Kısa Çalışma Ödeneğinde; Yönetmelik Değişti!
Bugün Resmi Gazete’de yayımlanan son düzenlemeler, iş dünyasında kısa çalışma ödeneği uygulamalarına dair önemli yenilikleri beraberinde getirdi.
Yeni yönetmelik, özellikle ekonomik krizler, sektörel veya bölgesel zorluklar ve genel salgınlar gibi olağanüstü durumlar karşısında işverenlerin ve çalışanların kısa çalışma süreçlerini daha etkin yönetmelerini amaçlıyor.
YENİ YÖNETMELİKTEKİ
TEMEL NOKTALAR
Yönetmelik, kısa çalışma ödeneğinin maksimum üç ay süreyle uygulanabileceğini belirtiyor. Aynı nedenle birden fazla başvuru yapılması durumunda ise sürenin ilk başvurunun tarihinden itibaren hesaplanacağı vurgulanıyor. Ayrıca, her bir kısa çalışma döneminin en az dört hafta sürmesi ve iş yerinin normal haftalık çalışma süresinin en az üçte birini kapsaması gerektiği kaydediliyor.
KESİLME DURUMLARI
VE İPTAL PROSEDÜRLERİ
Yeni düzenlemeler, kısa çalışma ödeneğinin kesilme durumlarını detaylandırarak işçinin iş sözleşmesinin sona ermesi, başka bir iş yerine geçişi, askıya alınması, emeklilik veya askerlik gibi durumlar öncesinde ödeneğin sonlandırılacağını belirtiyor. Ayrıca, iş yerinde geçici iş göremezlik raporu alınması durumunda da ödeneğin durdurulacağı ifade ediliyor. İşverenler, hak sahipliğini yapacakları bildirimlerle iptal edebilecekler.
YÜRÜRLÜK TARİHİ
VE GEÇİŞ SÜRECİ
Yeni düzenlemeler, 1 Mart 2024 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olup, bu tarihten önce yapılan kısa çalışma başvurularında eski yönetmelik hükümlerinin geçerli olmaya devam edeceği bildiriliyor. Bu süreçte, işverenlere sağlanan esnekliklerin yanı sıra çalışanların haklarının korunması da önemseniyor.
Yeni düzenlemeler, iş dünyasında kriz dönemlerinde daha hızlı ve etkin karar alabilme yeteneği sağlamayı hedeflerken, çalışanların da sosyal güvenlik açısından korunmasını amaçlıyor. İşverenler ve çalışanlar arasında bu yeni düzenlemelerin detayları ve uygulama süreci üzerine geniş bir tartışma başlamış durumda.
Bu gelişmeler, iş dünyasının dinamiklerinde önemli değişimlere işaret ederken, ekonomik istikrarı koruma adına kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.