Lenfoma Tehlikesine Dikkat!
Süleyman Demirel Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Pediatrik Hematoloji ve Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Yılmaz Keskin, 15 Eylül Lenfoma Farkındalık Gününde, lenfoma hastalığına dikkat çekti.
Lenfomanın, lenf bezlerinde büyüme ile kendini gösterdiğini ifade eden Prof.Dr. Ebru Yılmaz Keskin, “Tedavi edilebilirlik oranı oldukça yüksek olan lenfoma ile ilişkili olabilecek belirti ve bulgularınızın olması durumunda bir hekime başvurmanız büyük önem taşımaktadır. Erken tanı, tedavi başarısını belirleyen en önemli faktörlerdendir” dedi. Prof. Dr. Keskin şu bilgileri aktardı; Lenfoma nedir?
Lenfoma, vücudumuzda mikroplara karşı savaşan ağın parçalarından olan lenfatik sistemi tutan kanserdir. Lenfatik sistem, lenf nodları (lenf bezleri), dalak, timus ve kemik iliğini içermektedir. Lenfoma bu dokuları veya vücuttaki diğer organları tutabilir. Lenfoma belirli hücrelerin hızla çoğalması veya normal lenfositlere göre daha uzun süre yaşamaları ile oluşmaktadır.
Bulaşıcı bir hastalık değildir. Tüm dünyada bir milyondan fazla sayıda insanın lenfoma tanısının bulunduğu ve her gün yaklaşık bin kişiye lenfoma tanısı konulduğu tahmin edilmektedir. Lenfomanın çeşitleri var mıdır? Lenfomanın birçok alt türü bulunmaktadır.
Ana türleri, Hodgkin-dışı lenfoma ve Hodgkin lenfomadır. Hodgkin-dışı lenfoma, daha sık olarak görülen lenfoma türüdür. Bu hastalık, anormal Blenfositlerinden kaynaklanan B-hücreli lenfomalar ve anormal T-lenfositlerinden kaynaklanan T-hücreli lenfomalar olarak iki gruba ayrılır. B-hücreli lenfomalar daha sık ortaya çıkmaktadır. Son yıllarda Hodgkin-dışı lenfomaların sıklığı artmaktadır, ancak bu artışın nedeni bilinmemektedir. Lenfomaların sebebi nedir? Çoğu olguda hastalığın sebebi bilinmemektedir. Ancak lenfomalar, hastalıklarla savaşan ve lenfosit olarak adlandırılan beyaz kan hücrelerinde ortaya çıkan bir genetik mutasyon sonrasında başlamaktadır.
Bu mutasyon hücreye hızlı şekilde çoğalma komutu vermektedir. Ayrıca normal lenfositler yaşamını tamamlarken mutasyonun etkisiyle hastalıklı lenfositler yaşamaya devam eder.
Bunun sonucunda çok sayıda hastalıklı ve etkisiz lenfosit lenf bezlerinde çoğalır ve lenf bezlerinin, dalağın ve karaciğerin büyümesine neden olur. Lenfoma gelişimi yönünden risk faktörleri nelerdir? Yaş: Bazı lenfoma türleri genç erişkinlerde daha sık görülürken, bazı türler en sık olarak 65 yaş üzeri bireylerde gelişir. Cinsiyet: Erkeklerde lenfoma gelişme sıklığı kadınlara göre biraz daha yüksektir. Bağışıklık sisteminin baskılanması: Bağışıklık sistemi hastalıkları olan ya da bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullananlarda lenfoma gelişimi daha sıktır. Belirli enfeksiyonları geçirmek: Bazı enfeksiyonlar (Epstein-Barr virüsü, Helicobacter pylori enfeksiyonu gibi) artmış lenfoma riski ile ilişkilidir. Ancak gereksiz endişeye sebebiyet vermemek adına, toplumumuzda bireylerin önemli kısmının bu enfeksiyonları geçirdiği ve olguların büyük kısmında herhangi bir sorun ortaya çıkmadığı bilinmelidir. Lenfomada ne tür belirtiler olabilir? Ağrısız lenf bezi büyümeleri lenfomada en sık görülen belirtilerdendir. Büyümüş lenf bezleri, boyun, koltuk altı, kasık gibi bölgelerde ortaya çıkabilir.
Bunun yanı sıra, devam eden halsizlik, ateş, gece terlemeleri, nefes darlığı, açıklanamayan kilo kaybı ve kaşıntı gibi özgül olmayan belirtiler görülebilir. Lenfoma tanısı nasıl konulur? Lenfoma tanısı koymak için mutlaka tutulmuş bölgeden biyopsi incelemesi yapmak gerekir. Kesin tanı biyopsi örneğinin incelenmesi ile konulur.
Tanı için gerekirse biyopsi tekrar edilir. Fizik muayenede lenf bezi ele gelmeyen bireylerde, göğüs boşluğundaki ya da karın içindeki büyümüş lenf bezleri görüntüleme tetkikleriyle gösterilebilir. Bu durumda genel anestezi altında ilgili bölgeye ulaşılarak lenf bezi biyopsisi yapmak gerekebilir. Lenfoma tanısı konulan her kişiye hastalığın evresini belirlemek amacıyla ve izlemde gerekli olması nedeniyle ek tetkikler ve ileri incelemeler (kemik iliği incelemesi, çeşitli görüntüleme tetkikleri ve santral sinir sistemine yönelik incelemeler gibi) yapılması gerekir. Lenfoma için ne tür tedaviler kullanılır?
İyileşme oranları nasıldır? Lenfoma olgularında en iyi tedavi şekli, lenfomanın türüne ve ağırlığına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Tedavide kemoterapi, immünoterapi ilaçları, radyoterapi, kök hücre nakli veya bunların kombinasyonu kullanılır. Sessiz ve yavaş seyirli bazı lenfoma türlerinde ise, bekle gör yaklaşımı uygulanır. Hastalığa ait belirti ve bulgusu olmayan hastalar belirli aralıklarla fizik muayene, laboratuvar testleri ve görüntüleme ile izlenir.
Hastalık ilerleme gösterirse tedaviye geçilir. Lenfomaların tedavi edilebilirlik oranı oldukça yüksektir. Birçok olguda tedavi tam şifa ile sonuçlanmaktadır.”