Tarih: 04.04.2016 05:39

Kadın öğretmenler Kadına Şiddete çözüm bulunamayacağına inanıyor

Facebook Twitter Linked-in

Yaptığı farklı araştırmalarla adından söz ettiren Eğitim Bilimci Yrd. Doç. Dr. Mevlüt Gündüz, son dönemlerde ülkemizde  artış gösteren kadına şiddeti irdeledi. Kadına şiddeti yine kadın gözünden analiz eden Yrd. Doç. Dr. Gündüz, araştırmasında Isparta’da görev yapan 256 sınıf öğretmeninin tepkilerini ölçtü. Araştırmada çıkan sonuçlar ise oldukça dikkat çekici. Gündüz, “Araştırmada veriler 8 tane kapalı uçlu 2 tane açık uçlu olmak üzere toplam 7 sorudan oluşan görüşme formuyla elde edilmiş ve betimsel olarak analize tabi tutulmuştur” dedi.
KADINA ŞİDDETİ KADIN GÖZÜNDEN ANALİZ ETTİ
Araştırmanın amacının son gün toplumumuzda gittikçe artan kadına yönelik şiddet olayların, kadın gözünden analiz etmek ve değer eğitimi bağlamında irdelemek olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Mevlüt Gündüz, “Bu amaç doğrultusunda kadına yönelik olarak uygulanan çeşitli şiddet alanları tespit edilecek ve bu konuda toplumsal anlamda farkındalık duygusu oluşturulacaktır. İnsanlar duygusal anlamda sonuçlardan etkilenen bir yapıya sahiptir. Bu araştırmada ortaya çıkan sonuçlar da insanlarda yeni bir bakış açısı geliştirecek ve konunun önemini ortaya çıkaracaktır” dedi.
Gündüz, araştırmada kadın öğretmenlere şu soruları sordu “
  1. Türkiye’de kadın olmak zor mudur?
  2. Türkiye’de sizce kadına ne kadar değer veriliyor?
  3. Şimdiye kadar şiddet gördünüz mü? Gördüyseniz nasıl bir şiddete maruz kaldınız?
  4. Kadına uygulanan şiddette kadının suçunun olduğunu düşünüyor musunuz?
  5. Size şiddet uygulandığında nasıl bir tepki gösteriyorsunuz? Böyle durumlarda gerekli kurum ve kuruluşlara şikâyet ettiğinizde sorununuza çözüm bulunacağına inanıyor musunuz?
  6. Cinsel istismara maruz kaldığınız erkeğe nasıl bir ceza verilmesini istersiniz?
  7. Kadına şiddet uygulamasının altında erkek ve kadının hangi özelliklerinin yer aldığına inanıyorsunuz?
 
GÖNÜLLÜLÜK ESASIYLA KATILDILAR
 
Araştırmanın çalışma grubunda yer alan Isparta’daki 256 kadın öğretmenin gönüllük esasıyla katkı sağladığını dile getiren Eğitim Bilimci Yrd. Doç. Dr.  Gündüz, katılımcıların kimliklerinin gizli tutulduğunu ifade etti.
CİNSEL İSTİSMARDA ERKEKLERE HADIM CEZASI VERİLMESİNİ İSTİYORLAR
Öte yandan araştırmanın sonuçlarına bakıldığında dikkat çekici noktalar var. En dikkat çekici sonuç ise cinsel istismar konusunda kadın öğretmenlerin hadım cezasının uygulanması gerektiğini ortaya koymaları oldu. Yine dikkat çekici bir sonuç da öğretmenler, kadına değer verilmediğini düşünüyor. Araştırma sonuçlarını paylaşan Yrd. Doç. Dr. Gündüz, “Araştırmada elde edilen bulgulara göre; Türkiye’de kadın olmanın zor olduğu (%87,5), kadına neredeyse hiç değer verilmediği, kadınların çoğunun şiddet (psikolojik, fiziksel ve cinsel) gördüğü (%89,1) ve şiddet konusunda şikayette bulunduklarında herhangi bir çözüm bulunacağına inanmadıkları (%85,9) ortaya çıkmıştır. Şiddet konusunda da kadınların suçunun çok olmadığına (%68,8) inanmaktadırlar. Cinsel istismar konusunda ise erkeklere daha çok hadım edilme cezası verilmesi gerektiğini (%39,1) belirtmişlerdir. Kadına şiddetin nedenleri arasında şiddet uygulayan erkeklerin daha çok psikolojik rahatsızlıkların olduğu (%25) ve güç faktörünü kullanmak istemelerinden (%23,1) kaynaklandığı görüşündedirler. Kadının şiddet görmesinde, zayıf olması (%23,8) ve kendini koruyamama (%15,2) faktörünün önemli olduğuna inanmaktadırlar. Sonuç olarak bu araştırma göstermiştir ki kadına verilen değerin az olması beraberinde şiddeti daha çok ortaya çıkarmaktadır” şeklinde konuştu.
İŞTE SORULAR VE VERİLEN CEVAPLAR
Araştırmanın detaylarını paylaşan Gündüz, şu bilgileri verdi: “Gittikçe artan kadına yönelik şiddet olaylarını, kadının gözünden analiz etmek ve değer eğitimi bağlamında irdelemeyi amaçlayan bu çalışmada öncelikle genel düşünceler ortaya konmuş, daha sonra da ilginç olan ifadeler aynen sunulma yoluna gidilmiştir. Alt amaçlar bağlamında ortaya çıkan bulgular aşağıdaki tablolarda sırayla verilmiştir.
TÜRKİYE’DE KADIN OLMAK ZOR MUDUR?
Birinci alt amaç için bulgular (Türkiye’de kadın olmak zor mudur?)
Tablo 1: Türkiye’de Kadın Olmaya Yönelik Düşüncelerin Dağılımı
  Frekans Yüzde
Evet 224 87,5
Hayır 32 12,5
            Tablo 1’de verilen bilgiler göz önüne alındığında, Türkiye’de kadın olmanın zor olduğunu (%87,5) rahatlıkla görebilmekteyiz. Yapılan diğer araştırmalarda da kadın olmanın hem Türkiye’de hem dünyada çok zor olduğunu doğrulamaktadır.
TÜRKİYE’DE SİZCE KADINA NE KADAR DEĞER VERİLİYOR?
İkinci alt amaç için bulgular (Türkiye’de sizce kadına ne kadar değer veriliyor?)
Tablo 2: Türkiye’de Kadına Verilen Değere Yönelik Düşüncelerin Dağılımı
  Frekans Yüzde
Hiç verilmiyor 32 12,5
Verilmiyor 72 28,1
Az veriliyor 132 51,6
Çok veriliyor 20 7,8
Tablo 2’de verilen bilgiler göz önüne alındığında, Türkiye’ kadına verilen değerin oldukça düşük sevilerde olduğu gözlemlenmektedir. Araştırmaya katılan kadın sınıf öğretmenlerinin görüşlerine göre; Kadına hiç değer verilmediği (%12,5), verilmediği (%28,1) ve az verildiği (%51,6) yönünde düşünceler ortaya konulmuştur. Kadına çok değer verildiği (%7,8) yönünde ise çok az bir yüzdelik göze çarpmaktadır. Bu durum kadına yönelik bir haksızlık olduğu gibi aynı zamanda insan hakları ihlali olarak da yorumlanabilir. Günümüzde adalet, eşitlik, demokrasi, özgürlük ve haklar gibi kavramlar çok konuşulmaktadır. Ancak bu kavramların gerçek manada hayata geçirilebilmesinin ön koşullarından biri de kadına verilen değerin artmasından geçer. Diğer bir durumda kadının değer görmesi bir yana gördüğü şiddetin gittikçe daha çok artmaya başladığıdır.
ŞİMDİYE KADAR ŞİDDET GÖRDÜNÜZ MÜ?
Üçüncü alt amaç için bulgular (Şimdiye kadar şiddet gördünüz mü? Gördüyseniz nasıl bir şiddete maruz kaldınız?)
Tablo 3: Şiddet Görme ve Gördüğü Şiddetin Türüne Yönelik Dağılım

 
Frekans Yüzde
Evet 228 89,1
Hayır 28 10,9
Gördüğü şiddetin türü
Psikolojik 108 42,2
Fiziksel 68 26,6
Cinsel 52 20,3
Hiçbir şekilde 28 10,9
Tablo 3’de verilen bilgiler göz önüne alındığında, Türkiye’de yaşayan kadınların büyük bir kısmı (%89,1) şiddet görmektedir. Bu oran hemen hemen her kadının şiddete maruz kaldığını göstermekte ve durumun çok önemli bir boyuta ulaştığını göstermektedir (Vatandaş, 2003; KSGM, 2009; Yount et al., 2011; Karal ve Aydemir ,2012). Kadına farklı türde şiddetler uygulanmakla beraber en çok uygulanan şiddet türü ise psikolojiktir (%42,2) Akyüz ve diğ.,2012;  Karal ve Aydemir ,2012). Bu durum kadına şiddet uygulamak için illaki dövmek gerekmediğine, kadına yapılan baskı ve yıpratma türü şiddetinde gittikçe artmaya başladığını göstermektedir. Kadının erkeğe göre daha güçsüz ve kendini koruyamayacak yapıda olması (Etyang, 2012) bu durumu beraberinde getirmiştir.
KADININ SUÇUNUN OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?
Dördüncü alt amaç için bulgular (Kadına uygulanan şiddette kadının suçunun olduğunu düşünüyor musunuz?)
Tablo 4: Görülen Şiddette Kadının Suçlu Olup Olmadığına Yönelik Dağılım
  Frekans Yüzde
Var 72 28,1
Yok 176 68,8
Kısmen 8 3,1
Tablo 4’te verilen bilgiler göz önüne alındığında, kadına uygulanan şiddet türlerinde kadınların kendi görüşlerine bakıldığında, kendilerini suçsuz hissedenlerin oranı (%68,8) oldukça yüksektir. Başka bir deyişle kadınlar gördükleri bütün şiddet çeşitlerini hak etmemektedirler. Bunun içinde bazen ortak tepkilerini ortaya koymaktadırlar. 17 Mayıs 1987’deki “Dayağa Hayır” yürüyüşü kadınların şiddete karşı ilk toplu tepkileridir. Bu tarz tepkiler az da olsa bu haksız duruma farkındalık kazandıracak ve toplumu daha bilinçli hale getirecektir.
SİZE ŞİDDET UYGULANDIĞINDA NASIL BİR TEPKİ GÖSTERİYORSUNUZ?
Beşinci alt amaç için bulgular (Size şiddet uygulandığında nasıl bir tepki gösteriyorsunuz? Böyle durumlarda gerekli kurum ve kuruluşlara şikâyet ettiğinizde sorununuza çözüm bulunacağına inanıyor musunuz?)
Tablo 5: Şiddete Nasıl Tepki Verildiği ve Soruna Nasıl Çözüm Bulunduğuna Yönelik Dağılım

Şiddet uygulandığında nasıl bir tepki gösterirsiniz?
Frekans Yüzde
Sessiz kalırım 24 9,4
Sözlü karşılık veririm 84 32,8
Fiziksel müdahalede bulunurum 40 15,6
Şikâyette bulunurum 108 42,2
Gerekli kurum ve kuruluşlara şikâyet ettiğinizde sorununuza çözüm bulunacağına inanıyor musunuz?
Evet 32 12,5
Hayır 220 85,9
Kısmen 4 1,6
Tablo 5’te verilen bilgiler göz önüne alındığında, kadınların şiddete maruz kaldıklarında şikayette bulunurum diyenlerin oranının (%42,2) yarıdan az olması dikkat çekicidir. Sözlü karşılık vererek tepki gösteririm diyenlerde (%32,8) çok fazla değildir. Bu durum kadının şiddeti toplum bazında ya kabullendiğini ya da tepki gösterse de bir şeylerin değişmeyeceğine inandığını (Vatandaş, 2003) ifade etmektedir. Bu durumu kadınların haklarını aramak için gerekli kurumlara başvursalar da sorunun çözüleceğine inanmadıkları (%85,9) haklı göstermektedir. Toplumsal anlamda bu olgu kadına şiddeti doğal hale getirmeye başlamakta ve gittikçe daha da yapılabilir hale getirmektedir.
 

CİNSEL İSTİSMARA NASIL BİR CEZA VERİLMELİ?
Altıncı alt amaç için bulgular (Cinsel istismara maruz kaldığınız erkeğe nasıl bir ceza verilmesi istersiniz?)
Tablo 6: Cinsel İstismara Maruz Kalındığında Nasıl Bir Ceza Verilmesi Gerektiğine Yönelik Dağılım
Ceza Frekans Yüzde
Hadım edilmesi 100 39,1
İdam edilmesini 56 21,9
Müebbet habis cezası verilmesini 48 18,8
Erkeğe psikolojik destek verilmesini 48 18,8
Yaptığı şekliyle aynı cezanın verilmesi 4 1,6
Tablo 6’da verilen bilgiler göz önüne alındığında, kadınların çoğu şiddet türlerinden cinsel istismarla karşı karşıya kaldıklarında erkeğe daha çok hadım (%39,1) ve idam (21,9) cezasının verilmesini istemektedir. Bu aslında kadınların çoğunun şiddet görmesi ve şiddetin gittikçe daha çeşitli şekillerde artmasının doğal bir sonucudur. Kadının gün geçtikçe daha çok şiddet görmesi ve bu durum karşısında gerekli çözüm önerilerinin ortaya konulamamasıyla alakalıdır. Kadınların çoğunun da şiddete maruz kaldıklarında çözüm bulunamayacağına inanması gittikçe içinden çıkılmaz bir hal almaktadır. Böyle olunca da kadınlar şiddet konusunda kurumlara güvenmemekte ve kendince haklı çözümler üretmektedirler.
KADINA ŞİDDET UYGULAMASININ ALTINDA ERKEK VE KADININ HANGİ ÖZELLİKLERİNİN YER ALDIĞINA İNANIYORSUNUZ?
 
Yedinci alt amaç için bulgular (Kadına şiddet uygulamasının altında erkek ve kadının hangi özelliklerinin yer aldığına inanıyorsunuz?)
Tablo 7: Şiddetin Ortaya Çıkmasında Erkek ve Kadının Özelliklerinin Dağılımı
Erkek Kadın
Özellik Frekans Yüzde Özellik Frekans Yüzde
Bastırılmış ego 36 14 Çevrenin kadından beklentisi 23 8,97
Güç 59 23 Zayıf olması 61 23,79
İnanç 8 3,12 Kadının kendi hataları 25 9,75
Psikoljik rahatsızlıklar 64 24,96 Anlamsızlığı 19 7,41
Öncesinde şiddet görme 3 1,17 Kendini koruyamama 39 15,21
Ataerkil toplum yapısı 15 5,85 Kendini geliştirememesi 19 7,41
Yeterli aile terbiyesi almama 24 9,36 Yetiştirilme tarzı 14 5,46
Cehalet 12 4,68 Kadının değersiz olması 33 12,87
Ekonomik sıkıntı 4 1,56 Sadece cinsel obje olarak algılanması 10 3,9
Kişiliklerinin değişken olması 10 3,9 Ekonomik yetersizliği 5 1,95
Aşağılık duygusunu yansıtma 18 7 Toplumun bu olayı kabullenmesi 8 3,12
Toplumun erkeğe biçtiği pay 3 1,17  
       
               
 
Tablo 7’da verilen bilgiler göz önüne alındığında, kadınlara uygulanın şiddetin altında kadınların gözünden hem erkekte hem de kadında hangi nedenlerin olduğuna bakılmıştır. Erkeklerin özelliğine bakıldığında, en çok psikolojik rahatsızlıklar (%24,96) ve güç (%23) faktörünün etkili olduğu görülmektedir. Bu durumda toplumun erkeğe yüklediği cinsiyet rolünün etkisi bulunmaktadır. Çünkü topluma göre erkek güçlü  kadın ise güçsüzdür. Yine kadınlara göre, erkeğin içinde bulunduğu psikolojik durum (ekonomik nedenler, ego, toplumun erkeğe bakışı, eğitimi, hastalıklar vs.) erkeğin kadına şiddet uygulamasına neden olmaktadır. Bu gibi nedenler birleştiğinde erkeğin kadına şiddet uygulamasının altında yatan en önemli faktörün kadınların düşünceleri göz önünde bulundurulduğunda toplumsal cinsiyet rolünün olduğu söylenebilir.”
ŞİDDET SUÇUNUN FAZLA OLMADIĞINA İNANIYORLAR
Öte yandan araştırmanın sonuç değerlendirmesini yapan Eğitim Bilimci Yrd. Doç. Dr. Mevlüt Gündüz, üzerinde araştırma yapılan kadın sınıf öğretmenlerinin Türkiye’de kadın olmanın zor olduğuna, kadına değer verilmediğine, kadının haksızlık karşısında çare bulamadığına ve şiddette suçunun fazla olmadığına inandıklarını söyledi. Gündüz, “Yine de şiddete farklı şekillerde maruz kaldığına, kadına ve erkeğe toplum tarafından eşit roller biçilmediğine inanmaktadır. Bu durum yani kadına yönelik yapılan şiddetin 21.yüzyıldaki ekonomik ve sosyal gelişmelerle uyum göstermediği, eğitim olanaklarının artması ve bireysel gelişim olanaklarının artmasına rağmen kadına yapılan şiddetin yaygın olması da bir tezatlık olarak görülmektedir. Bu bağlamda, kadına yönelik yapılan şiddetin insan hakları ve demokrasiyle bağdaşmadığı, haksız bir uygulama olduğu söylenebilir” diye konuştu. 


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —