KİT’lere de kadro gelmeli, Sulama işçileri yok sayılmamalı
Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası(TES-İŞ) Isparta Şubesi’nin 11. olağan genel kuruluna katılan Genel Başkan Mustafa Şahin, 1 milyona yakın taşerona kadro verilirken, KİT’lerdekilerin ayrı tutulmasının doğru olmadığını savundu. Şahin, sulama birliklerini kapatacak olan yeni düzenlemeyi de eleştirerek, “Çalışanlarla ilgili hiçbir düzenleme yok. Özelleştirmede ben şirketi istemiyorum, 4B’ye geçeceğim ya da başka kuruma gideceğim deme hakkı var ama sulama birlikleri için bunlar yok. Kapanan sulama birliklerinde bu şekliyle işsiz kalan bir sürü arkadaşımız olacak. Sulama işçileri işsiz kaldıklarında bunların durumu ne olacak” diye konuştu.
Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası(TES-İŞ) Isparta Şubesi’nin 11. olağan genel kurul toplantısına katılan TES İş Genel Başkanı Mustafa Şahin, taşerondan, sulama birliklerinin kapatılmasına kadar birçok konuda değerlendirmede bulundu.
TALEPLERİMİZİN YAPILAMAYANLARI DAHA FAZLA
Türkiye’nin seçim atmosferi içerisine girdiğini dile getiren Şahin, “Çalışma hayatıyla ilgili bir sürü sıkıntılarımız varken şimdi seçimle uğraşır noktaya doğru geldik. Artık siyaset ve bürokrasi anlamında bazı konuların sekteye uğraması, beklemeye alınmasıyla karşı karşıya kalacağımızı görüyorum. Seçim inşallah tüm sonuçlarıyla ülkemize hayırlar getirir. 16 yıldır iktidarda olan hükümetten çalışma hayatıyla ilgili taleplerimizden yapılanlar var ama maalesef yapılamayanlar daha çoğunlukta” dedi.
MİLLETİMİZ BU İŞİN DOĞRUSUNU GÖRÜYOR
696 sayılı KHK ile bir milyona yakın taşeron işçisinin kadroya geçtiğini ifade eden Mustafa Korkmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Kadro beklentimiz bu değildi. Kadroya geçenlere 52 günlük devlet ikramiyesi verilecek. Onun dışında mevcut toplu sözleşmeden yararlanma söz konusu değil. Aynı yerde, aynı arazide birlikte çalışacaklar birisi taşeron döneminde ücretiyle devam edecek, diğeri farklı ücret alacak. Bunları kabul etmiyoruz ama şu aşamada yapacak bir şey yok. İlerleyen dönemde bu süreci yakından takip edeceğiz. Kadroya geçme noktasında büyük emek sarf eden Türk İş. Taşeron devreden çıksın diyen Türk İş ve ona bağlı sendikalar. Ama o süreçte hiçbir şekilde yanında olmayanları bugün bu işi sahiplenme noktasında, biz yaptık diyenleri piyasada görüyoruz. Milletimiz bu işin doğrusunu görüyor.
BU İŞİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ VE MUTLAKA ÇÖZECEĞİZ
1 milyon kişi kadroya geçti, KİT’lerdeki 50-60 bin kişi kadroya geçmedi. Bunu söylediğimizde siyasiler alınıyorlar. Alınmasınlar, doğru ve gerçek olan bu. İlk başta esas bunlar kadroya geçecek denilirken, bunların kadroya geçmemesinde bir sebep arıyoruz. Direğin tepesindeki telin üzerindeki trafodaki, santraldeki arkadaşlarımız kadroya geçmiyor, diğerleri kadroya geçiyor. Bunların bir an önce kadroya geçme noktasında sayın Türk İş genel başkanımızla görüşmediğimiz hiçbir yetkili kalmadı. Tamam geçecek deniliyor ama sözün ötesine geçmedi. Bu işin takipçisi olacağız ve bu işi mutlaka çözeceğiz.
TEPKİSİZ KALARAK BU İŞİ YÖNETEMEYİZ
Daha iyi noktala gelmesi noktasında güçleneceğiz, örgütleneceğiz, teşkilatlanacağız ve güçbirliği içerisinde olacağız. Aksi halde işvereni dinleyerek veya hükümetin kararlarına tepkisiz kalarak bu işi yönetemeyiz.
BİRİLERİNİN DOĞRUYU SÖYLEMESİ LAZIM
Biz sendikacıyız, siyasette yapmıyorum. Her siyasi düşüncedeki arkadaşımın anlayışına da saygı duyuyorum. Ama birilerinin doğruyu söylemesi lazım. 16 yıllık iktidarları döneminde hangi iyi şeyi yaptılar da alkışlamamız gerekiyor. Kiralık işçilik diyorsun, istihdam büroları kuruyorsun tamam, kıdem tazminatıyla ilgili en ufak bir sıkıntı da getiririz tehdidiyle karşı karşıyayız. Ne olur şu çalışanlara bir bakın, onların temsilcilerini bir dinleyin, bir de bunların sıkıntılarına kulak verin ki biz de sonuna kadar sizi alkışlayalım. İstihdam için her türlü imkanı sağlayacaksın ama çalışanlarla ilgili en ufak bir şey yok. Ülkemize bakıyoruz her türlü sıkıntıyla karşı karşıyayız. Sokağa çıktığınızda can güvenliğiniz yok, çocuğumuz bir yere gittiğinde acaba başına bir şey mi geldi endişesiyle karşı karşıyayız. Bizim birlik ve beraberlik içerisinde daha güçlü Türkiye’yi oluşturmak için demokrasi, adalet diyoruz. Adaletin, hakkın, hukukun olmadığı yerde nasıl hareket edeceğiz. Bunları konuşursan birilerine Şu’cusun, Bu’cusun diyorlar. Artık bunlardan çıkmamız lazım, herkesin kucaklaşması lazım. Böylelikle Türkiye’yi büyük ve daha güçlü Türkiye yapalım. Siyasi anlamda o gelir bu gider, bu gelir o gider. Burada değilim ancak onlardan ve gelenlerden beklentimiz bu.
TEKNOLOJİYİ İHRAÇ EDELİM
Saman ithal ediyoruz. İhtiyaç varsa saman ithal edelim ama teknolojiyi de ihraç edelim. Ülkemizi o şekle getirelim. Eğitim alanında çocuklarımızın nerede, nasıl okuyacağına karar vermemiz lazım. Eğitimde alabildiğine sıkıntılar var. Çocuklar sınava girecek ne olacağı belli değil. Okulu, üniversiteyi bitirince ne olacağı belli değil. İş bulamıyorlar. Ülkemizin işsizlik meselesinden bir an önce kurtulması lazım. İstihdama yönelik yeni yatırımların olması lazım. Hayvancılığı, çiftliği bitirdik. Şimdi bunların yerine konulması lazım. Bunlar olmadan huzura erişmemiz mümkün görünmüyor.
SEÇİLENDEN BEKLENTİMİZ KULAĞINI BİRAZ DAHA BİZE VERMESİ
Seçimde yeni sisteme geçeceğiz. Memleketimize hayırlı olsun. Kim seçilir, kim seçilmez oralarda değiliz. Seçilenden beklentimiz çalışma hayatıyla ve çalışanlarla ilgili kulaklarını biraz da bu tarafa vermeleri ve biraz da bizi dinlemeleri.”
SULAMA BİRLİKLERİ NEDEN KAPATILIYOR?
Öte yandan sulama birliklerinin kapatılmasını eleştiren TES İş Genel Başkanı Mustafa Şahin, “Sayın cumhurbaşkanı ne konuşuyorsa kanun. Çorum’da sulama birlikleri kapansın dedi. Neden kapansın? Bunun sıkıntısı nedir, tarafları yok mu? Bunlarla bir araya gelinir ve çözüm birlikte üretilir. Çorum’da kapatılsın dedi ama Çorum’da sulama birliği yok, sulanan alan yok. Gel Isparta’da, Çukurova’da, Adana’da, Mersin’de söyle. Neden kapanması gerektiğini söyle. Kapatılsın denilince kraldan çok kralcılar ortaya çıktı. Birliklerde zarar edenler var, biz de biliyoruz. Ama etmeyenler de var. Hepsi zarar ediyormuş, hepsi sıkıntılıymış gibi bir torbaya koyuyorsun, topyekun bir düzenleme yapıyorsun. Tarım komisyonundan geçti, mecliste tartışılacak. Çalışanlarla ilgili hiçbir düzenleme yok. Özelleştirmede ben şirketi istemiyorum, 4B’ye geçeceğim ya da başka kuruma gideceğim deme hakkı var ama sulama birlikleri için bunlar yok. Kapanan sulama birliklerinde bu şekliyle işsiz kalan bir sürü arkadaşlarımız var. Bunları yaparken hiç olmazsa çalışanlarla ilgili bir bölüm açın. Ama yapmıyorlar. Parasal boyutuyla ilgili maliye bakanlığı sulama birliğini denetleyecek. İdari yönüyle DSİ’ye bağlı. Başkanı ve encümeni olmayacak ve bir kamu görevlisi atanacak. O kamu görevlisiyle bu işler yürütülmüş hale getirilecek. Bizim derdimiz yürütülüşü değil ki. Bizim de sıkıntımız çalışanların sıkıntısı. Yarın işsiz kaldıklarında bunların durumu ne olacak. İnşallah komisyondan geçtiği gibi geçmez” şeklinde konuştu. GÜLSES GAZETESİ