İyi Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur, 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı ve TBMM’nin açılışının 101. yıl dönümü mesajı yayınladı.
Milletvekili Cesur mesajında; “Bugün 23 Nisan 2021. Türkiye Cumhuriyeti’mizin demokratik rejiminin teminatı, beraberce barış içinde yaşamamızı mümkün kılan TBMM’mizin kuruluşunun 101. yıldönümü. Ulusal Egemenliğin, 2. Asrını tamamlamaya yol aldığı, kök salmasını tamamlayıp bir çınar gibi büyümeye başlayacağı yıl. Çocuklarımız için, milletimiz için, Cumhuriyet’imiz için büyük bir gün.
23 Nisan’ının önemi büyük, çünkü 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı’dır. Ulusal Egemenlik, yani Milli Hakimiyet, bizim devletimizin temelidir, Cumhuriyet’imizin temelidir. Temsil demektir, her vatandaşın ülkenin yönetiminde ve geleceğinin tayininde söz hakkının olması demektir. Bu topraklarda yaşayan insanların tebaa olmaktan çıkıp, eşit ve hür vatandaşlar olmaya yükseltilmesidir.
Tek bir kişinin kararına ve iradesine mahkûm olmamak demektir. Yeri geldiğinde, yöneticiler ülkeyi artık iyiye değil, kötüye götürdüğünde onları değiştirebilmesi demektir. Ve en önemlisi, ülkeyi yönetenler değişirken, bunun kanla kavgayla değil, barışla, uzlaşıyla, toplumsal huzur gözetilerek, sükûnet ve saygıyla yapılmasıdır. Herkesin, milletin iradesine ve kararına saygı duymasıdır.
Onun içindir ki, TBMM’nin açılışı, bayram olmaya değer bulunmuştur.
Bu günün anlamının daha iyi anlaşılması için TBMM’nin kurulduğu şartları da unutmamak lazımdır.
Mondros Mütarekesi imzalanmış, bir imparatorluk dağılmış, her şey teslim edilmiş. Güneyde, doğuda, batıda her tarafta yeni işgaller başlamıştır. İşgallere direnmeyen bir padişah, ülkeyi geri almak ve düşman işgalinden kurtarmak isteyen bir halk. Ve bu halk bir araya getirilmeden zaferin kazanılamayacağını gören Mustafa Kemal Atatürk.
Silah yok, asker dağılmış, ordu dağıtılmış. Askere giydirecek elbise yok, postal yok, çarık yok, aş yok, ekmek yok, para yok, pul yok. 10 yıldır süre gelen savaşlardan tükenmiş ve her şeyini kaybetmiş bir halk, ancak elinde kalan son Vatan parçasını müdafaaya hazır, aksi halde esaret var, yok oluş var. Kendi topraklarında yabancı muamelesi görmek var. İşte bu bilinç ve duygularla, son bir gayretle Atatürk’ün etrafında toplandı bu millet. Ve Milli Mücadele, milletçe, büyük güçlükler ve yokluklar içinde kazanıldı.
Savaş bitmiş, vatan bir ve bütün kurtarılmış, artık medeniyet mücadelesi başlamıştır. Savaştan özgür ve egemen bir ülke olarak çıkan Türkiye, bu meclisle Cumhuriyet olacak, bu meclisle uygarlık yolunda tek tek devrimleri gerçekleştirecektir. Çağdaş toplumu, çağdaş devleti, çağdaş kurumları yasalarla Türkiye Büyük Millet Meclisi inşa edecektir.
Peki bunca gayret ne içindir? Çocuklarımız, geleceğimiz, yeni nesiller içindir! Onlar esir yaşamasınlar, aşağı görülmesinler, mutlu olsunlar ve refah içinde yaşasınlar diyedir. Ana babalarının, dedelerinin, ninelerinin gösterdiği fedakarlıkları göstermek zorunda kalmasınlar diyedir.
Bu yüzden, 23 Nisan aynı zamanda Çocuk Bayramı’dır. Çocuk, bir milletin, ve hatta insanlığın en değerli varlığıdır. Çocuk, sadece bir ailenin parçası değildir; çocuk, bütün milletin varlığıdır. Çocuklarına sahip çıkan, onları yetiştiren ve koruyan milletin geleceği teminat altındadır. Çocuk Bayramı’nı çok önemsediğimiz içindir ki, aynı zamanda 23 Nisan günü, Çocuk Bayramı yapılmıştır.
Geleceğimizin parıltısı olan küçük hanımlar ve küçük beylere armağan edilmiş, en kıymetli varlığımız Cumhuriyet’imizin ve “milli egemenlik” emanetimizin, her koşul altında milletimiz tarafından korunacağından kimse şüphe duymamalıdır. Çocuklar milletimizin sevgilisidir ve ebediyete kadar var olmasının teminatıdır. Çocuklarımızı seviyoruz. Bütün dünya çocuklarını seviyoruz. Ve sevgiyi bütün çocuklarımıza ve bütün dünyaya yaydığımız sürece yurtta ve dünyada barışa erebiliriz.
İşte TBMM’nin kuruluşunun 101. Yılına, yani 2. Asra girerken, Atatürk’ün izinde bir millet ve ona bağlı çocukları ile karşılıyoruz 23 Nisan’ı.
Bu yıl Pandemi sebebi ile bütün çocuklarımız için de zorluklarla geçti. Okula gidemediler, EBA’ya erişemediler. En hareketli, en canlı zamanlarında eve kapandılar. Kimi tablet bulamadı, kimi ekmek bulamadı. Arkadaşlarını, okulu, eski hayatlarını, büyümeyi özlediler. Bu sıkıntıların geçeceği, çocuklarımız için seneye eksiksiz ve kayıpsız yaşanacak bir 23 Nisan’ı dilerim.
27. Türkiye Büyük Millet Meclisi, bugün işbaşındadır. Demokratik sistemin yani Meclis’in demokratik işleyişinde mevcut yeni sistemden kaynaklı sıkıntıları olsa da bunlar geçicidir ve yine millet iradesiyle sıkıntılarımız çözülecektir.
KİMSE ÜMİTSİZLİĞE DÜŞMEMELİDİR!
Birçok sıkıntılarımız, eksiklerimiz milli egemenliğin devreye girmesiyle, yani işler yolunda gitmediğinde yöneticilerini değiştirmesi ile çözüm bulacaktır. Böylece ülkemiz büyümeye, kalkınmaya, zenginleşmeye, güçlenmeye devam edecek, daha iyi yönetime, daha iyi eğitime, daha iyi sağlığa yeniden kavuşacaktır. Yeter ki demokrasiden ve geleceğe güvenmekten vazgeçmeyelim.
Büyük Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği bu büyük destanın kilit taşı TBMM’mizin 101. Yılını kutluyorum. O’nun cesareti, vatan sevgisi, Türkiye sevgisi, inancı içimizdedir. Nesilden nesile emin ellerde, çocuklarımızda ilelebet devam edecektir bu destan. Bu destanın ruhunu eğer içimizde hissederek aşamayacağımız engel yoktur.
Büyük Atatürk’ün 23 Nisan 1920’de kurduğu ilk Meclis’teki Milletvekillerinden birinin, dedemiz Hacı Garip’in torunu olarak, başta Büyük Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, o Meclis’teki tüm kahramanların, o günden bugüne bu güzel vatan için ömrünü vakfeden ve hayatta olmayan her ferdinin, tüm şehitlerimizin, gazilerimizin ruhu şad olsun. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızın 101. Yılı kutlu olsun. Minnet, şükran ve gururla; NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!