı gelirlerine dayanıyor. Dolayısıyla aslında 2013 yılı ile 2022 yılını karşılaştırıyoruz demek.
Bitişikte yer alan Hazine’nin tablosuna ait verilerden izlenebileceği gibi, 2014 ama gerçekte 2013 en zengin yüzde 10’luk nüfus ile en yoksul yüzde 10’un birbirine en yaklaştıkları sene.
Toplam nüfusu 10’a ayırdığımızda en zengin yüzde 10’luk kesimin gelirden aldığı pay yüzde 30.3 olurken, en fakir yüzde 10’nun payı yüzde 2.4 idi. Aradaki fark zenginler lehine 7.8 kat idi.
Yine tablonun başına yani 2006 yılına gidilirse en fakir yüzde 10’un payının yüzde 1.8, en zengin yüzde 10’un payının yüzde 32.5 olduğu görülür. Yani 2013 öncesinde bir düzelme var ve düzelmenin zirvesi 2013 yılı.
2022 yılına geldiğimizde gelirlerden en yoksulun aldığı pay yüzde 2.3 ve bunda 2013’e göre 0.1’lik azalma meydana geldi.
ZENGİN YOKSUL FARKI AÇILDI
En fakir grubu izleyen diğer 8 gelir grubunun da payları düştü. Yani nüfusun yüzde 90’ının gelirlerden aldığı pay yüzde 4.7 azaldı.
Gelir içindeki payını artıran tek kesim yüzde 10’luk en zengin grup oldu. Diğer 9 kesimin kaybettiği yüzde 4.7’yi alan en zenginin gelirdeki payı yüzde 35.0’e yükseldi. Bu da 2001 kriz yılı sonrasının en kötü rakamı.
Sonuçta en zengin yüzde 10’un geliri 2013’te en fakir yüzde 10’un gelirinden 7.8 kat fazla iken bu oran 2022 yılında 9.6 kata çıktı.
Bu sonuçlarla Türkiye gelir dağılımı en bozuk Avrupa ülkesi olmaya devam etti.
Gelirin dengeli dağılıp dağılmadığını gösteren Gini katsayısı 2013 yılı için 0.391’den 2022’de 0.433’e yükseldi. İdeali bu katsayının 1’e doğru yükselmesi değil sıfıra doğru yaklaşması.
DİSK Ar’ın yaptığı araştırma da Türkiye’nin Avrupa ülkeleri arasındaki sıralamada gelir dağılımı en bozuk ülke olduğunu gösteriyor.
DÜŞÜK FAİZ VE BOL PARANIN SONUCU
Gelir dağılımının giderek bozulması dünyanın da bir sorunu ve 2008 küresel kriziyle hızlanmaya başladı. Krizi atlatmak için faizler tarihin en düşük düzeyine kadar indirildi, merkez bankaları da büyük parasal genişlemeler yarattı.
Ancak tarihin en düşük maliyetli ve en bol parasından en zenginler yaralandı. Menkul ve gayrimenkul olarak bütün varlık fiyatları yükseldi. Malı, mülkü ve parası olanlar borçlanmayı da artırarak servetlerini daha büyüttüler.
Bu sırada küreselleşme asıl sermaye hareketlerin serbestleştirdi, çünkü her ülke sermaye çekmek istiyor. Bu da uluslararası sermayenin kazancını azamileştirdi, gelir ve servet dağılımını daha bozdu.
Tarihin en düşük faizlerinden ve en bol parasal döneminden yine en zenginler yararlandı. Servetlerini büyüttüler.
BEDAVA PARA DÜNYAYI DEĞİŞTİRİYOR
Üzerine de yükselen enflasyon dalgası, savaşlar gelince küreselleşmeden payını alamayan geniş kesimler öfkelenmeye başladı.
Gelir ve servet dağılımındaki büyük bozulma ve pastadan pay alamama toplum kesimlerinde öfkeye ve kızgınlığa yol açtı.
Buna göre de siyasette yeni trendler ortaya çıkmaya başladı. Siyaset radikalleşti ve popülist liderler ön plana çıktı. Artık yapılan her seçimi dünyada ayrımsız olarak liberal, sol veya merkez partileri değil sağcı radikal partiler kazanıyor.
Bu çerçevede ABD’de Trump ikinci dönem başkanlığa doğru yürüyor. Almanya’da radikal sağ parti hızla yükseliyor ve gelecek yılki seçimlerin favorisi.
Nette 15 yıl süren dünyadaki bol ve ucuz para dönemi sonunda gelir ve servet dağılımını bozarak toplumları kutuplaştırıyor, radikal söylemleri ve siyasi çizgiyi öne çıkartıyor.
Böyle bir ortamda demokrasiler zayıflarken küreselleşmenin yerini lokalleşme ve korumacılık alıyor.
Demek ki bedava ve karşılıksız para diye bir şey yok. Bedava sandığımız paranın bedeli daha yüksekmiş.
GELİR DAĞILIMINDA
BOZULMA TARİHİ ZİRVEDE!
İşte en düşük ve en yüksek gelire sahip olan iller
Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı 2023 yılında 0,433 ile veri setinin en yüksek seviyesine çıktı. En düşük gelir Van, Muş, Bitlis, Hakkari bölgesinde gerçekleşti. Gelir eşitsizliği en az Zonguldak, Karabük, Bartın bölgesinde oldu.
Gelir dağılımında bozulma tarihi zirvede! İşte en düşük ve en yüksek gelire sahip olan iller
TÜİK'in Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2023 yılı sonuçlarına göre; en yüksek eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 1,8 puan artarak yüzde 49,8'e çıkarken, en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun aldığı pay 0,1 puan azalarak yüzde 5,9 oldu.
En son yapılan araştırma sonuçlarına göre Gini katsayısı bir önceki yıla göre 0,018 puan artış ile 0,433 olarak tahmin edildi. Tüm sosyal transferler hariç tutulduğunda Gini katsayısı 0,520, emekli ve dul yetim maaşı dahil diğer tüm sosyal transfer gelirleri hariç tutulduğunda ise 0,445 olarak tahmin edildi.
GİNİ KATSAYISI NEDİR?
Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, bire yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade ediyor.
Toplumun en yüksek gelir elde eden yüzde 20'sinin elde ettiği payın en düşük gelir elde eden yüzde 20'sinin elde ettiği paya oranı şeklinde hesaplanan P80/P20 oranı 7,9'dan 8,4'e, gelirden en fazla pay alan yüzde 10'unun elde ettiği gelirin en az pay alan yüzde 10'unun elde ettiği gelire oranı şeklinde hesaplanan P90/P10 oranı ise 14,2'den 15'e yükseldi.
TOPLAM GELİRDEN EN YÜKSEK PAYI
YÜZDE 48,5 İLE MAAŞ VE ÜCRET GELİRİ ALDI
Toplam gelir içerisinde en yüksek payı, yüzde 48,5 ile bir önceki yıla göre 2,3 puan artan maaş ve ücret geliri aldı. İkinci sırayı yüzde 22,1 ile önceki yıla göre 1,1 puan artan müteşebbis geliri alırken üçüncü sırayı yüzde 17,6 ile önceki yıla göre 2,6 puanlık azalış gösteren sosyal transfer geliri oluşturdu.
Tarım gelirinin müteşebbis geliri içindeki payı yüzde 20,5 olurken, emekli ve dul-yetim aylıklarının sosyal transferler içindeki payı ise yüzde 88,4 olarak gerçekleşti.
EN DÜŞÜK GELİR VAN, MUŞ, BİTLİS,
HAKKARİ BÖLGESİNDE GERÇEKLEŞTİ
Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye'de yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 2023 yılında 83 bin 808 TL iken, İBBS 2. Düzey bölgeleri itibarıyla en yüksek olduğu bölge 114 bin 634 TL ile TR10 (İstanbul) bölgesi oldu. Bu bölgeyi, 108 bin 036 TL ile TR51 (Ankara) bölgesi ve 101 bin 372 TL ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) bölgesi izledi.
En düşük yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri ise 39 bin 173 TL ile TRB2 (Van, Muş, Bitlis, Hakkari) bölgesinde gerçekleşti.
GELİR EŞİTSİZLİĞİ EN AZ ZONGULDAK,
KARABÜK, BARTIN BÖLGESİNDE OLDU
Son yapılan araştırma sonuçlarına göre P80/P20 oranı Türkiye'de 8,4 iken, bu değerin en düşük olduğu İBBS 2. Düzey bölgesi 5,3 ile TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartın) olurken bu bölgeyi 5,4 ile TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) ve 5,5 ile TRB2 (Van, Muş, Bitlis, Hakkari) bölgeleri izledi.
P80/P20 oranının en yüksek olduğu İBBS 2. Düzey bölgeleri ise 9,4 ile TRA2 (Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan), 8,4 ile TR10 (İstanbul) ve TR51 (Ankara) oldu.
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine göre sıralı yüzde 10'luk gelir grupları itibarıyla fertlerin bir önceki yıla göre yüzdelik geçişleri incelendiğinde; bir önceki yılda birinci yüzde 10'luk grupta olan fertlerin 2023 yılında yüzde 49,2'sinin, son yüzde 10'luk grupta olan fertlerin ise yüzde 66,5'inin gelir grubu değişmedi. Ayrıca 2022 yılında birinci yüzde 10'luk grupta olan fertlerin yüzde 29,9'unun 2023 yılında gelir grubu birden fazla yükseldi. Son yüzde 10'luk grupta olan fertlerin ise yüzde 13,1'inin gelir grubu birden fazla düştü.