Süleyman Demirel Üniversitesi(SDÜ) yine bir ilke imza attı. Sağlık alanında çığır açacak ve dünyada 5-10 yıldır üzerinde çalışma yapılan nanomotorların ilk yerlisi SDÜ’de yapıldı. TÜBİTAK destekli proje ile yapılan çalışmada Multidisipliner çalışma gurubunca kanser biyobelirteci olarak kullanılan miRNA’larIn tayinine yönelik nanomotorlar sentezlendi. Meme kanserinin ön tanısında kullanılacak nanomotorları elektriksel alan, ultrason dalgaları yada manyetik alanlar ile kontrol etmek, yönlendirmek, hızlandırmak ve yavaşlatmak; yapılan nanomotorlara istenilen ilaç, teşhis ve tedavi moleküllerini de yüklemek ve bunları istenilen organa yönlendirmek mümkün olabilecek.
İLK YERLİ NANOMOTORLARIMIZI YAPTIK
Proje hakkında bilgi veren SDÜ FEF Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Lütfi Öksüz, amaçlarının nanomotorların yerlisini yapmak olduğunu dile getirdi. Dünyada bu konuda 5-10 yıldır çalışıldığını anlatan Prof. Öksüz, “Dünya literatürü açısından da yeni bir konu aslında. Dünyada çalışmış tecrübeleri arkadaşlardan bir ekip oluşturduk. Bir proje yaptık ve bu desteklendi. Proje kapsamında ilk yerli nanomotorlarımızı yaptık. Bu nanomotorlar bir saç telinin 200’de 1 çapında ve bu çapın içini aynı zamanda oyabiliyoruz. 2 miktonluk şeyin içinin oyuk olduğunu düşünün ve bunlara hareket sağlayan kaplamaları yapıyoruz. Bu motorların özellikleri yakıtlarını bulunduğu ortamdan almaları. Yani bulunduğu sıvıdaki kimyasallarla reaksiyona girip bir babıl üretiyor. Bu babılar onları itmesini sağlıyor. Bunları biz manyetik dalgalarla ultrasonik dalgalarla ya da elektriksel alanda kontrol edebiliyoruz” şeklinde konuştu.
İLERİDE TEŞHİS VE TEDAVİDE KULLANILABİLİR HALE GETİREBİLİRİZ
Öte yandan nanomotoların geniş kullanım alanı olduğunun altınız çizen Prof. Dr. Öksüz, şunları söyledi: “Özellikle sağlık alanında insan vücudunda bunları istediğimiz yere yönlendirebiliriz. İleride teşhis ve tedavide kullanılabilir hale getirebiliriz. Küçük nanomotorlarla istediğimiz yere istediğimiz hızla ilaçları ulaştırabiliriz. Çevresel atıkların toplanmasında ya da yok edilmesinde daha farklı ileride kullanım alanı olabilecek. Bugün araba nerede kullanıyorsa gözle görülemeyecek her yerde bu tür motorların kullanılması gelecekte düşünülebilir. Ayrıca üretim cihazlarını da yerli yaptık. Bu konuda dışa bağımlılığımız yok.”
VÜCUTLA UYUMLU OLACAK
SDÜ FEF Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Öksüz ise, “Örneğin kimyasal bir reaksiyon gerçekleştiğinde bu hareket enerjisine dönüşerek nanomotorun uygun bir sıvı içerisinde hareket etmesini sağlayabiliyoruz. Nano malzememiz manyetik özellikte ise dışarıdan herhangi bir manyetik alan uygulayarak istediğimiz şekilde yönlendirmemiz mümkün bu makineleri. Vücutla uyumlu olması açısından ultrasound dediğimiz titreşim makineleri ile de küçük nano makineleri yönlendirmemiz mümkün” diye konuştu.
NANOMOTORLAR HAREKET EDERKEN KARŞISINDA MEME KANSERLİ BİR DİZİYİ TANIYABİLECEK
Ordu Üniversitesi(ODÜ) FEF Kimya Bölümü Doç. Dr. Filiz Kurulay da yapmaya çalıştıkları sistemin biraz daha biyotıp amaçlı kullanılacak olan çalışmalardan birisi olduğunu dile getirdi. Doç Dr Kurulay, “Nanomotorlar hareket ederken karşısında meme kanserli bir diziyi tanıyabilecek. Bu tanıma sayesinde çok rahatlıkla kanserin teşhisi gerçekleştirilebilecek. Tamamen kimyacıların ya da fizikçilerin yapabileceği bir çalışma değil. Elektrikçi lazım, makine mühendisi, tıp doktoru ve eczacı lazım. Çok farklı disiplinlerin bir araya gelerek oluşturduğu çalışmalar. Çığır açması çok muhtemel çalışmalar. Türkiye’de nanomotor çalışmalarının ilkini biz gerçekleştiriyoruz. TÜBİTAK destekli bir çalışma” şeklinde konuştu.